Dünya basınından manşetler - 3 Ocak

Güncelleme Tarihi:

Dünya basınından manşetler - 3 Ocak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2011 10:36

Dünyada bugün öne çıkan tüm manşetler:

Haberin Devamı

NEW YORK TIMES: Pakistan’daki koalisyonda büyük çatlak

Başbakan Yusuf Rıza Gilani’nin koalisyon hükümetindeki en büyük ikinci parti olan Muttahida Kumi Hareketi (M.Q.M), Gilani’nin Pakistan Halk Partisi’nden desteğini çekeceğini açıkladı.

 

M.Q.M, artan benzin fiyatları, enflasyon ve hükümetin ülke yönetimde gösterdiği başarısızlıkları sebep göstererek desteğini çektiğini açıkladı. Bazı analistler, M.Q.M partisinin koalisyonda daha büyük bir rol edebilmek için hamle yaptığını belirtti. Ayrıca, Hindistan’ın finansal merkezi konumunda olan Sindh eyaletindeki Karaçi kentinde nüfuzunu artırmayı amaçladığı öne sürüldü.

 

Haberin Devamı

Pakistan’ın önde gelen politik analistlerinden Najam Sethi, “Bu hamle hükümetin devrilmesine neden olmayacak ancak çok belirsiz bir durum” dedi. M.Q.M, ulusal koalisyondan çekildiğini açıklamış olsa da, Sindh’de bulunan koalisyon hükümetinde yer almayı sürdürüyor.

 

Diğer analistler ise muhalefetin hükümeti devirebilmek adına çok parçalanmış bir halde olduğunu belirtti. M.Q.M ise hükümette istikrarsızlık yaratma amacında olmadıklarını ifade etti.

 

Ancak, ileriki günlerde ABD’nin Taliban’a karşı mücadelede baskısını artırdığı hükümetin yönetimde daha zor günler geçirmesi bekleniyor. Ayrıca, Pakistan Halk Partisi’nin, Karaçi’de geleneksel olarak nüfuzu ağır basan M.Q.M ile ayrılıklarını ortadan kaldırması gerekiyor.

 

TIMES: Ulusal Sağlık Sistemi milyarlarca sterlini çöpe atıyor

Hükümetin desteklediği bir denetim kurumunun başkanı, Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) yöneticilerinin aynı malzemeleri aşırı miktarlarda tedarik ederek gereksiz yere çok büyük miktarlarda harcamaya neden olduklarını belirtti.

 

Times’a konuşan yetkili, aynı malzemelerin sürekli olarak farklı miktarlarda alındığını, böylece yılda 1 milyar sterlinin çöpe atıldığını ifade etti. Alınan bilgilere göre, NHS’e bağlı kurumlar, aynı kalp pili için tam 19 farklı fiyat üzerinden ödeme yapıyor. Böylece tek bir kalp pili 750 sterlin zarara neden oluyor.

Haberin Devamı

 

NHS’e bağlı Shared Business Services kurumunun başında bulunan John Neilson, birbirlerinden sadece birkaç ofis mesafede çalışan sağlık yetkililerinin aynı medikal cihaz ve ameliyat gereçleri için çok farklı miktarlarda ödeme yaptıklarını söyledi.

 

İngiltere, NHS altyapısında etkinlik artırıcı düzenlemeler yaparak 2014 itibariyle 20 milyar sterlin tasarruf yapmayı planlıyor. Ancak mevcut harcamalar, yönetici ve doktorların tutarsız alımlarıyla kurumun bütçesinin yüzde 12’sini çöpe attıklarını gösteriyor.

 

Neilson, bu duruma, “satın alımlar üzerinde kontrol mekanizması oluşturulmamasının” neden olduğunu belirtti. Neilson, başkanlığını yaptığı kurumda NHS’in yıllık 31 milyar sterlinlik bütçesindeki harcamaları her malzeme için takip ettiklerini ve gereksiz harcamanın “korkutucu” boyutta olduğunu ifade etti.

Haberin Devamı

 

Rakamlara göre, NHS bütçesinin 12 milyar sterlinlik kısmını sağlık hizmeti ürünleri almak için harcıyor. Bu rakamın yüzde 12’si ise şu an çöpe gidiyor.

 

WALL STREET JOURNAL: Sondaj yasağı kalkmış olmasına rağmen Meksika Körfezi’nde projeler askıya alındı

Obama yönetiminin Meksika Körfezi’ndeki doğalgaz ve petrol yataklarında sondaj yapılmasını engelleyen yasağı kaldırmasının üzerinden iki ay geçmiş olmasına rağmen, petrol şirketleri yeni kuyular açılması için onay verilmesini bekliyor. Uzmanlar, gerekli onayın 2011’in ikinci yarısında, hatta 2012’de ancak çıkabileceğini belirtiyor.

