Güncelleme Tarihi:
KYODO NEWS: Fukuşima nükleer santralinin 3 nolu reaktöründe radyasyon sızıntısı başladı
Japonya hükümetinin en üst düzey sözcüsü Yukio Edano, Çarşamba günü Fukuşima nükleer santralinin üç nolu reaktörünün koruma kazanının zarar görmüş olabileceğini ve radyasyon sızıntısı riski bulunduğunu belirtti.
Devlet nükleer güvenlik kurumu, Çarşamba günü yerel saat ile 10.40’da, Fukuşima nükleer santralinin girişindeki radyasyon seviyesinin saatte 10 mSv’ye çıktığını, bu radyasyona muhtemelen 2 nolu reaktördeki sızıntının neden olduğunu ifade etti.
Tokyo Electric Power (TEPCO) ve hükümet yetkilileri, nükleer santraldeki krizi çözme çalışmalarını sürdürüyor. TEPCO, helikopterden santrale borik asit püskürtülerek, boş nükleer yakıt çubuklarının risk altındaki 4 nolu reaktörde zincirleme reaksiyon başlatmasını önlemeyi planlıyor.
Çarşamba günü erken saatlerde, yüksek radyoaktif materyaller içeren 4 nolu reaktörde tekrar yangın başladı. TEPCO ise yangının yarım saat içinde söndürüldüğünü belirtti.
Saat 10.00 civarında ise 3 nolu reaktörden dumanların yükseldiğinin fark edilmesiyle, dikkatler bu reaktöre çevrildi.
Edano, düzenlediği basın toplantısında, “3 nolu reaktörün koruma kazanının hasar görmüş olabileceğini” belirtti. Diğer yandan, hükümetin santralin etrafındaki 20 kilometrelik tahliye alanını genişletmek gibi bir planı bulunmadığını ifade etti.
TEPCO, yapılan tahminlere göre Fukuşima’daki 1 nolu reaktörün yakıt çubuklarının yüzde 70’inin, iki nolu reaktördeki yakıt çubuklarının ise yüzde 33’ünün hasar gördüğünü açıkladı. Her iki reaktörün çekirdeğinin kısmi olarak eridiği ve soğutma sistemlerinin deprem nedeniyle çalışamaz hale geldiği ifade edildi.
GUARDIAN/TELEGRAPH: Kaddafi güçleri Bingazi’den önceki son kenti de ele geçirmek üzere
Libya lideri Muammer Kaddafi’ye bağlı güçler, Kaddafi rejimine başkaldıran isyancıların kalesi olan Bingazi’nin önündeki son direnişi de kırmak üzere.
Ecdebiye kentine havadan ve karadan saldıran Kaddafi güçleri, uluslararası kamuoyu Libyalı isyancılara destek verme tartışmalarını sürdürürken, ayaklanmayı tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
İsyancılar, her ne kadar Ecdebiye’yi tüm kuvvetleriyle savunacaklarını söylese de, kısa zamanda kentin büyük kısmında kontrolü kaybetti. Bu bölgeler arasında stratejik önemi büyük olan kıyı şeridindeki yol da bulunuyor.
Kaddafi rejimine bağlı askerlerin Ecdebiye’yi kontrol altına alması, 145 km ötedeki Bingazi’ye giden yolu açarken, isyancıların kalbi olan kent alarma geçmiş durumda.
Reuters’a konuşan, Süleyman adındaki isyancı bir general, “Savaşı kaybettik. Kaddafi elindeki her şeyi bize karşı kullanıyor” dedi.
Salı akşamı, Bingazi’deki isyancıların kurduğu Libya Ulusal Konseyi, Ecdebiye’de tüm kontrolün ellerinde olduğunu belirtmişti. Ancak Bingazi’deki bazı yerleşimciler şimdiden Mısır sınırına doğru kaçışa başladı.
Libya devlet televizyonu, “Ecdebiye, El Kaide ile bağlantısı olan paralı askerlerden ve teröristlerden temizlendi” ifadesini kullandı. Bingazi’deki birçok yerleşimci, Kaddafi rejiminin ajanlarından dolayı korkuya kapılırken, hayatta kalmak için savaşmaktan başka çareleri olmadığının farkında. Ancak, Bingazi’nin savunması adına isyan ordusunun ciddi bir hazırlığı yok.
Kaddafi güçlerinin, Ecdebiye’ye ilk olarak havadan ve karadan saldırdığı daha sonra da kenti iki yandan kuşattığı belirtildi. İsyancılar, camilerden yapılan çağrılarla çatışmak için mevzilendi ancak kısa zamanda geri çekilmeye başladılar.
RFE/RL: Rusya ve Belarus’tan 9 milyar dolarlık nükleer anlaşması
Japonya’da 9 büyüklüğündeki depremin ardından nükleer tehlikeye yönelik endişeler artarken, Rusya, Belarus ile ülkede iki nükleer santral inşa etme hakkı elde ettiği, 9 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı.
Rusların Belarus’ta inşa edeceği ilk nükleer santralin, Letonya sınırına yakın bir yerde olacağı ve 2018’de tamamlanacağı belirtildi.
Anlaşma, Minsk’te, Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in katılımıyla Rusya-Belarus Derneği’nde imzalandı.
Nükleer santral projesinin taslak planına göre, Hrodna bölgesindeki inşaat bu yılın sonlarında başlayacak. Diğer yandan, Rus yetkilier, Ocak ayında, santralin inşa edilmesi konusunda Belarus’a maddi destek sağlanabileceğini belirtmişti.
