Dünya basınından manşetler - 21 Temmuz

HAARETZ: İsrail sivil kayıpları azaltmak istiyor

İsrail’in Birleşmiş Milletler’e (BM) sunduğu bir rapora göre, İsrail ordusu gelecekte gireceği çatışmalarda sivil zayiatı ve sivillere ait mallara yönelik zararı en aza indirmek için değişikliklere gidecek.

İsrail’in 2008-2009’da Gazze Şeridi’ne düzenlediği Dökme Kurşun Operasyonu hakkında yayımlanan yeni rapora göre, İsrail ordusu gelecekte yer alacağı savaşlarda sivil kayıpların azaltılması için gerekli önlemler alacak ve fosfor bombasının kullanılmasını yasaklayacak.

Yayımlanan 37 sayfalık raporun İsrail Dışişleri Bakanlığı’na ait internet sitesinde yayımlandığı ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a iletildiği belirtildi. Raporda, İsrail Güvenlik Güçleri’nin operasyon sürecindeki faaliyetlerinde ve doktrininde değişikliğe gidildiği ve bu şekilde sivil kayıpların ve sivillere ait mal ve mülklerin en az seviyede zarar görmesinin amaçlandığı belirtildi.

Raporda ayrıca, “İsrail Güvenlik Güçleri’nin yerleşim birimlerinde yaşanan çatışmalarda sivillerin korunmasına yönelik yeni bir prosedür benimsediği, sivillerin korunmasının İsrail ordusunun komutanlarının görevlerinin bir parçası haline geldiği” ifade edildi.

Bu değişimler kapsamında, her çatışma biriminde bir insani ilişkiler subayı bulundurulacak. Raporda, Gazze Savaşı'nda emirlerin dışına çıkan askerlere yönelik 47 tane yeni soruşturmanın başladığı bilgisi de yer aldı.

EL CEZİRE: Meksika Körfezi'ndeki sızıntı devam ediyor

ABD’li yetkililer Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısına neden olan Macondo kuyusuna üç kilometre mesafedeki bir başka kuyuda sızıntı yaşandığını belirtti.

ABD’nin BP sızıntıyı önleme çabalarını denetlemek için görevlendirdiği emekli Sahil Koruma Muhafızı Thad Allen, Salı günü Macondo kuyusunun yakınlarında bir kuyudan sızıntının devam ettiğini açıkladı.

Allen, Macondo kuyusuna üç kilometre mesafede iki tane kuyu daha bulunduğunu, bir tanesinin kullanılmadığını, diğerinin ise üretim yapmadığını belirtti. AP haber ajansı ise, Meksika Körfezi’nde kullanılmayan yaklaşık 27 bin petrol kuyusu olduğunu ve bu kuyuların olası sızıntılara karşı incelenmediğini ifade etti.

BP mühendisleri Macondo kuyusundaki sızıntıyı önlemek için 11 Temmuz’da 75 tonluk yeni bir kapak yerleştirmişti. Yetkililer, başlığın yerleştirilmesinin ardından kuyuda yaşanabilecek bir çatlağın üç ay önceki duruma kıyasla durdurulması çok daha zor bir sızıntıya neden olabileceğini belirtti.

Allen, BP yetkililerinin okyanus tabanında ve�Macondo kuyusunun yakınında çatlaklar tespit etmesinin ardından kuyunun tekrar açılmasını önermişti. Ancak Salı günü Washington’da bir açıklama yapan Allen, kuyunun etrafındaki beş sızıntı noktasının tahmin edilenden çok daha küçük ve önemsiz olduğunu söyledi.

ABD’li yetkililer, mevcut çalışmalarını sürdüren BP üzerinde 24 saatlik denetimlerine devam edecek.

INDEPENDENT: Eski MI5 şefi Blair’in Irak savunmasına zarar verdi

İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in Irak işgalini başlatmak için öne sürdüğü gerekçeleri inceleyen Chilcot Soruşturma Komisyonu’na karşı yaptığı savunma, MI5'ın eski şefi tarafından bozuldu.

Eliza Manningham-Buller, soruşturma komisyonuna sunduğu delillerde, Irak işgalinin ardından İngiltere içindeki terörist saldırılara yönelik tehditlerin arttığını ve MI5’ın bütçesinde yüzde 100 artışa gidildiğini belirtti. 2000 ile 2007 yılları arasında MI5’ın başında bulunan Buller, işgalin başlamasıyla İngiltere’deki Müslümanların El Kaide’ye katıldığı yönünde ellerine çok fazla sayıda rapor geçtiği söyledi.

Buller, komisyona Irak’taki varlıklarının radikalleştirildiğini ve sanki İslam’a karşı bir savaş içine girmiş bir konuma düştüklerini belirtti. Buller ayrıca, yaptıkları eylemlerle El Kaide lideri Usame Bin Ladin’e Irak’ta hiçbir zaman elde etmediği bir hareket şansı tanıdıklarını savundu.

Buller’ın açıklamaları, 29 Ocak tarihinde savunmasını sunan Blair’e büyük bir darbe indirdi. Blair, komisyona İngiltere’nin ve Irak’ın artık daha fazla güvende olduğuna inandığını söylemişti. İngiltere’nin eski başbakanı, Saddam Hüseyin’i devirmeleri gerektiğini ve bunu yaparak daha güvenli bir dünya oluşturduklarını savundu.

Terörle mücadele yasalarını inceleyen Liberal Demokrat Parti üyesi Lord Carlile ise, Irak Savaşı'nın başlamasının ardından İngiltere’de yetişen terörist ile ülke dışında eğitilen terörist sayısında önemli bir artış olduğuna dikkat çekti.

