Güncelleme Tarihi:
THE GUARDIAN: Afganistan savaş notları: İşgal hakkında on binlerce gizli belge ortaya çıkarıldı
ABD ordusuna ait olan ve Afganistan savaşının gerçek yüzünü gözler önüne seren on binlerce gizli savaş belgesi internette yayımlandı. Belgelerde, koalisyon güçlerinin yüzlerce sivilin öldürülmesi olaylarını nasıl sakladıkları, artan Taliban saldırıları ve NATO komutanlarının ülkedeki isyana İran ve Pakistan’ın destek verdiğine yönelik korkuları gibi sayısız gizli kalmış konu yer alıyor.
ABD ordusunun tarihindeki en büyük bilgi sızıntılarından biri olan olay, internetin en büyük muhbirlik sitesi WikiLeaks’in Afganistan savaşı hakkında 90 binden fazla olay ve istihbarat raporuna dayanan belgeyi yayımlanmasıyla patlak verdi. Belgeler, ABD’de New York Times, Avrupa’da ise İngiliz Guardian ve Alman Der Spiegel basın kuruluşlarına iletildi.
Belgelerin ortaya çıkarılması, ABD Başkanı Barack Obama’nın Afganistan stratejisinin başarısız olduğunu yönelik eleştirilerin arttığı bir dönemde internet ve basına sızdırıldı. Savaş notlarında, haklarında ayrıntılı bilgi bulunan bazı maddeler şunlar:
- Özel timlerden oluşturulmuş gizli “siyah” birliklerin Taliban liderlerini “öldür veya ele geçir” görevlerine sürüldüğü,
- Taliban’ın karadan havaya füzelere sahip olduğunun ABD ordusu tarafından gizlenmesi,
- ABD’nin Taliban hedeflerini tespit edip yok etmek için Nevada eyaletindeki komuta merkezinden kontrol ettiği ölümcül Reaper insansız hava araçlarının kullanımını arttırdığı,
- Taliban’ın yol kenarına bomba düzenekleri yerleştirerek saldırı düzenleme taktiğini yakın dönemde fazlalaştırdığı.
Beyaz Saray, belgelerin ortaya çıkarılmasının ardından yaptığı açıklamada, savaş kayıtlarının ortaya koyduğu tablonun Obama’nın başkanlığı öncesindeki döneme ait olduğuna dikkat çekti ve belgelerin Ocak 2004 ile Aralık 2009 tarihlerinde yaşanmış olayları ilgilendirdiği belirtti.
Beyaz Saray aynı zamanda belgelerin WikiLeaks sitesi tarafından yayımlanmasına da tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “ABD ve ortak hizmet kurumlarını riske atan ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden şahıslar ile kurumlar tarafından gizli olarak ayrılmış belgelerin ortaya çıkarılmasını sert bir şekilde kınıyoruz. WikiLieaks ABD’lilerin, ortaklarımızın ve bizimler birlikte çalışan yerel nüfusun hayatını tehlikeye atan bu belgeler hakkında Beyaz Saray’la temasa geçmek için hiçbir çaba sarf etmedi.
WASHINGTON POST: WikiLieaks yeni yaklaşım benimsemeye başlıyor
Gereğinden fazla gizlilik ile savaşmak adına üç sene önce kurulan WikiLeaks sitesinin New York Times ve Avrupalı iki haber kurumuna Afganistan savaşı hakkında on binlerce belge göndermesi, kar amacı gütmeyen sitenin artan gücü ve bilgi altyapısına işaret ediyor.
Sitenin kurucusu Julian Assange, yaklaşık 92 bin belgenin ortaya çıkarılmasını, ABD’nin 1945 ile 1967 yılları arasındaki Vietnam faaliyetlerini kayıt altına alan çok gizli “Pentagon Papers” belgelerinin ardından en büyük gizli belge tutamı olarak belirtti.Asange, Pazar günü İngiltere’nin Channel 4 televizyonuna verdiği röportajda, belgelerin “Afganistan savaşında zaman içinde ne olup bittiğini gözler önüne seren koca bir harita sunduğunu” ifade etti.
Assange, karşılaşabilecekleri ağır eleştirilere rağmen, gizli belgeleri ortaya çıkarmalarının askerlerin hayatını tehlikeye atmadığını ve yasaları ihlal etmediğini belirtti. Assange, ilke kez olarak WikiLeaks’in yayımlanmaları halinde bazı sorunlara neden olabilecek bazı belgelerin yayımlanmasını tek taraflı olarak ertelediklerini de söyledi.
Assange ayrıca, “Yargıya giden yolun şeffaflık olduğuna inanıyoruz ve nihai amacın dünyadaki adaletsizlikleri ortaya çıkararak onları düzeltmek olduğu konusunda eminiz” dedi.
