Güncelleme Tarihi:
CNN: Hz.Musa’nın Kızıldenizi ikiye bölmesi bilimsel olarak doğrulandı
Bilim insanları, bilgisayar ortamında yapılan simülasyonlarla, Tevrat’ta anlatılan ve Yahudilerin Hz. Musa önderliğinde firavunun ordusundan kaçmasını sağlayan mucizenin gerçek hayatta yaşanabileceğini belirtti. ABD Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi (NCAR) ve Colorado Üniversitesi araştırmacıları, düzenledikleri simülasyonlarla Kızıldenizin ikiye ayrılmasının mümkün olduğunu savundu.
Bilim insanları, Tevrat’ta anlatılan mucizenin yaşandığı bölgenin haritaları, arkeolojik kayıtları ve bölgenin uydudan çekilen fotoğraflarını inceleyerek mucizenin yaşanmasına olanak verecek topografik özellikler aradı. Araştırmacılar, elde ettikleri bilgilerin ışığında Akdeniz’in güneyinde, yaklaşık üç bin yıl önce Nil Nehri’nden akan suların oluşturduğu Tanis Gölü’nün olduğu bölgede deneylere başladı.
Bilgisayar modelleri, saatte 100 kilometre hızla doğudan esen rüzgara maruz kalan bölgede yaklaşık 1.8 metre derinliğindeki suyu 12 saat boyunca inceledi. Similasyonda, rüzgar suyu hem göl oluşturduğu havzaya,hem de Nil Nehri’nden aktığı kola itti. Bu şekilde, saatler boyunca 4,4-5 kilometre uzunluğunda ve 1.8 kilometre genişliğinde düz, çamur bir alan ortaya çıktı. Rüzgarın sona ermesiyle, sular çamur alanı hemen kapattı.
NCAR yetkilisi Carl Dewis, simülasyonunTevrat’ta anlatılana çok yakın bir sonuç verdiğini söyledi. Dewis, Plos ONE dergisinde yayımlanan çalışma hakkında, “Sıvı dinamiklerine bakarak, suyun biribirinden ayrılmasını anlayabiliriz. Rüzgar, suyu fizik kuralları içinde bir yöne itiyor. Su iki ayrı tarafa itilerek güvenlibir geçit oluşuyor. Ardından rüzgarın geçmesiyle geçit kapanıyor” dedi.
GUARDIAN: Mısır’da binlerce kişi Cemal Mübarek’i protesto etti
Mısır’ın başkenti Kahire’de, Hüsnü Mübarek’in oğlu Cemal Mübarek’in yeni devlet başkanı olacağına yönelik beklentiler binlerce insanı sokaklara döktü. Cemal Mübarek’in babasının koltuğuna gelmesini istemeyen protestocular, tarihi Abdeen sarayı önünde polislerle çatışmaya girdi.
Şu an 82 yaşında olan Hüsnü Mübarek’in, geçtiğimiz ay Washington’daki barış görüşmelerinde kendisine eşlik eden 46 yaşındaki oğlu Cemal’i yeni devlet başkanı atamak istediği düşünülüyor. Buna karşı çıkan protestocular ise sadece Kahire’de değil, İskenderiye’de de sokaklara döküldü.
Kahire’de 30 kadar gösterci gözaltına alınırken, dayak yediğini iddia eden bir gazeteci, “Biz bir cumhuriyetiz, krallık değil” dedi. Gazeteci, “Eğer Cemal Mübarek devlet başkanı olursa ülke cehenneme döner. O sadece iş adamlarını umursayan biri. Mısırlılar açlık ve yoksulluktan ölüyor” diye konuştu.
Mısır’da muhalefetin çoğunluğu Uluslararası Atom Enerjisi’nin (UAEK) eski başkanı Muhammed El Baradey’i destekliyor. Baradey, kısa süre önce yaptığı çağrıda Kasım ayında yapılacak parlamento seçimlerinin boykot edilmesini istemişti. Devlet Başkanlığı seçimleri ise Kasım ayında yapılacak.
BBC: ABD Senatosu eşcinsel askerlere yönelik teklifi reddetti
ABD Senatosu üyeleri, orduda eşcinsel askerlerin yer almasına izin verecek yasanın değerlendirilmesi teklifini reddetti. ABD ordusunda eşcinsel askerler görev alabilmesine rağmen, cinsel tercihlerini ortaya koymaları halinde ihraç edilebiliyorlar.
ABD Başkanı Barack Obama, bu uygulamanın kaldırılması sözünü vermişti. Ancak Senato’nun kararının ardından Demokrat Parti üyeleri bu yılın sonlarında tekrar bu konuda girişim gösteceklerini belirtti.
Beyaz Sözcüsü Robert Gibbs, Cumhuriyetçi ve Demokratlar arasındaki görüş ayrılığının belirlediği kararın ardından Başkan Obama’nın hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti. Başkan Obama sözünü verdiği yasa değişikliğinde başarısız olarak geri adım atarken, Pentagon bu tür bir uygulamanın nasıl hayata geçirebileceğini değerlendiriyor.
Diğer yandan, Cumhuriyetçiler ve ordu içinde üst düzey subaylar iki tane savaşın ortasındaki ordunun teklif edilen yasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde moral çöküntüsü yaşabileceği uyarısında bulundu.
DAILY TELEGRAPH: Titanik dümencinin dalgınlığı yüzünden batmış
Çok hızlı seyrettiği ve bu yüzden karşısına çıkan buzdağına çarpmaktan kurtulamadığı için battığı düşünülen Titanik’in batış nedeni hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı.