 

Hükümet, Nisan ayında Meksika Körfezi’nde başlayan ABD tarihinin en büyük petrol sızıntısı faciasından sonra, benzer faciaların yaşanmaması için önlemleri artırmaya çalıştığını belirtiyor. Çevre grupları, Obama yönetiminin kararını destekliyor.

Haberin Devamı

 

Öe yandan, bölgede yatırımları bulunan Chevron ve Royal Dutch Shell gibi petrol devleri, yaşanan ertelemeden dolayı her gün yüzlerce dolar ödeme yaptıkları kuyuları kullanamamaktan şikayetçi. Dahası, ATP Oil&Gas gibi taşeronlar ertelemeden daha büyük darbe alıyor.

 

Sondaj çalışmalarının ertelenmesi, petrol sanayi dışında balıkçılık ve turizmi de etkiliyor. Bu alanlar yaşanan kirlilik nedeniyle ağır darbe almışken, mevcut moratoryumun uzaması halinde sekiz ile 12 bin kişinin geçici olarak işsiz kalabileceği belirtiliyor.

 

Enerji Enformasyon Bakanlığı, petrol sanayisindeki yavaşlamanın 2011 yılında üretimde yüzde 13 azalmaya neden olacağını tahmin ediyor. Sonuç olarak, günde 220 bin varil daha az petrol üretimi yapılması öngörülüyor.

Haberin Devamı

 

WASHINGTON POST: Su parkının yok olması Irak’taki kaynak sorununa işaret ediyor

2008 yılında, dönemin Irak’taki ABD güçlerinin komutanı General David Petraeus, Dicle Nehri kıyılarındaki kurumuş bir gölün doldurulması emrini verdi. Amaç, burada Bağdat halkının iyi vakit geçirebileceği bir su parkı oluşturmaktı.

 

Petraeus’un Irak’ta uygulamaya başladığı altyapı projeler, paranın mermiler kadar etkin olabileceğini gösterdi. Benzer projeler Afganistan’daki değişimin mihenk taşı haline gelmiş olsa da, bugün Irak’taki çalışmaların eski verimliliği kaybettiği görülüyor. İki yıl önce görkemli bir açılış töreniyle faaliyete giren su parkı bugün neredeyse harabe halinde. Tesiste alınan metal parçalar, yedek parça hizmeti görüyor.

 

Su parkının içler acısı hali, ABD ordusunun son altı yıl içinde Irak ve Afganistan’daki altyapı projelerine adadığı beş milyar doların amacına hizmet edemediğini gösteriyor. Ancak zamanında hayata geçirilen program, ihtiyaçları karşılamak adına çok esnek olduğu gibi çok az bürokratik engelle karşı karşıyaydı.

 

Jadriyah Gölü su parkının yaşadığı son, “Commander's Emergency Response” programı kapsamındaki projelerinin, sadece hayal ürünü bir ilerleme kaydedildiğinin kanıtı oldu. Yakın dönemde, programa kaynak sağlanması hakkında eleştirilerini dile getiren ABD’li komutanlar, 2007 yılından itibaren Irak hükümetine proje kapsamında milyarlarca dolar verildiğine dair yeterli delil bile bulunmadığını belirtiyor.

 

AGENCE FRANCE PRESSE: Şili 7.1 büyüklüğünde depremle sarsıldı

Şili’nin kıyı şeridi boyunca hissedilen 7.1 büyüklüğündeki depremin ardından, yetkililer yaralanan olmadığını belirtti. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu, TSİ 11.20’de yaşanan depremin, Temuco kentinin 72 kilometre kuzeybatısına gerçekleştiğini belirtti. Ayrıca, depremin 16 kilometre derinlikte meydana geldiği ifade edildi.

 

Şili Ulusal Yardım Bürosu direktörü Vicente Nunez, ilk belirlemelere göre depremin ardınan ölü veya yaralı olmadığını, elektrik kesintilerine ve telefon şebekelerinde aksaklığa neden olduğunu belirtti.

 

Diğer yandan, deprem sonrası tsunami yaşanmasından korkan halk, yüksek yerlere kaçmaya başladı. Şili televizyonu, paniğe kapılan halkın tsunamiden kaçmak için Puerto Saavedra ve Tirua bölgelerindeki yüksek alanlara gitmekte olduğunu belirtti.

