Güncelleme Tarihi:
DAILY TELEGRAPH: AB’ye kabul edilmesi Türkiye için felaket olur
Euro üzerinde son zamanlarda yapılan hataların neden olduğu acı gelişmeler açıkça gösterdi ki, Avrupa’daki ülkelerin bir diğerinin sonunu getirmesi oldukça kolay. Brüksel’deki liderlerimiz ise halen Türkiye’yi AB’ye almaya çalışıyor.
Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan ülkelerin birçoğu, Ankara’nın birliğe kabul edilmesi halinde göçmenlere açılacak kapıların neden olacağı olumsuz etkilerden bahsederken, Türkiye’nin göreceği zararı itiraf etmekten çekiniyor.
Bugün Türkiye’nin Müslüman dünyasının en başarılı ülkesi haline gelmesini sağlayan şey, Mustafa Kemal Atatürk’ün olağanüstü dehasıydı. Laiklik Türklere büyük faydalar getirdi. Ancak bugün muhafazakar bir toplum görüntüsü çizen Türklere İslam kılavuzluk ediyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), utanç verici bir şekilde Avrupa’daki tutukluların oy hakkı için bizi eleştiriyor. Mahkemeye boyun eğilmesi, AB’ye üyelik için bir şart oluşturuyor. Peki mahkemenin Türk kültürü ve Türkiye’nin usullerine karışması Türk toplumu içinde nasıl bir görüş oluştururdu? Bana kalırsa bu durumda birçok Türk radikalleşir ve aşırı radikalci militanlara dönüşebilir.
El Kaide’nin bundan çok memnun olacağına şüphe yok, ancak böyle bir sonuç Batı ve Orta Avrupa’nın gerçekten istediği şey mi?
NEW YORK TIMES: Avrupa’da endişeler İrlanda’dan sonra İspanya’ya yöneldi
İrlanda’daki borç krizi sonrasında gözler yeniden Avrupa’ya çevrilirken, ekonomist ve yatırımcıların gözünü en çok İspanya korkutuyor.
Avrupa şu ana kadar Yunanistan’a yaptığı finansal yardımın altından kalkabildi. İrlanda’nın finansal açıdan tekrar ayaklarının üzerine basabilecek hale gelmesi de sağlanabilir. Bu ülkelerin ardından Portekiz’de yardım talebinde bulunacak üçüncü Avrupa ülkesi olabilir ve bu Avrupa’yı finansal uçurumun eşiğine getirmez.
Ancak ekonomisi bu üç ülkenin toplam ekonomilerinin iki katına denk gelen İspanya’nın mali yardım talep etmesi, Avrupa’nın güçlü ekonomilerini sarsacağı gibi euronun da geleceğini karartabilir.
İspanya, İrlanda gibi mali yardım talep etmesini gerektirmeyecek kemer sıkma yöntemi benimsemiş olsa da, İrlanda’daki senaryo burada da yaşanabilir. Eğer İspanya hükümetinin düşündüğünün aksine, bankalar daha kırılgan bir duruş sergilerse Madrid yardım talep etmek zorunda kalabilir.
Bu olasılık borç verenleri sıkıntıya sokarken, İspanya’nın borçlanma maliyeti, Madrid’in bütçe açığını kapatmasına rağmen artıyor.
Ekonomistler, İspanya’nın ekonomik sıkıntıya düşmek için fazlasıyla büyük olduğunu böyle bir durumun ortaya çıkması durumunda euro için sistematik bir tehdit oluşabileceğini belirtiyor.
GUARDIAN: Londra’da taksi şoförü, Afganistan’da Taliban militanı
Guardian’ın ele geçirdiği bilgiye göre, İngiltere’de yaşayan Afgan kökenli militanlar, Afganistan’da NATO güçlerine karşı aylar süren silahlı mücadele verdikten sonra tekrar İngiltere’ye dönmüş. Aynı zamanda, militanlar İngiltere kazandıkları paralarla Taliban’a yardımda bulunmuş.
Afganistan’ın kuzeyindeki Dani-Gorri’de bulunan bir Taliban militanı, geçtiğimiz ay Guardian’a yaptığı açıklamada, zamanının büyük bir kısmını Londra’nın doğusunda geçirdiğini, ancak NATO’ya karşı direnişe katılmak için üç aylığına Afganistan’a geldiğini söyledi.
Guardian’a konuşan orta rütbeli Taliban militanı, “Londra’da taksi şoförlüğü yapıyorum. İngiltere’de iyi para kanıyorum. Ancak Afganistan’daki insanlar benim arkadaşlarım ve buraya gelip onların yanında cihada katılmak benim görevim. Londra’da benim gibi çok sayıda insan var. Yıl boyunca cihat için para biriktirip ardından imkan bulduğumuz takdirde savaşa katılıyoruz” dedi.
