Güncelleme Tarihi:
TIMES: ABD’nin gizli uzay aracı çok daha gizli bir silahı saklıyor
Pentagon, ABD Hava Kuvvetleri’nin geçtiğimiz ay Cape Canaveral üssünden fırlattığı esrarengiz uzay aracı X-37B’nin ne maliyeti, ne de görevi hakkında bir açıklama yapıyor.
Atlas V roketiyle fırlatılan küçük uzay aracı görünümlü X-37B’nin, bir yörünge test aracı olarak belirtilmesine rağmen, çok farklı bir özelliğe sahip olduğu iddia ediliyor. İddiaya göre, X-37B taşıdığı casus uydularını uluslararası gerilimin yaşandığı bölgelerde devreye sokuyor ve ABD hükümetinin kriz bölgelerini çok yakından takip etmesini sağlıyor.
Mevcut uzay araçları uzayda en fazla 16 gün kalabilirken, X-37B tam 270 gün yörüngede bulunabiliyor. Bu özelliği, ABD’ye son teknoloji lazer silah sistemleri dahil birçok alanda test uygulama fırsatı veriyor. NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından 1999 yılında başlatılan, 2004’te ise Hava Kuvvetleri’ne geçen proje için ABD’li yetkililer, “mevcut uzay araçlarının biraz geliştirilmiş modeli” diyor.
NEW YORK TIMES: Güney Kore Kuzey Kore ile ticareti kesti
Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-Bak, Pazartesi günü Kuzey Kore ile ticaretlerini tamamen sonlandırma noktasına geleceklerini belirtti. Ayrıca, Kuzey Kore ticaret gemilerinin deniz yollarını kullanmasına izin vermeyeceklerini belirten Lee, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne Kuzey Kore’nin iki ay önce batırdığı Güney Kore savaş gemisi nedeniyle cezalandırılması çağrısı yaptı.
Kuzey Kore’nin acımasızlıklarına defalarca tolerans gösterdiklerini belirten Lee, bu sefer her şeyin farklı olduğunu ve Kuzey Kore’nin tahrik edici eylemlerinin bedelini ödeyeceğini belirtti. Lee bu kapsamda Kuzey Kore ile tüm ticari işlemlerin askıya alınacağını söyledi.
Bu karar, Güney Kore’nin Kuzey Kore’ye karşı alabileceği en ağır tek taraflı uygulama olarak görülüyor. Güney Kore, Kuzey Kore’den her yıl 230 milyon dolar değerinde deniz ürünü ve diğer ticari mallar ithalat ediyor. Kuzey Kore ayrıca, giysi üretimi ve Güney Kore şirketleriyle yürüttüğü diğer iş anlaşmalarından yılda 50 milyon dolar kazanç sağlıyor.
INDEPENDENT: Obama’nın BP’ye olan sabrı tükeniyor
ABD hükümeti, İngiliz petrol devi British Petroleum (BP) şirketini Meksika Körfezi’ndeki sızıntının temizlenmesi işlemlerinden alıkoyup, facianın faturasını başka bir zaman kesmekle tehdit etti. Yaşanan bu gelişmeyle, petrol sanayisinin en büyük çevre felaketi haline gelen petrol sızıntısı, İngiliz şirketini içinden çıkılamayan bir krizin içine düşürdü.
ABD Başkanı Barack Obama’nın İçişleri Bakanı Ken Salazar, basına Obama’nın beş hafta önce başlayan felaketi bir türlü kontrol altına alamayan BP yüzünden öfkeli ve çileden çıkmak üzere olduğunu belirtti.
Facianın 33’üncü gününe girdiklerini ancak temizleme çalışmaları için verilen son tarihlerin sürekli aşıldığını vurgulayan Salazar, “Eğer sorumluluklarını yerine getiremiyorlarsa, onları bu işin dışına çıkarmalıyız” dedi.
REUTERS: Avustralya Dubai suikastı nedeniyle İsrailli diplomatı sınır dışı etti
Avustralya hükümeti, Dubai’de kaldığı otelde öldürülen Hamas yetkilisi Mahmud Abdurrauf el Mabhuh’un suikastında sahte pasaport kullanılmasında rolü olduğu gerekçesiyle Pazartesi günü bir İsrailli diplomatın sınır dışı edildiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Stephen Smith, polis soruşturması kapsamında suikastta kullanılan sahte pasaportların arkasında İsrail istihbarat ajanslarının bulunduğundan şüphe olmadığını belirtti. Smith, “Araştırmalara sahte pasaportların arkasında İsrail’in bulunduğunu açıkça ortaya koydu. Bunlar bir dost bir ülkeden beklenen davranışlar değil” dedi.