 

Ancak Şili donanması, depremin merkez üssünün denizde değil, karada olduğunu ifade ederek, bir tsunami tehlikesi bulunmadığını açıkladı. ABD’li yetkililer bu açıklamayı destekleyerek, Pasifik’te büyük bir tsunami yaşanmasının beklenmediğini belirtti.

 

Bariloche haber ajansı, depremin Arjantin’de Şili sınırına yakın Patagonya bölgesinde hissedildiğini, özelikle de San Martin de los Andes kentinde büyük paniğe neden olduğunu ifade etti. Şubat ayında Şili’de yaşanan 8.8 büyüklüğündeki depremde 520 kişi ölmüş, 30 milyar dolar zarar oluşmuştu.

 

EL CEZİRE: İki casus hava aracını düşüren İran Batı’yı uyardı

Fars haber ajansı, İran Devrim Muhafızları’nın Basra Körfezi’nde “Batı ülkelerine ait casus uçakları” düşürdüğünü duyurdu.

 

Devrim Muhafızları’nın hava kuvvetleri komutanı Emir Ali Hajizadeh, Pazar günü ajansa yaptığı açıklamada, “Batılı ülkelerin göz ardı edilmemesi gereken yetenekleri var. Özellikle uyduları ve bazı bölgelerde resim çekebilen insansız hava uçaklarına sahipler” dedi.

 

Hajizadeh, casusluk görevi için kullanılan insansız hava uçaklarının ağırlıklı olarak Irak ve Afganistan’da faaliyet gösterdiğini ancak “İran sınırının ihlal edildiği” olaylar yaşadıklarını belirtti.

 

Hajizadeh,”Bugüne kadar en son teknoloji ürünü birçok casus uçaklarını düşürdük. Basra Körfezi’nde ise iki tane casus uçağını düşürdük ve bu tür bir açıklamayı ilk kez yapıyoruz” dedi ancak uçakların düşürüldüğü zamanı belirtmedi. Bölgedeki tüm “düşman” tesislerinin İran füzelerinin menzilinde olduğunu belirten Hajizadeh, bölgedeki uçak gemilerinin bile artık bir tehdit oluşturmadığını ifade etti.

”Bir zamanlar uçak gemilerini kıyılarına yaklaştırdıkları ülkeleri tehdit edebiliyorlardı. Ancak artık bu kendilerine yönelik bir tehdide dönüştü. Düşmanlarımız tam kontrolümüz altında. Denizde yaptıkları en ufak faaliyetten haberimiz var” diyen Hajizadeh, ABD’ye uyarıda bulundu.

 

İran Devrim Muhafızları, ABD’nin Tahran’a uyguladığı ekonomik yaptırımlarla gücünü kırmak istediği hedeflerin başında geliyor. Yaptırımlar, Devrim Muhafızlarının kontrolünde olan uluslararası şirketleri ve onlarla ticaret yapan yabancı şirketleri kapsıyor.

 

ABD’nin Bahreyn’de konuşlanmış beşinci filosu, Basra Körfezi’nden İran’ın tam karşısında yer alıyor. İran, saldırıya maruz kalması halinde Hint Okyanusu’na açılan Hormuz Boğazı’nı bloke edeceği uyarısında bulunmuştu.

CNN: Obama 11 Eylül sağlık yasasını imzaladı

ABD Başkanı Barack Obama, Pazar günü tatil yaptığı Hawaii’de 11 Eylül sağlık yasasını imzaladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, yasayı hayata geçirildiği anda imza töreni düzenlenmediği belirtildi.

 

Obama’nın, 11 Eylül saldırılarında ortaya çıkan toz ve dumandan zehirlenen ABD’lileri sigorta kapsamına alan yasayı imzalamaktan “onur duyduğunu” ifade edildi. Obama, “O gün itfaiyecilerin, polisin ve ilk müdahalede bulunan ekiplerin başkalarının hayatını kurtarmak için gösterdiği cesareti unutmayacağız” dedi.

 

Obama’nın imzalanması için Beyaz Saray’da imzalanan yasa, tatil yapmakta olduğu Hawaii’nin Oahu adasına getirildi. 4.2 milyar dolar bütçe kapsayan yasa, 11 Eylül’de yıkılan Dünya Ticaret Merkezi enkazını temizlemekte çalışan görevlileri ve saldırıda yaralananları içine alıyor.

 

Bazı Cumhuriyetçilerin karşı çıktığı yasanın imzalanması, saldırının yaşandığı New York’taki hukukçular tarafından sevinçle karşılandı.New York valisi Michael Bloomberg, yaptığı açıklamada “Washington’daki seçilmiş temsilcilerimizin bir araya gelerek ABD’nin en çok ihtiyacı olduğu anda hazır bulunanlara yardım etmesi cesaret verici” dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!