Militanın erkek kardeşinin de Dani-Gorri’de çatışmaya giren bir dini liderler olduğu ve onun da Londra’da yaşadığı öğrenildi. Taliban militanının verdiği bilgiler doğrultusunda, İngiltere’de yaşayan Müslümanların her yılaşırı radikalci gruplara katılarak eğitim almak için Afganistan ve Pakistan’a gittiğine yönelik istihbarat doğrulanmış oldu.
Geçtiğimi yıl İngiltere Kraliyet Hava Gücü’ne bağlı casus uçaklar, Helmand eyaletinde kaydedilen telsiz ve telefon konuşmalarında, militanların Yorkshire ve Birmingham yöresine ait şiveyle konuştuklarını tespit etmişti.
Afganistan’ın istihbarat servisi Ulusal Güvenlik Direktörlüğü’ne göre, ülkede NATO’ya karşı direniş göstermek için gelen yabancı militanlar ağırlıklı olarak Arap, Çeçen, Pakistanlı ve Orta Asyalılardan oluşuyor.
AGENCE FRANCE PRESSE: Kuzey Kore’den yeni saldırı tehdidi
Kuzey Kore, Yeonpyeong Adası'na açtığı top ateşini Güney Kore ile ABD'nin provoke ettiğini belirtti ve yeni bir saldırı düzenlemeye hazır olduğunu ifade etti.
ABD savaş gemilerinin Güney Kore’ye hareket halinde olduğu anlarda gelen açıklamada, “ABD, yaşanan top ateşindeki sorumluluğundan hiçbir şekilde kaçamaz. Eğer savaş kışkırtıcılığı yapan Güney Koreli kuklalar akıllarını başlarına almaz ve bir başka düşüncesiz askeri provokasyonda bulunursa, ordumuz hiç çekinmeden ikinci ve üçüncü misillemede bulunacaktır” denildi.
Pyongyang’ın tehdidi, Güney Kore ve ABD’nin dört günlük donanma tatbikatı yapmaya karar vermesinin ardından geldi. İki ülke tatbikatı çok önceden yapmayı kararlaştırmış olsa da, ABD ordusu tatbikatı “caydırıcılık kullanarak ABD’nin bölgedeki istikrarı sağlamaktaki kararlılığı” olarak tanımladı.
Güney Kore ise “Sarı Deniz’deki beş adada askeri güçlerini ciddi oranda artıracağını ve Kuzey Kore’nin asimetrik tehditleriyle baş etmek için bütçesinden daha fazla harcama yapacağını” belirtti.
WALL STREET JOURNAL: İrlanda kemer sıkma yöntemlerinin ana hatlarını sundu
Yatırıcımları borçlarını ödeyebilmek konusunda ikna etmekte oldukça geç kalan İrlanda hükümeti, Çarşamba günü yeni kemer sıkma önlemlerine yönelik bir taslak sundu. Yeni önlemler vergilerin artırılması, asgari ücretin azaltılması ve hükümet bordrolarında kesintiye gidilmesi olarak açıklandı. Öte yandan, alınacak önlemler ülkeyi daha derin bir ekonomik krizin içine sokabilir.
İrlanda’ya 80 milyar euroluk uluslararası yardım yapılması öngörülürken, Başbakan Brian Cowen, gelecek dört yıl boyunca harcamalarda 10 milyar euro kesintiye gidilmesi ve vergilerin 5 milyar euro artırılmasını hedefliyor. Diğer yandan, İrlanda’nın 2010 yılı milli borcunun GSYİH’nın yüzde 32’sini bulması bekleniyor. Bu rakam euro bölgesi borç limitinin 10 katına denk geliyor.
AB’li yetkililer, İrlanda’nın milli borcunu birlik için belirlenen limit olan GSYİH’nın yüzde 3’üne çekebilmesi için, yapılacak yardımın büyük rol taşıdığını belirtti. Bu hamlenin İrlanda’nın kontrolden çıkan finansman maliyetlerini azaltabileceği gibi, finans piyasalarına geri dönüş imkanı verebileceği belirtildi.
Öte yandan, İrlanda’nın harcamalarda yapacağı büyük kesintiler, ekonomisini gerilemesine ve vergi gelirini düşmesine neden olabilir. Bu durumda Belfast, milli borcunu kapatmak konusunda büyük zorluklarla karışılabilir.