İngiltere’de piyasa sürülen yeni bir kitap, Titanik’in çok hızlı olmasından değil ancak dümencinin hatasından battığını öne sürüyor. Faciadan kurtulan en üst düzey yetkilinin torununun yazdığı kitaba göre, buzdağını fark eden dümencinin geminin yönünü değilştirmesi için bolca vakti bulunuyordu. Ancak o panikledi ve gemiyi yanlış yöne, buzdağının üzerine yönlendirdi.
Gemiyi kurtardıklarını düşünen Titanik mürettebatı, buzdağının üzerine doğru yol amaya devam ettiklerini fark ettiklerinde artık iş işten geçmişti.
Kazanın yaşanmasından neredeyse 100 yıl sonra ortaya atılan iddia, faciadan kurtulan en üst düzey yetkilinin ailesinin itirafıyla geldi. Titanik’in ikinci kaptanı Charles Lightoller’ın ailesi, Lightoller’ın mürettebatın yaptığı hatayı ABD ve İngiltere’de çıktığı mahkemelerde sakladığını belirtti. Bunun nedeni ise Lightoller’ın şirketini iflastan, meslektaşlarını ise kovulmaktan korumak istemesiydi.
Lightoller, İkinci Dünya Savaşı’nda müttefik güçlerin Nazilerden kaçmak zorunda kaldığı Dunkirk’de tahliye çalışmalarında yer almıştı. Ömrü boyunca itibarını kaybetmemek için Titanik sırrını açıklamayan Lightoller’ın sırrı, büyük torunu Louise Pattern’ın yazdığı kitapta ortaya çıktı.
Pattern, “Gerçekleri görmek her şeyi daha da trajik hale getiriyor. Buzdağının yanından kolayca geçip gidebilirlerdi. Ancak dümen hatası yüzünden facia geldi” dedi. Titanic 1912 yılında İngiltere’nin liman kenti Southampton’dan New York’a giderken Atlantik Okyanusu’nda batmıştı.
HAARETZ: Ahmedinejad: İsrail ve ABD nükleer tesislerimize saldıramaz
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ABD’nin Atlantic Monthly dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahmedinejad, görüşlerinin Yahudi karşıtı olduğunu reddederken, dünyanın sadece tek bir soykırım senaryosu kabul etmeye zorlandığını söyledi.
Ahmedinejad, Salı günü dergiye verdiği demeçte, “Ne ABD, ne de İsrail İran’ın nükleer tesislerine saldıracak kapasiteye sahip değil” dedi. Kendisine İsrail veya ABD tarafından İran üzerine bir askeri saldırı olasılığı olup olmadığı sorulan Ahmedinejad, “Hiç sanmıyorum. Siyonist rejim harita üzerinde çok küçük bir yer kaplıyor. Öyle ki bizim gördüğümüz dengede önemli bir faktör bile değil” dedi.
Ahmedinejad, aynı zamanda ABD’nin de olası bir hava saldırısını görmezden geldi: “ABD hiçbir zaman ciddi bir savaşa girmedi ve hiç zafer kazanmadı. Onlar savaşın neye benzediğini bilemez. Bir savaş başladığı zaman, o sınır tanımayan bir şeydir” ifadesini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı, soykırım hakkındaki tartışmalı yorumlarına değinerek, “Neden bu konuyu daha ileride tartışmıyoruz? Tüm dünya için tek bir senaryo kabul etmek doğru değil” dedi ve sözlerine devam etti:
“Bu olayın nereden çıktığını sormalıyız. Filistin halkı neden acı çekmeye devam ediyor? Ben Yahudi düşmanı değil, Siyonizm karşıtıyım.” dedi. Ahmedinejad, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yoksulluk üzerine yaptığı konuşmada ise kapitalizmin çökmek üzere olduğunu ve dünyanın yeni bir ekonomik sisteme ihtiyacı olduğunu söyledi.
JERUSALEM POST: Salim Fayyad Ayalon ile görüşmeyi iptal etti
Filistin Yönetimi Başbakanı Salim Fayyad, Salı günü Birleşmiş Milletler (BM) geçici İrtibat Bürosu’nda yapılan toplantıyı öfkeyle terk etti ve görüşmenin ardından İsrail Dışişleri Bakanı yardımcısı Danny Ayolan ile yapacağı basın toplantısını iptal etti.
Fayyad’ın bu tepkisinin, Ayalon’un yapılacak toplantıda “iki devlet” tanımına yer vermesine rağmen “iki toplum için iki devlet” ifadesine yer vermemesi olduğu belirtildi.
Ayalon, “Eğer Filistinliler iki toplum için iki devlet hakkında konuşmak istemiyorlarsa, sadece bir İsrail devletinin var olmasına izin verin. Böylece konuşacak bir şey de kalmaz” dedi. Jpost’a telefonla görüşlerini aktaran Ayalon, “Ayrıca, Filistinlilere müzakerelerin sonunda bir Filistin devleti ve çok uluslu bir başka devlet oluşmasının gerçekleşemeyeceğini söyledim” ifadesini kullandı.
Ayalon, Fayyad’ın görüşmeyi aniden terk etmesinin kendisini çok şaşırttığını belirtti ve iki toplum için iki devlet görüşünün açıkça kabul edilemez bir fikir olduğunu söyledi: “Onlara Filistinlilerin İsrail’de kalmasına ihtiyacımız olmadığını, kendi insanlarıyla Arap topraklarında kalmaları gerektiğini söyledim” dedi.
İsrail’in ya hep ya hiç yaklaşımını kabul etmeyeceğini söyleyen Ayalon, Filistin devletiyle iki uluslu bir başka devletin olanaksız olduğunu, müzakerelerin bu noktadan devam etmesini beklediklerini söyledi.