Dünya basınından manşetler - 20 Ekim

THE LOCAL: Türk hackerlar Merkel'in partisine saldırdı
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in muhafazakar Hıristiyan Demokrat (CDU) partisinin iki yerel teşkilatının internet sitesi Türk hackerların saldırısına maruz kaldı.

CDU yetkilileri, partinin Hamburg ve kuzeydeki Mecklenburg-Batı Pomerania teşkilatlarının internet sitelerinin açılış sayfaları dün gece yarısı hackerların saldırısına uğradı.

Hackerlar, siyah zemin üzerine Türk bayrağı ve hilal yerleştirerek, eleştirel mesajlar koydu. Polis olay hakkında soruşturma başlattı.

Kendilerini "GHoST61" ve "Emre Y" olarak isimlendiren hackerlar, sitelerden birine "Türkiye'den Hamburg'a merhaba" mesajını koydu. Hamburg CDU sözcüsü, dün öğlen itibariyle sitenin kapatıldığını açıkladı.

CDU'nun Mecklenburg-Batı Pomerania teşkilatının sitesi de benzer bir saldırıya maruz kaldı. Siteye, "Entegrasyon için para nerede? Camiler için para nerde? Hoşgörü nerede? Nerede inanç özgürlüğü?" mesajı bırakıldı.

WSJ: ABD ticareti için Türkiye kilit ülke
ABD Ticaret Bakanı Gary Locke, Başkan Barack Obama'nın ihracatı artırma hedefine ulaşılabilmesi için Türkiye'nin kilit bir pazar olduğunu söyledi.

Locke dün yaptığı açıklamada, "Türkiye, ABD'nin mal ve hizmetleri açısından öncelikli bir pazar olduğu gibi ikili ticaretin artırılmasında ve Başkan Obama'nın beş yıl içerisinde ihracatı ikiye katlama hedefine ulaşılmasında kilit rol oynayabilir" dedi.

Türkiye, Washington yönetiminin ihracatı artırma planlarında hızlı büyüme potansiyeline sahip ülkeler arasında gösteriliyor.

ABD ayrıca önümüzdeki aylarda Türkiye'ye ticaretle ilgili olarak iki heyet göndermeyi hedefliyor. Bunlardan birisinin yenilenebilir enerji, diğerinin ise petrol ve gaz tedarikçilerini kapsaması bekleniyor.

Yılın ilk yedi ayındaki verilere göre, ABD'nin Türkiye'ye ihracatı yüzde 35'lik bir artış gösterdi.

GUARDIAN: İngiltere’den ABD’yi korkutacak stratejik savunma revizyonu
İngiliz hükümetin açıkladığı stratejik savunma değerlendirmesine göre, İngiliz ordusunun Irak ve Afganistan’nda bugüne kadar gerçekleştirdiği büyük çaplı operasyonları düzenlemesi artık mümkün olmayacak. Dahası, İngiliz ordusu 28 yıl önce yaşanan Falkland Adaları savaşında yaptığı askeri konuşlandırmanın bir benzerini yapma kabiliyetini en az 10 yıl kaybedecek.

Yeni savunma planlamaları kapsamında, İngiliz ordusunun Afganistan’da 10 bin asker içeren büyük operasyonlardaki asker sayısı artık en fazla 6 bin 500 olacak. Buna alternatif olarak, belli bir zaman aralığı için 30 bin askerin katılacağı tek bir harekat düzenlenebilecek. Askeri bütçede önümüzdeki dört yıl içinde yapılacak yüzde 8’lik (36 milyar sterlin) kesinti kapsamında, Savunma Bakanlığı 25 bin sivil personel, silahlı kuvvetler ise 17 bin askeri personeli işten çıkarak.
Kesintilerden savunma sanayisi de önemli ölçüde etkilendi. İnşa edilen iki uçak gemisi tamamlanacak ancak 2020’ye kadar tek bir uçak bile bulundurmayacak. Bunun nedeni ise, elden çıkartılacak olan savaş jetlerinin ABD ile yürütülen ortak savaş jeti programıyla en az 10 yıl boyunca değiştirilemeyecek olması.

