Güncelleme Tarihi:
BLOOMBERG: Babacan: Türkiye IMF Direktörler Kurulu’nda bir yer edinebilir
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kurum içinde gelişmekte olan ekonomilere daha fazla söz hakkı vermek istemesi dolayısıyla Türkiye’ye direktörler kurulunda bir sandalye verilebileceğini ifade etti
Babacan, Bloomberg’e telefonla verdiği bir röportajda “Türkiye’nin yönetim kurulunda temsil edilmesi için bir çaba söz konusu ancak kesin karar henüz verilmedi” dedi.
ABD’nin geçtiğimiz ay beklenmedik bir biçimde IMF’nin 24 üyelik kurulunda hangi ülkelerin temsil edilmesi gerektiği yönünde bir tartışma başlatmıştı. Çin, Kuzey Kore ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sandalye verilmesi, bazı Avrupa ülkelerinin kurulun dışında kalmasına neden olabilir.
Türkiye halihazırda Belçikalı bir direktör ve Avusturyalı bir yardımcı yürütme direktörünün temsil ettiği bir ülkeler grubunun içinde yer alıyor. Masadaki Avrupalı temsilcilerin sayısı sekiz ile dokuz arasında değişiyor. Almanya, Fransa, İngiltere, ABD ve Japonya daimi üyeler.
Babacan bu konunun önümüzdeki aylarda yapılacak IMF zirvelerinde gündeme geleceğini umduğunu belirtti.
Eski bir IMF Kurulu üyesi ve Brookings Enstitüsü araştırmacısı Domenico Lombardi, Avrupa ülkelerinin Türkiye ve Belçika’nın aynı koltuğu dönüşümlü olarak paylaşmaları yönünde planlar yaptığını belirtti.
Lombardi, “Kurulda temsil edilmek Türkiye’nin çok uzun zamandan beri hedefi olan bir konu ve şimdi bu hedefin gerçekleştirilmesi için çok iyi bir fırsat yakalandı” dedi. Belçika Maliye Bakanı Didier Reynders ise konuyla ilgili yapılan çağrıları cevapsız bıraktı.
REUTERS: Ortadoğu görüşmeleri yerleşimler çıkmazında
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İsrail ve Filistin liderleri arasında üç gündür sürmekte olan ikinci tur Ortadoğu barış görüşmelerini dün sonlandırdı. Ancak yerleşim inşaatları konusunda yaşanan açmazın çözümleneceğine dair bir işaret görülmedi.
Kahire’de yapılan Arap Birliği toplantısında konuşan Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki 30 Eylül tarihinde moratoryum sona erdikten sonra inşaatların sürmesi durumunda masadan kalkacakları tehdidini yinelerken, İsrail süreci kısıtlı bir zaman için bile olsa uzatmayacağını bir kez daha ifade etti.
İsrail’in Kanal 10 televizyonuna bir röportaj veren Clinton, Tel Aviv’in 10 aylığına kısmi moratoryumu sürdürmesinin çok faydalı olacağını belirtti. Ancak görüşmelere yakın kaynaklar İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun kendisine yapılan üç aylık uzatma teklifini reddettiğini söyledi.
Bu arada Clinton önce Ramallah’ta Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la sonra da Ürdün’de Kral Abdullah’la bir araya geldi.
İsrail’in Kanal 1 televizyonuna konuşan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ise görüşmeler için zaman kazanmak adına Netanyahu’ya moratoryumu üç aylığına uzatmasını teklif ettiğini belirtti.
Öte yandan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşen ABD Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Washington’ın İsrail-Filistin cephesine odaklanmasının İsrail-Suriye arasında bir anlaşma sağlanması konusunda baskı yapmasına engel olmayacağını belirtti.
İsrail’le Suriye arasında Türkiye’nin arabuluculuğuyla düzenlenen dört tur dolaylı görüşmeler 2008’de sona ermişti. Suriye halen eğer görüşmeler sürecekse masada Türkiye’nin de oturması gerektiği konusunda ısrar ediyor.
BBC: Carla Bruni kitabıyla ilgili tartışmalar ABD’ye sıçradı
İki Fransız gazetecinin yazdığı ve Fransa’da gündeme bomba gibi düşen “Carla ve İhtiraslılar” isimli kitapta yazılanlar ABD’de de yankı buldu.
Kitapta ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama’nın Mart 2010’da Beyaz Saray’da Bruni’yle bir araya geldiği sırada “Hiç sorma, burada hayatım cehennem gibi. Katlanamıyorum” dediği iddia edildi.
Beyaz Saray sözcüsü Katie McCormick Lelyveld Perşembe günü yaptığı açıklamada, “First lady asla böyle bir şey söylemedi” derken Fransa’nin Washington Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada da “Bu ifadelerin hiçbir zaman kullanılmadığı” ifade edildi.