Carlile, bu durumun hem Blair hükümetini hem de mevcut hükümeti ilgilendirdiğini ve çıkartılan terörle mücadele yasalarının İngiltere içindeki güvenliği sağlamak veya terörist sayısını engellemek adına hiçbir şey değiştiremediğini belirtti.

WALL STREET JOURNAL: Pekin UEK’nin verileri eleştirdi

Pekin, 2009 yılında Çin’in enerji tüketimi alanında ABD’yi geride bıraktığını belirten Uluslararası Enerji Kurumu’nun verilerini eleştirdi. Çinli yetkililer, yaptıkları hesaplamalar doğrultusunda 2009 yılında ABD’nin en büyük enerji tüketicisi olmaya devam ettiğini belirtti. Çin Ulusal Enerji Bürosu sözcüsü Zeng Yachuan, UEK’nin verilerinin referans olarak kullanılabileceğini ancak güvenilir olmadığını öne sürdü.

UEK, geçtiğimiz yıl içinde Çin’in 2,252 milyar ton petrole denk gelen petrol ürünleri, doğalgaz, kömür, uranyum ve diğer enerji kaynakları kullandığını belirtti. Bu rakamlar doğrultusunda, 2009 yılında enerji kullanımının ABD’den yüzde 4 daha fazla olduğunu belirten UEK, ABD’nin 2.17 milyar ton petrole denk enerji kaynağı kullandığını açıklamıştı.

Çin eleştirilerine, UEK Salı günü hemen cevap verdi. Kurumun baş ekonomisti Fatih Birol, tüm ilgili istatistiklerin değerlendirilmesiyle Çin’in dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi olmak konusunda ABD’yi geride bıraktığı sonucuna ulaştıklarını belirtti.

Paris merkezli enerji kurumunun tahminleri, geniş çaplı petrol talebi ve ABD dâhil kuruma üye ülkelerin depolama ve ithalat rakamları değerlendirilerek yapılıyor. Diğer yandan kurum, üyesi olmayan Çin’in yetersiz, kesin olmayan ve şeffaflıktan yoksun bilgiler sunduğunu ve Pekin hükümetinin uluslararası petrol piyasalarında dengesizliğe neden olduğunu belirti.

Çinli yetkililer ise UEK’nin Çin’in enerji sektörünü anlamadığını ve artan yenilenebilir ve nükleer kullanımının göz ardı edildiğini ileri sürdü. Birol ise bu enerji alanları kullanılmadığı takdirde Çin’in enerji ihtiyacının daha da büyüyeceğini, nükleer ve yenilenebilir enerjinin Çin ekonomisi üzerindeki enerji ihtiyacı baskısını azalttığını ifade etti.

TIMES: Cameron ve Obama arasında ‘öfkeli uzlaşma’

İngiltere Başbakanı David Cameron, ABD ziyaretinin ilk ayağında Washington tarafından İngiliz petrol devi BP Libyalı bombacı Abdulbaset El Megrahi’nin hapishaneden salıverilmesinde rolü olup olmadığını incelemesi talebiyle karşı karşıya kaldı.�

Cameron, ABD Başkanı Barack Obama ile ‘öfkeli bir uzlaşmaya’ vardıklarını ve İskoçya hükümetinin Lockerbie bombacısı olarak bilinen Megrahi’yi serbest bırakmasının yanlış olduğunda hemfikir olduklarını belirtti.

Cameron, BP’yi Megrahi konusunda ABD’nin eleştirilerine karşı savunmaya çalışırken, Libyalı bombacıyla Meksika Körfezi’nde yaşanan çevre felaketinin bir bağlantısı olmadığını belirtti.

Obama tarafından çok sıcak karşılanan Cameron'dan, hem Beyaz Saray, hem de ABD Senatosu tarafından Megrahi konusunda geniş kapsamlı bir soruşturma başlatması talep edildi. Başkan Obama, bombacının serbest bırakılmasını “teröristlere nasıl davranmamız gerektiğiyle uyuşmuyor” şeklinde yorumlarken, bu konuda elde edilecek ek bilgileri memnuniyetle karşılayacağını ve bu konu hakkındaki tüm detayların bilinmesi gerektiğini belirtti.

Cameron ise geniş kapsamlı bir soruşturma talebini savuşturarak, Megrahi dosyasının bu tür bir soruşturma gerektirecek kadar esrarengiz olmadığını ifade etti. Cameron, alınmış kötü bir kararı görmek için bir soruşturmaya gerek olmadığını, bombacının salıverilmesinin BP tarafından değil, İskoç hükümeti tarafından verilmiş bir karar olduğunu vurguladı.

CNN: Çin sel felaketinde ölü sayısı artıyor

Çin’in iç eyaletlerinde yaşanan sel felaketlerinde ölenlerin sayısının 34’e ulaştığı bildirildi. Siçuan eyaleti Su Kaynakları İdaresi’ne göre bölgede 26 kişi öldü, 30 kişi ise kayboldu. Şaansi eyaletinde ise sekiz kişi hayatını kaybederken, 57 kişinin sel sularına kapılarak kaybolduğu belirtildi.

Henüz geçtiğimiz hafta Çin’in güney bölgesinde yaşanana sel felaketinde 146 insan hayatını kaybetmiş ve 40 kişi kaybolmuştu. Çin, son yıllara karşılaştığı en kötü sel felaketleriyle boğuşurken, milyonlarca insan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı.

Yaşanan seller yüzünden bugüne kadar 35 milyon insanın evinden olduğu ve en az 3.8 milyar dolarlık bir zararın ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Çin’in en uzun nehri Yangtze’ye bağlı ırmak ve göllerin hepsi taşarken, yetkililer yüksek su seviyesi konusunda uyarı yapıyor.