Nükleer cephaneliğinde yüzde 25’lik bir azaltmaya gidecek olan İngiltere, hazır nükleer savaş başlığı sayısını 160’dan 120’ye çekecek. Dört adet Trident nükleer denizaltısı ise 2015 yılında yenilecek ve her denizaltıdaki nükleer başlık sayısı 48’de 40’a indirilecek.

YNETNEWS: İsrail politikasını saran tartışma: Lieberman’ın faşizmine son verin
İsrail’de bir grup parlamenter, sanatçı ve aydın, ülkenin yasama organı Knesset’de toplanarak geçtiğimiz hafta kabul edilen yeni vatandaşlık yasasını protesto etti. Protestocular, vatandaşlığa kabul edilen herkesin İsrail’i “Yahudi ve demokratik bir ülke” olduğuna ant içmesini gerektiren yasayı “demokrasiyi korumak” hareketi altında kınarken, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman en ağır eleştirilerin hedefi oldu.

Knesset üyeleri, “demokrasiyi korumak” hareketi altında Pazar günü protestoda bulunan Irkçılık Karşıtı Koalisyon ve İsrail İnsan Hakları Derneği üyelerine katıldı. Yaklaşık altı bin kişinin katıldığı gösteride Knesset üyesi Şolomo Molla, “Demokrasi ve İsrail karşıtı yasaların sonu gelmeli. Buraya Lieberman’ın faşistliğini durdurun demeye geldik” dedi.

Lieberman’ı eleştiren bir diğer Knesset üyesi ve Gazze Özgürlük Filosu’nda yer almış olan Hanin Zoabi de, hükümetin Lieberman’ın politikalarını takip ettiğini ve toplumun bunu kabul etme yanlısı olmasının tehlike arz ettiğini belirtti. Bir konuşma yapan akademisyen Moderchai Kremnitzer ise “Herkese Yitzhak Rabin’in suikastını hatırlatmak istiyorum.

O bir hain olarak görüldüğü için öldürüldü. İsrail kabinesi Arapları ve İsrail demokrasinin yaşam çizgisini anlamıyor” dedi. Kremnitzer, “İsrail politikalarında Arap temsilciler bulunmadan İsrail demokrasisi demokrasi olmaktan çıkar” dedi.

BBC: CIA'den 7 ajanının ölümüyle ilgili müthiş itiraf
Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), geçen yıl Afganistan'ın doğusunda yedi CIA ajanını öldüren Ürdünlü muhbir hakkında yeterince soruşturma yapılmadığını kabul etti.
Humam Halil Ebu Mulal el-Belavi, Amerika Birleşik Devletleri'nin hedefindeki örgütlerin liderleri hakkında bilgi vereceğini söyleyerek geldiği Host kentindeki CIA merkezinde intihar saldırısı düzenlemişti.
CIA Başkanı Leon Panetta, teşkilat çalışanlarına gönderdiği bir açıklamada, muhbire, CIA ajanlarına yaklaşma imkanı veren bir dizi güvenlik hatasına dikkat çekti.
Söz konusu hatalar arasında, bir CIA görevlisinin El Belavi'yle ilgili uyarıyı diğer birimlere iletmemesi de var.
Eylem, 1983'ten bu yana CIA'yi hedef alan en büyük saldırıydı.
�
NEW YORK TIMES: Taliban’ın üst düzey liderleri barış görüşmelerine katıldı
NATO askerlerinin yardımlarıyla Pakistan’daki sığınaklarını gizlice terk ederek Afganistan’a gelen Taliban liderleri, Afganistan’da barışın sağlanabilmesi için yüz yüze görüşmelere başladı.

NATO yetkilileri, bazıları Kabil’de yapılan görüşmelerde Taliban’ın Kutta şurasında yer alan liderlerle Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai hükümetinden önemli isimler yer aldığını belirtti. Afgan hükümeti ayrıca, Hakkani örgütü ve Peşavar şurası ile de temaslarda bulundu.