XINHUA: İran UAEK’ye nükleer takas anlaşması mektubunu gönderdi
İran, Türkiye ve Brezilya ile yapılan ortak bildiriye dayanan nükleer yakıt takası anlaşmasına dair mektubu Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) başkanı Yukiya Amona’ya resmi olarak teslim etti.
Amono, mektubu Pazar günü teslim aldı. Mektupta, İran anlaşmanın ortak bildiriye dayanan şartlarını belirtti.
İran’ın Türkiye ve Brezilya ile geçtiğimiz hafta başında imzaladığı nükleer yakıt takası anlaşması gereğince, Tahran yüzde 3.5 seviyesinde zenginleştirilmiş 1,200 kilogram uranyumunu Türkiye’ye göndermeyi kabul etti. İran, karşılık olarak tıp araştırma reaktöründe kullanmak üzere yüzde 20 seviyesinde zenginleştirilmiş 120 kilogram uranyum alacak.
BLOOMBERG: Avrupa’da gelirler yüzde 17 düşerken, bankacılar anlaşmaları geri çekiyor
Avrupa’daki yatırım bankalarının gelirleri, Yunanistan’ın içine düştüğü borç krizinden darbe yedi. Londra’dan Düsseldorf’a kadar çok sayıda şirket hisse ve bono tekliflerini geri alırken, devir alımlar donduruluyor.
2010’un ilk dört ayı içinde, şirket birleşmeleri ve hisse ile bono satışlarından elde edilen gelirler Avrupa genelinde geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 17 azalarak 5.9 milyar dolara geriledi. New York merkezli Freeman&Co şirketi verilerine göre Avrupa bu rakamlarla son 6 yılın en büyük düşüşünü yaşadı.
Freeman rakamlarına göre, Avrupa’daki olumsuz tabloya karşılık gelirler ABD’de yüzde 53, Asya’da ise yüzde 68 yükseldi. Bu gelişmeler, yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir yardım paketi oluşturulmasına neden olan milli borç krizinin, Avrupa’da etkisini sürdürdüğünü ve şirketlerin büyük güven kaybına uğradığını gösterdi.
WALL STREET JOURNAL: Almanlar Merkel’e olan inancını yitiriyor
Almanya Başbakanı Angela Merkel, euro bölgesinin bütünleşmesinin önüne geçen Avrupa’daki borç kriziyle baş edememesi eleştirileri yüzünden gittikçe nüfuzunu kaybediyor.
Yakın dönemde yapılan anketler, Merkel’in sağ merkez koalisyonuna verilen destek düşerken, Almanların başbakanlarının liderliğine olan inancını yitirdiğini ortaya koydu. Araştırma kurumu Emid’in düzenlediği ankete göre, Almanların yüzde 60’ından fazlası Merkel’in Avrupa borç krizi süresince kötü bir liderlik gösterdiğine inanıyor.
Anket sonuçları, Merkel’in Alman parlamentosu üst kanadındaki üstünlüğünü bölgesel seçimlerdeki hezimet ardından kaybeden Merkel için ikinci bir darbe oldu.
GUARDIAN: İsrail'in nükleer silah sahibi olduğu kanıtlandı
İsrail’in Güney Afrika’ya nükleer savaş başlıkları satma teklifinde bulunduğunu ortaya çıkaran belgeler, Tel Aviv’in nükleer silah sahibi olduğunun da ilk resmi kanıtı oldu.
“Çok gizli” belgelere göre, 1975 yılında yapılan görüşmede dönemin Güney Afrika Savunma Bakanı Pieter Willem Botha ile İsrailli meslektaşı Şimon Peres bir araya geldi. Botha, bugün İsrail Devlet Başkanı olan Peres’ten nükleer savaş başlığı talebinde bulundu. Peres ise “üç ayrı boyutta” nükleer savaş başlığı önerdi.
Belgelere göre, iki savunma bakanı geniş çaplı askeri anlaşmalar yaptıkları görüşmenin “yaşanmış olduğunun gizli tutulması” konusunda da uzlaştı. Çok gizli belgeler, ABD’li akademisyen Polakow-Suransky tarafından ortaya çıkarıldı. Suransky, belgelerden Güney Afrika ve İsrail arasındaki yakın ilişkileri ele aldığı araştırma kitabında yer verdi. Belgeler, nükleer silahlanma konusunda “belirsizlik” politikası benimseyen İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğunun kanıtı olarak gösteriliyor.
İran’ı nükleer tehdit olarak gösteren ve benimsediği nükleer politika ile uluslararası anlaşmaların getirdiği sorumluluklardan kaçınan İsrail, ortaya çıkan belgelerle çok zor duruma düştü.
İsrail, yaklaşık 40 yıldır Ortadoğu’da nükleer güce sahip tek ülke ancak resmi politika olarak bunu ne doğruluyor ne de yalanlıyor.