Belarus’un batısındaki Astravets kentinde aktivistler anlaşmayı protesto ederken, ekolojistler, Japonya’daki nükleer krizin büyüdüğü bir dönemde anlaşmanın iptal edilmesini istedi.
Belarus’lu enerji uzmanı Valyantsin Matskevich ise 1909 yılında 7.0 büyüklüğünde bir deprem yaşanan Hrodna bölgesinde nükleer santral inşa etmenin bir “suç” kapsamına girdiğini söyledi.
WALL STREET JOURNAL: Japonya’daki felaket küresel ekonomik toparlanma için risk oluşturuyor
Japonya’nın nükleer felakete karşı verdiği mücadelede kısa zamanda başarılı olup olamayacağına yönelik endişeler, piyasaları derinden sarsarken, küresel ekonomik iyileşmenin önündeki yeni risk olarak kabul ediliyor.
Otomobil üreticisi BMW’den, havacılık devi Boeing’e kadar çok sayıda uluslararası şirket, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi Japonya’nın nükleer felakete karşı verdiği mücadele ve ülkedeki elektrik şebekesinin gördüğü hasardan dolayı tedarik zincirlerinde aksamalar yaşayabilir.
Deutsche Bank Securities’ten ekonomist Torsten Slok, “Dünya gittikçe daha korkutucu bir yer haline geliyor… Yatırımcıların Japonya’daki olaylara göstereceği tepki, deprem ve tsunaminin küresel ekonomiye vereceği zararı kesinlikle artıracaktır” dedi.
Japonya’nın Nikkei borsası Salı günü yüzde 11 düşerken, Cuma’dan bu yana toplamda yüzde 17.5’lik değer kaybetti. Çarşamba günü toparlanma sinyalleri veren borsa yüzde 4.4 yükseldi.
ABD ise Salı günü Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 2’ye yakın değer kaybetti. Vadeli piyasada, ABD ham petrolün varil fiyatı yüzde 4 değer kaybedip, 97.18 dolara geriledi.
Japonya tahvillerinin sigortalamanın maliyeti geçen haftaya oranla yüzde 51 artarken, gelişmiş ekonomiler arasında en yüksek borç oranına sahip olan Japonya’nın yeniden yapılanma sürecinin maliyetinin altından kalkıp kalkamayacağından endişe ediliyor.
Japonya’daki kriz ve Avrupa’nın borç sıkıntısı ve petrol fiyatlarının yukarı çeken Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki kargaşa, ekonomistler tarafından küresel ekonomik toparlanmanın karşısındaki engeller olarak kabul ediliyor.
Uzun dönemde, Japonya’nın nükleer kapasitesinin açığını kapatmak için fosil yakıtlara yönelmesiyle, petrol fiyatlarının yeniden yükselmesi bekleniyor.
REUTERS: BAHREYN’DE ASKER GÖSTERİCİLERE SALDIRDI
Bahreyn'de Körfez İşbirliği Konseyi ülkeye asker göndermesi ve Kral'ın dün 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan etmesinin ardından, polis ve askerler bu sabah Şii muhaliflerin bir aydır kamp kurduğu başkent Manama'daki İnci Meydanı'na saldırmaya başladı.
Tanklarla meydana giren asker ve polislerin göz yaşarıcı gaz ve silahlarla hükümet karşıtı göstericilere müdahale etmesi sonucu, şu ana kadar en az iki gösterici öldü, çok sayıda kişi yaralandı. İki polis de, göstericilerin hızla sürdüğü bir araçtan ateş açılması sonucu öldü.
Meydanın üzerinde helikopterlerin uçtuğu, polis ve askerlerin göstericilerin çadırlarını ateşe verildiği ve meydandan dumanlar yükseldiği belirtiliyor. Görgü tanıkları, protestocuların molotof kokteyli ve taşlarla atarak direnmeye çalıştığını ifade ediyor.
Manama'nın farklı bölgelerinden de silah sesleri duyulduğu öğrenildi.
Operasyona komşu Körfez ülkelerinden askerlerin katılıp katılmadığı bilinmiyor. KİK, ülkeye gönderilen askerlerin yetkisinin sadece önemli merkezleri korumakla sınırlı kalacağını açıklamıştı.
Bahreyn'de Şii din adamları, dün ülkede olası bir “katliamı” engellemeleri için uluslararası topluma çağrıda bulunmuştu.
İleri gelen Şii din adamları, yazılı açıklama yaparak, İnci Meydanı'nda korkunç bir katliamın beklendiği uyarısını yapmıştı.
Şİİ-SÜNNİ ÇATIŞMASI
Bahreyn’de 200 yıllık Sünni Krallığı'nın Şii isyancılara karşı yardım istediği KİK ülkelerinin ülkeye asker göndermesi, İran'ın büyük tepkisini çekmişti.
Bahreyn de, İran'ın eleştirilerini protesto için Tahran'daki büyükelçisini geri çağırmıştı.
Körfezler’deki Sünni iktidarların, Şiilerin gösterilerinin yayılmasıyla İran'ın bölgede etkisini arttırmasından endişe ettiği ve asker gönderme kararının da Tahran'a "açık bir mesaj" niteliğinde olduğu ifade ediliyor.
Ülkede 5. Filosu bulunan ve Bahreyn Krallığı'na desteğini sürdürdüğü için eleştirilen ABD ise, KİK'in asker gönderme kararından haberdar olmadığını açıklamıştı.