Belgelerin yayımlanması ise daha fazla gizli bilginin ortaya çıkarılması için bir talep oluşturabilir. Amerikan Bilim Adamları Federasyonu direktörü Steven Aftergood, insanların daha fazla bilgi istediğini ve bu bilgilerle daha fazla doğruluk ile açıklık görmek istediklerini ifade etti. Aftergood’a göre, WikiLieaks bu aşamada Pentagon’un bıraktığı açığı kapatıyor.
BBC: Meksikalı tutuklulara katliam yapmaları için silah verildi
Meksikalı savcılar, bu at başında bir partide 17 kişiyi katleden saldırganların, işledikleri katliamı gerçekleştirebilmeleri için hapishaneden salıverildiklerini söyledi. Verilen bilgilere göre, Meksika’nın Durango eyaletindeki cezaevinde çalışan gardiyanlar, tutuklulara silah ve araç verip komşu Coahuila eyaletinde katliam yapmalarını sağladı. Olayın ardından, tutuklular tekrar cezaevine döndü.
Cinayeti işleyen tutukluların benzer diğer olaylara da karıştığından şüpheleniliyor. Yetkililer, cezaevi müdürü ve iki görevlinin soruşturma altına alındığını bildirdi. Başsavcı sözcüsü Ricardo Najera, Coahuila eyaletindeki Torreon kentinde düzenlenen katliam yerinde bulunan mermilerin, Durango eyaletindeki Gomez Palacios cezaevindeki gardiyanların silahlarına ait olduğunu açıkladı.
Nejera, tutukluların cezaevinden çıkartılarak kendilerine katliamı işlemeleri için silah ve araç verildiğini belirtti ve tutukluların uyuşturucu çeteleri için sözleşmeli çalışan katiller gibi hareket ettiklerini ifade etti. Torreon’daki katliamı işleyen tutukluların bu sene başlarında yaşanan iki benzer olaydan da sorumlu oldukları düşünülüyor.
JERUSALEM POST: ABD ‘Arrow 3’ projesine tam kaynak sağlayacak
Pazar günü atılan imzalarla, İsrail Savunma Bakanlığı Arrow 3 balistik füze savunma sisteminin geliştirilmesi ve üretilmesi aşamasında projenin tüm kaynağını ABD’den sağlayacak.
İmzalar, Savunma Bakanlığı’na bağlı MAFAT Araştırma ve Geliştirme Yönetmeliği’nden Tuğgeneral Ofir Shoham ve ABD Füze Savunma Kurumu başkanı Tuğgeneral Patrick O’Reilly tarafından atıldı. Mayıs 2009’da, Obama yönetimi 20 yıl önce başlayan projenin destekleneceğini belirtmişti. Ancak ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in bütçe kesintileri nedeniyle projeyi destekleyip desteklemeyeceği belirsizdi. Buna rağmen, atılan imzaların ardından Arrow 3 Projesi’nin 2012-2013 arasında faaliyete geçmesi bekleniyor.
Arrow 3, şu an İsrail Güvenlik Güçleri tarafından kullanılmakta olan Arrow sistemine kıyasla çok daha yüksek irtifadaki ve daha uzun menzilli füzeleri imha edebilecek. Bu esnada, Washington’da bulunan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail’in İran, Hizbullah ve Filistin barış süreci üzerinde odaklanan görüşmeler gerçekleştiriyor.
Barak’ın görüşmeler kapsamında F-35 savaş uçaklarının alımı konusunu da değerlendireceği belirtiliyor. Bu konuda anlaşmaya varılması halinde, İsrail görünmez savaş uçağının alacak ilk dış ülke olacak.
INDEPENDENT: Taliban ABD’li askerin cesedini takas etmeyi teklif etti
Afganistanlı yetkililer, iki gün önce düzenlenen bir pusuda öldürülen ABD’li denizcisini cesedini tutuklu isyancılar ile takas etmek istediklerini belirtti. ABD ve NATO yetkilileri, Cuma günü Afganistan’ın doğu eyaleti Logar’da iki askerin Taliban’ın kontrolündeki bölgenin yakınlarında kaybolduğunu açıklamıştı.
AP haber ajansı ile telefonda bir röportaj gerçekleştiren Taliban sözcüsü Zabiullah Mucahid, iki askerin zırhlı araçları ile Taliban kontrolündeki bölgeye ilerlediklerini, çıkan çatışmada bir askerin öldürüldüğünü, diğerinin ise ele geçirildiğini söyledi. Mucahid, iki askerinde “güvenli bölgeye” çekildiğini ve Taliban’ın ellerinde olduğunu ifade etti.
