Dünya basınından manşetler - 15 Eylül

ASSOCIATED PRESS: Terk edilmiş havaalanı Kıbrıs’taki durumun sembolü gibi

Kıbrıs adasında bulunan ve adanın bölünmüşlüğünün bir sembolü haline gelen terk edilmiş Lefkoşa Havaalanı dün 21 Eylül Dünya Barış Günü çerçevesinde gazetecilerin ziyaretine açıldı.

  �

Yolcu trafiğinin yerini çok uzun zaman önce güvercinlerin kanat seslerinin aldığı havaalanında kırık lambalardan ve pencerelerden dökülen camlar pisti kaplarken bekleme salonlarındaki koltukların ve pasaport kontrol kabinlerinin üzeri tozla kaplı. Kafeler, hatıra dükkânları ve ofisler de bomboş.

1974’teki darbenin ardından Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinden bu yana havaalanına ayak basan olmadı. Savaş yıllarında çetin çatışmalara sahne olan havaalanı çatışmaların bitiminde BM’nin kontrolüne verildi. Bugün ise iki taraf arasında bir tampon bölge konumunda.

BM Barış Gücü’nün merkezine ev sahipliği yapan havaalanı toprakları aynı zamanda Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerin müzakereler için görüşme noktası.

1968’de açılan ve o dönemde bölgenin en kaliteli havaalanı olarak görülen Lefkoşa Havaalanı’nın ana terminal binası ise hala kilit altında tutuluyor. Terminalin dışında Kıbrıs Havayolları’na ait bir yolcu uçağı ise çürümeye bırakılmış halde duruyor. Uçağın motorları 1974’te sökülmüş ve bir başka uçağa takılmış.

RFE/RL: Referandum sonuçları Erivan’ı umutlandırdı

Ermenistan’daki analistler AK Parti’nin anayasa referandumunda elde ettiği zaferin Türk-Ermeni yakınlaşması adına olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.

Erivan Devlet Üniversitesi Türkiye uzmanı Ruben Melkonyan AK Parti’nin 2011 seçimlerini kazanmasının Erdoğan’ı Ermenistan’la ilkbaharda askıya alınan yakınlaşma görüşmelerini yeniden başlatmak konusunda cesaretlendirebileceğini belirtti.

Melkonyan, “Eğer iktidar partisi parlamento seçimlerini kazanır ve iktidarda kalırsa, Türkiye-Ermenistan ilişkileri yeniden başlayabilir” dedi. Melkonyan AK Parti’nin alternatifinin “Ermenistan’a ve Ermenilere karşı düşmanca bir tavır sergileyen Kemalistler ve milliyetçiler” olduğunu belirtti.

Bir başka Türkiye uzmanı Artak Şakaryan, “Bu referandumla AK Parti Türkiye’deki konumunu güçlendirdi. Eğer parti bu yönde devam ederse, Türkiye-Ermenistan sınırının açılması ve Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi adına da adımlar atılabilir” dedi.

Melkonyan, Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türkler arasında yaygın olduğunu söylediği “Ermeni karşıtı duygular” dolayısıyla bunu gerçekleştiremediğini söyledi.

Türk-Ermeni ilişkilerinin anayasa referandumu ve seçimlerden önce dondurulmasının Türkiye’nin iç politikasında yaşanan gelişmelere uygun bir tavır olduğunu da belirten Ermeni uzman, “AK Parti bu olaylardan başarıyla çıktığında, Ermenistan’la temasları daha büyük bir kendine güvenle yeniden başlatacaktır” dedi.

Şakaryan ise daha tedbirli bir ifadeyle Erdoğan’ın 2012’de cumhurbaşkanlığı yarışına girmeyi planladığını ve toplumsal tepkiden çekindiği için Ermenistan’la yeni görüşmelerden kaçınacağını belirterek, “Erdoğan seçim zaferinden hala emin değil” dedi.

REUTERS: İran yaptırımları Türk bankalarının gözünü korkuttu

ABD ve Avrupa Birliği’yle yakın ilişkileri olan birçok Türk bankası Birleşmiş Milletler yaptırımları dolayısıyla İran’la iş yapmayı bıraktı.

Bank Mellat’ın Türkiye birimi başkanı Yunus Hürmüzi, Türk bankalarının faaliyetlerini durdurmasından bu yana Bank Mellat Türkiye’nin işlemlerinin sayısının arttığını belirtti.