Taliban liderlerinin, NATO güçleri tarafından saldırıya uğramama veya tutuklanmama şartıyla Pakistan’dan gelmeyi kabul ettikleri, hatta bir keresinde NATO uçağı kullanarak Kabil’e getirildikleri belirtildi. Afgan yetkililer, şu ana kadar görüşmelerde Kutta şurasından üç, Hakkani grubundan ise bir kişinin bulunduğunu ifade etti.

Görüşmelerde yer alan Afgan yetkililerin ve Washington’un talebi üzerine New York Times temasa geçilen Taliban ve Hakkani yetkililerinin isimlerini gizli tutmakararı aldı. Yetkililer, isimlerin açıklanması halinde Taliban’ın veya Pakistan istihbaratı tarafından bu kişilerin tutuklanma veya öldürülme riski altında kalacaklarını belirtti.

USA TODAY: ABD ordusu eşcinsel askerleri kabul edecek
Eşcinsel askerlerin ABD ordusunda yer almasını engelleyen “don't ask, don't tell” yasasını geçersiz kılan mahkeme kararı tersine çevrilmediği takdirde eşcinsel askerlerin orduya katılabileceği belirtildi. Ancak yasasın tekrar geçerli olmasını sağlayacak yeni bir karar alınması halinde, askere alınacak eşcinsel personel görevlerinden uzaklaştırılabilecek.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un sözcülerinden Cynthia Smith, söz konusu yasanın geçersiz kılınma kararının, yasayı hayata geçiren ABD eski Başkanı Bill Clinton hükümetinin anayasaya aykırı hareket etmesi gerekçesiyle alındığını belirtti. Bu kararı veren yargıç Virginia Philips, Salı günü hükümetin kararın ertelenmesi talebini reddetti. Adalet Bakanlığı ve Obama yönetiminin SanFrancisco’daki temyiz mahkemesine başvurması bekleniyor.

Eşcinsellerin orduda yer alıp almaması büyük tartışmalara neden olurken, ABD Deniz Piyadesi Kolordusu’nda görev yapan General James Conway, birçok piyadenin cinsel eğilimlerini gizli tutmaları halinde orduda yer almalarına izin veren yasanın kaldırılmasına karşı çıktığını belirtti. Analistler ise yasasın kaldırılmasının askerlerin motivasyonunu etkileyebileceğini belirtiyor.

ASSOCIATED PRESS: Pakistan şiddet olaylarıyla sarsıldı
Pakistan yaşanan şiddet olaylarında en az 48 kişi öldü. Yetkililer, Salı günü Karaçi’de silahlı saldırganların 16 kişiyi öldürdüklerini belirtti. Pakistan’ın Sindh eyaletinde bulunan ve 16 milyonluk nüfusuyla ülkenin en büyük kenti olan Karaçi’de yaşanan şiddet olaylarının Ağustos’ta bölgeyi temsil eden parlamento üyesinin  öldürülmesiyle bağlantılı olabileceği belirtiliyor. Pazar günü yeni parlamento üyesinin belirlenmesi için yapılan seçimlerde patlak veren şiddet olaylarının, devam eden saldırılarla bağlantısı olduğu düşünülüyor.

Yetkililer, şüphelilere dair bir bilgi vermezken, belli hedefleri seçtiği düşünülen saldırganların Karaçi’deki birbirine rakip iki politik gruba bağlı çetelere ait olabileceğini belirtildi. Pakistan’ın en büyük liman kenti ve ticaret merkezi olan Karaçi’de güvenliğin sağlanması Pakistan’ın liderleri için büyük önem taşıyor.

Ancak Afganistan’a karayolu ile ulaştırılan NATO ve ABD’ye ait malzemelerin de ilk ulaştığı yer olan Karaçi’de Taliban’ın neden olduğu şiddet olayları da söz konusu. Yetkilier buna rağmen, yaşanan en son şiddet olaylarının merkezleri Karaçi’de bulunan ve farklı etnik gruplara hitap eden Muttahida Quami Hareketi ve Awami Ulusal Partisi arasındaki çekişmeden yaşandığını düşünüyor.