Ancak Mucahid iki askerin Talibanlı tutuklular karşılığında takas edilmesi konusunda bir teklifte bulunmadı. Afganistanlı yerel yetkililer ise Taliban’ın arabulucular aracılığıyla mesaj gönderdiğini ve askerlerin tutuklu isyancılarla takas edilmesini önerdiklerini belirtti.
Bölgesel yönetim konseyinin başkan yardımcılığını yürüten Abdul Wali, canlı olan askerle yapılabilecek bir takas teklifinde bulunurken, Taliban üst düzey liderleriyle bu konuyu değerlendireceği cevabını verdi. Koalisyon güçleri ise Logar eyaletindeki güvenli noktaları ve geçişlerine kayıp askerler hakkında bilgi veren yüzlerce poster astı. Posterlerde, kayıp olan askerlerin bulunmasını sağlayacak bilgi verenlere 20 bin dolar ödül verileceği duyuruldu.
ABC NEWS: Tony Hayward BP’deki koltuğunu terk ediyor
ABD’li yetkililer Pazar günü yaptıkları açıklamada, Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısının önüne geçmeyi başaramayan BP petrol şirketinin CEO’su Tony Hayward’ın görevini bırakacağını belirtti. Bu açıklamaya rağmen, kıyıları petrol kirliliğinden zarar gören ABD’liler fazla tatmin olmadı.
BP’nin başkanının görevinden ayrılması şirketin petrol sızıntısından kaynaklanan kirliliği önlemesi için altından kalkması gereken zorlukları hafifletmeyecek. Yetkililer hala temizlenmesi gereken milyonlarca galon petrol olduğunu belirtirken, BP düşen hisse fiyatlarını ve zarar gören itibarını onarmaya çalışacak.
Hayward hakkındaki açıklama yapılmadan önce bir açıklama yapan üst düzey ABD’li bir yetkili, Hayward’ın yerine kimin geleceğini ve bu atamanın ne zaman yapılacağının bilinmediğini söyledi. Ancak ismi en çok öne çıkan kişinin BP’nin Yönetim Müdürü Bob Dudley olması bekleniyor. Şu an Meksika Körfezi’ndeki temizleme çalışmalarının denetiminden sorumlu olan Dudley Hayward’ın yerine atanırsa BP’nin ilk ABD’li CEO’su olacak.
Pazar günü Hayward hakkındaki açıklamalara yönelik bilgi veren BP’nin sözcüsü Toby Odone, Hayward’ın halen BP’nin CEO’su olduğunu ve şirketin yönetim kurulu ile üst düzey yönetiminin güvenine sahip olduğunu ifade etti.
Pazartesi günü erken saatlerde yapılan bir açıklamaya ise, şirketin başkanlık değişimine gidebilmesi için yönetim kurulundan onay çıkması gerektiği belirtildi. BP’nin Meksika Körfezi’ndeki DeepWater Horizon sondaj platformunda yaşanan patlamanın üzerinden üç aydan fazla bir süre geçti. Meksika Körfezi’nde yaşana petrol sızıntısının başlamasına neden olan patlamanın yaşandığı günden bu yana denize 94 ile 184 milyon galon petrol aktığı tahmin ediliyor.
YNETNEWS: İsrail ordusu Gazze’deki üç hedefi vurdu
İsrail Güvenlik Güçleri’nden yapılan açıklamaya göre, hafta sonunda İsrail üzerine atılan füzelere misilleme olarak Gazze Şehri’nde kaçakçılık için kullanılan iki tünel ile bir silah fabrikasının vurulduğu bildirildi.
Pazar günü İsrail ordusu tarafından düzenlenen saldırılarda Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bir silah fabrikası ile güneydeki kaçakçılık için kullanılan iki tünel vuruldu. Ordu, savaş uçaklarının tam isabet ile saldırı gerçekleştirdiğini ve sorun yaşamadan üslerine döndüğünü belirtti. Filistin tarafında ise yaralı olduğuna dair bir açıklama gelmedi.
İsrail Güvenlik Güçleri’nden yapılan açıklamada, saldırının hafta sonunda İsrail üzerine yapılan havan topu ve füze atışı nedeniyle düzenlendiği belirtildi. Cumartesi günü İsrail’in güneyine düşen dört füze can ya da mal kaybına yol açmadı. Yetkililer, roketlerden birinin Gazze Şeridi’nin dışında üretilmiş olabileceğini açıkladı.
Ordudan yapılan açıklamada, “İsrail veya İsrail ordusu üzerine yapılan hiçbir saldırıya tolerans gösterilmeyeceği ve bu tür terör saldırılarının ortadan kaldırılması için her türlü çabanın ortaya konacağı” belirtildi.