İran para birimiyle Türk lirası arasında işlem yapmak istediklerini de ifade eden Hürmüzi’ye karşılık bankacılık sistemi içinden isimler bunun “mümkün” ancak “henüz çok erken” olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyaret eden ABD delegasyonunun bankaları taraf tutmamaları ve İran’la işlem yapmamaları konusunda uyardığını da belirten Hürmüzi, “Türk hükümeti tarafından bankalar üzerine bir baskı kurulmuyor. Bankalar kararlarını bağımsız alıyor” dedi.

NEW YORK TIMES: “İsyancı Cumhuriyetçi” Çay Partisi için yeni zafer

ABD’de Çay Partisi hareketi Salı günü yapılan ön eyalet seçimlerinde bir zafer daha kazandı. Hareketin adayı Christine O’Donnell, Delaware’de Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Michael N. Castle’a karşı girdiği mücadeleyi büyük farkla kazandı.

İki dönem valilik yapan ve son 40 yıldır girdiği seçimlerden her seferinde başarıyla çıkan ılımlı siyasetçi Castle Cumhuriyetçi Parti’nin kayıplar zincirinin son halkası oldu. O’Donnell’a açık muhalefet yapan Cumhuriyetçi liderler ise sonucun partinin Senato’da kontrolü ele geçirmek için gerekli oy çoğunluğunu riske atabileceğini belirtti.

Bütün sandıkların açıldığı Delaware’de O’Donnell oyların yüzde 53’ünü, Castle ise yüzde 47’sini aldı. Ancak seçime katılım düşük oldu. Siyasete atılmadan önce gençlere evlilik öncesi seksten uzak durmaları konusunda danışmanlık yapan O’Donnell, Sarah Palin’in, Senatör Jim DeMintof’un ve partinin muhafazakâr kanadından diğer liderlerin desteğini aldı.

Sonuçlar Çay Partisi hareketinin yükselişini ve seçmenlerin kararsızlığını açıkça ortaya koydu.

GUARDIAN: İngiltere’de terörün yeni hedefi bankalar

“Gerçek IRA” isimli ayrılıkçı, Cumhuriyetçi terör örgütünün liderleri Guardian’a verdikleri özel mülakatta yeni hedeflerinin bankalar ve bankacılar olacağını söyledi.

Sadece 100 üyeleri olmasına karşın İngiltere’deki hedeflerin kendileri için bir öncelik olduğunu belirten örgüt liderleri hem İrlanda’da hem de İngiltere’de bankalara duyulan düşmanlıktan faydalanma çabasıyla bankacıları “suçlu” ilan etti.

Liderler yaptıkları açıklamalarda, “Üst düzey ekonomik hedeflere ve finans kurumlarına saldırma konusunda parlak bir sicilimiz var. Bankaların ve bankacıların İngiltere’nin kolonici ve kapitalist sisteminin sürmesinde oynadıkları rolün farkındayız” dedi.

Bankacıların, politikacıların “kapı komşusu” olduğunu da ifade eden örgüt liderleri, “Birçok insan durumun farkında değil: Bankacılar politikacıların avuçlarını yağlıyor, politikacılar kamu fonlarını bankacıları kurtarmak için harcıyor, bankacılar kendilerine büyük ikramiyeler ödeyip faiz karşılığında aynı parayı kamuya borç veriyor. Bu sosyal elitleri besleyen bir suç çılgınlığı ve milyonlarca kurbanı var” dedi.

Ancak Kuzey İrlanda’daki güvenlik güçleri “Gerçek IRA”nın diğer IRA’ya kıyasla lojistik kaynaklara sahip olmadığını belirtti. Ellerinde patlayıcı olduğu şüphe götürmeyen örgütün kapsamlı bombalı saldırı düzenlenmesi pek olası görülmüyor.

BBC: Bir saatlik test verem için umut ışığı oldu

İngiliz bilim insanlarının yeni geliştirdikleri aşırı hassas bir testin verem bakterilerinin varlığını bir saat içinde belirleyebildiği ifade edildi.

Sağlık Koruma Ajansı (HPA) tarafından geliştirilen testi hazırlayan bilim insanları böylece hastalığın en ufak bir işaretini bile yakalayabileceklerini ve dünya genelinde hastalığın yayılmasını ve sonuçlarını engelleyebileceklerini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü 2008 yılında dünya genelinde 1.3 milyon insanın ölümüne neden olduğunu açıklamıştı.

Standart verem testi hastaların balgamından alınan bakteri kültürünün laboratuarda incelenmesiyle yapılıyor. Ancak çözüme ulaşmak sekiz hafta aldığından hastalığın yayılmasını önlemek daha zor oluyor.