Büyükelçilik sözcüsü Emmanuel Lenain, “Bayan Bruni-Sarkozy kendisini Carla ve İhtiraslılar isimli kitabın içeriğinden tamamen uzaklaştırmaktadır. Kitap yazılırken teyit edilmemiştir ve içinde yazanlar tamamen yazarların tasarrufundadır” dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs de Lenain’in açıklamasını kendi Twitter’ı üzerinden paylaştı.
Kitapta ortaya atılan birçok ilgi çekici nokta var. Nicolas Sarkozy’nin bir dönem cumhurbaşkanı olmakla yetineceği, Bruni’nin Sarkozy’i zengin olmaya daha fazla önem vermeye ikna etmeye çalışması bu noktalar arasında.
Kitapta söz verilen bir arkadaş, Sarkozy ve Bruni’nin Tony Blair İngiltere Başbakanlığı’nı bıraktıktan sonra edindiği servete hayranlıkla baktığını belirtiyor.
TIMES: “İngiltere’de bir terör saldırısı yaşanması an meselesi”
İngiltere istihbarat dairesi MI5’ın direktörü Jonathan Evans dün akşam yaptığı açıklamada İngilizlerin İslamcı militan örgüt El Şebab’ın yanında savaşmak için Somali’ye giden vatandaşlarının saldırı tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Evans, El Şebab’ın yanında eğitim gören İngilizlerin ülkelerine dönüp bir saldırı düzenlemelerinin “an meselesi” olduğunu belirtti.
Evans güvenlik güçlerinin daha önce hiç olmadığı kadar çeşitli terör tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirterek İngiliz kamuoyunu radikallerin başarılı olabileceği yönündeki inançlarının “boş” olduğu konusunda uyardı.
Londra’da konuşan Evans İngiltere’ye karşı dört ya da beş “gerçek terör planı”nı ortaya çıkardıklarını, bunun da El Kaide ve yandaşlarının kıyım düzenlemeye kararlı olduğunu gösterdiğini belirtti.
MI5’ın özellikle Somali, Pakistan ve Yemen kaynaklı terör tehditleriyle karşı karşıya olduğu ifade edildi. Evans ayrıca Kuzey İrlanda’daki ayrılıkçı cumhuriyetçilerin de saldırılarını artırdığını söyledi. Evans,“Örgütün saldırı kapasitesi olduğuna inanmıyoruz ama üye sayıları günden güne artıyor” dedi.
CNN: Filipinlerdeki rehine fiyaskosunun faturası basına kesildi
Filipinler basını geçtiğimiz ay düzenlenen rehine kurtarma operasyonuyla ilgili soruşturmada mercek altına alınıyor.
CNN’in Filipinlerdeki kardeş kanalı ABS-CBN’in bildirdiğine göre en az bir gazeteci, bir halkla ilişkiler yetkilisi ve polis memurlarının olayla ilgili ceza almasının beklendiğini bildirdi.
Devlet Başkanı Benigno Aquino’nun Cuma günü soruşturma komitesinin hazırladığı rapor ve tavsiyeler listesini değerlendirmesi bekleniyor. Cuma öğleden sonra Manila’da bir basın toplantısı düzenlenecek ancak Aquino’nun komitenin vardığı sonuçları açıklayıp açıklamayacağı henüz bilinmiyor.
23 Ağustos’ta düzenlenen ve bir fiyaskoya dönüşen kurtarma operasyonunda Hong Konglu sekiz turist ve rehineci öldürülmüştü. Bazı haber kanalları olayı canlı yayınlamıştı. Basın daha sonra operasyona engel olduğu ve rehinelerin hayatını tehlikeye attığı gerekçesiyle yetkililerin ve kamuoyunun eleştiri oklarına hedef olmuştu.
GUARDIAN: Pakistanlı politikacı Londra’da Sokak ortasında öldürüldü
Ülkesinden kaçıp İngiltere’ye sığınan Pakistanlı politikacı Dr. İmran Faruk, Londra’da evinin önünde cinayete kurban gitti.
Müttehide Kuami Hareketi’nin önde gelen liderlerinden olan Faruk, dün akşam saatlerinde Londra’nın kuzeyindeki evinin önünde başında ve vücudunda bıçak yaralarıyla bulundu. Polis Green Lane, Edgware’de ciddi bir saldırı olduğu ihbarı üzerine olay yerine geldiğini bildirdi.
Polis sözcüsü, “Olay yerine geldiğimizde 50 yaşlarında, Asyalı bir erkek bulduk. Kafasında yara izleri, vücudunda ise bıçak yaraları vardı” dedi.
Faruk partisinin kurucu üyelerindendi ve ülkesinden kaçtıktan sonra 1992’den beri Londra’da yaşıyordu. Hareketin internet sitesine göre 1999 yılında başına ödül konduktan sonra Faruk İngiltere’ye siyasi sığınma talebinde bulunmuştu.
Hakkında suç olayları ve terör faaliyetlerine karıştığı iddiaları bulunan Faruk bunların birer komplo olduğunu ve amacının siyasi olduğunu belirtmişti.