Güncelleme Tarihi:
WALL STREET JOURNAL: İngiltere ile Türkiye askeri anlaşmaya yakın: Türk subaylar İngiltere’de eğitim görebilecek
İngiltere ve Türkiye, konuya yakın olan bir kaynağın verdiği bilgiye göre ortak askeri tatbikat düzenlenmesi ve bilgi paylaşımı konusunda askeri mutabakat imzalayabilir. Mutabakatın imzalanması halinde, yapılacak işbirliği kapsamında Türk subayları İngiltere’de eğitim görebilecek.
Yapılması düşünülen anlaşma, Avrupa’nın en aktif ordusunu bütçe kesintilerinin hayata geçirildiği bu dönemde müttefikleriyle daha yakın çalışmak istediğini gösteriyor.
Hükümet Ekim’de gelecek dört yılda ordu bütçesinin yüzde 7.5 kesileceğini açıklamıştı.
Aynı kaynak, İngiltere’nin Temmuz ayında Türkiye’yle imzalanan mutabakat zaptının tamamlanmasını umut ettiğini belirtti. Yapılacak olan anlaşma ağırlıklı olarak ortak tatbikat yapılmasını içerecek. Bu kapsamda, İngiltere’nin dağlık coğrafi yapısı Afganistan’a benzerlik gösteren Türkiye’de pilot eğitimleri düzenleyebilir.
TÜRK SUBAYLARIN EĞİTİMİ
Tatbikat ve eğitimlerin yanı sıra, iki ülke donanım programlarında işbirliğini artıracak. Bu kapsamda, Türkiye’nin İngiliz savaş gemisi Tip 26 Firkateyni’nin üretilmesinde yardımcı olabilir. Bu Firkateyn’in 2020’li yılların başında hizmete girmesi düşünülüyor.
Ayrıca, Kraliyet Savunma Çalışmaları Koleji’nde Türk subaylarının eğitim görmesi, Türkiye’nin de İngiliz ordusuna ait personeli düzenlenecek eğitim programlarına davet etmesi bekleniyor.
Söz konusu mutabakat hakkında yorum almak için Türk Savunma Bakanlığı’na ulaşılamadı.
Dünyanın en prestijli askeri içerik sunan dergilerinden Jane’s International Defense Review’a göre, ülke genelinde 517 bin askeri bulunan Türkiye, dünyanın en büyük askeri güçlerinden biri. Bütçe kesintisi nedeniyle görevinden uzaklaştırılacak 17 bin personelin bulunduğu İngiliz ordusunda ise 178 bin 370 personel görev alıyor.
İngiltere, Türkiye’nin yanı sıra ortak sefer kuvveti operasyonları düzenlenmesi ve askeri teknoloji geliştirilmesi adına Fransa ile anlaşma yaptı. Askeri anlaşmalar konusunda Avrupa Birliği’ne (AB) danışmak zorunda olmayan İngiltere, Türkiye ile anlaşma yapma isteğini belirtti.
Savunma Bakanı Liam Cox ve Dışişleri Bakanı William Hague, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemiş, Fox, Avrupa’nın müttefik Müslüman bir ülkeyi yabancılaştırarak risk aldığını belirtmişti.
GUARDIAN: ‘Mısır için model olmaktan çok uzak kalan Türkiye, gittikçe Mısır’a benziyor’
Guardian gazetesinin eski İstanbul muhabiri olan Robert Tait, demokrasiye geçiş yapmak isteyen Mısır için en iyi örnek olarak kabul edilen Türkiye’nin, aslında bu rol için ne kadar uygun olduğu değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
Yaygın olan inanışa göre, birkaç yıl içinde yönetim yapısında ordunun etkisinin azaltıp, daha sivil bir yönetime geçen ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği arzusunu ortaya koyan hükümetin öncülüğünü yaptığı Müslüman Türkiye, günümüzün modeli haline geldi.
Süregelen tartışma, Mısır’ın otoriter rejimden demokrasiye geçmek istiyorsa, Türkiye’nin örnek alması gerektiği. Eylül’de kabul edilen ve subayların sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan, aynı zamanda 1980 darbesinde yer alan generallerin yargılanmasına izin veren anayasa değişikliği paketinin onaylanması, siyasete ordunun karışmasına karşı olan AB tarafından memnuniyetle karşılandı.
‘TÜRKİYE MISIR’A BENZİYOR’
Bu değişimleri sağlayan AK Parti iktidarının destekçileri, partiyi Ortadoğu’daki İslam hareketlerini modernleştiren bir model olarak tasvir ediyor ve demokratik partilerde yeniden faaliyete geçmesi için Müslüman Kardeşler gibi örgütlere örnek olarak gösteriyor.
Bazıları ise Türkiye’nin Batıya sırtını dönüp ve yüzünü doğuya çevirdiğini, böylece Arap ülkelerindeki itibarını artırdığını söylüyor. NATO stratejisinin önemli bir parçası olan ordu ise etkinliğini kaybetmiş gibi görünüyor. Yüzlerce subay, AK Parti iktidarını devirmek için planlandığı öne sürülen davalarda yargılanıyor.
İstanbul’da yaşayan Türkiye güvenlik uzmanı Gareth Jenkins, Türkiye’nin Mısır için bir örnek model oluşturmadığını belirtti. Jenkins, “Türkiye, askeri otoriter düzenden, sivil otoriter düzene geçiş yapıyor… Son birkaç yılda gördüklerimiz, açık bir siyasi eziyet: özgür basının baskı altına alınması ve insanların neyle bile suçlandıklarını bilmeden hapse atılmaları. Polis, iç baskının enstrümanı haline geldi. Bir model olmaktan çok uzak kalan Türkiye, daha fazla Mısır’a benzedi” ifadesini kullandı.
NEW YORK TIMES: Küresel piyasalarda iyimserlik artıyor
Analistler, yatırımcıların Ortadoğu’daki uzun dönem gelişmeler hakkında endişeleri bulunsa da, Mısır’daki tansiyonun hafiflemesinin küresel piyasalardaki en büyük sıkıntılardan birini ortadan kaldırdığını belirtti. Aynı zamanda, kısa dönemdeki kazançların artabileceği ifade edildi.
Finansal danışmanlık şirketi Blackstone Group’a bağlı piyasa stratejisti Byron Wien, piyasaların normale dönmeye başlamasının ardından, ABD’deki portföy yöneticilerinin küresel ekonominin gelişmesi ve kazanç artışlarına odaklanmaya yöneltebileceğini söyledi.
Wein, “Kısa dönemdeki sonuç, Mısır’daki kaosun sona erdiği. Bu hisseler için olumlu bir gelişme… ABD’nin ihracat rakamlarının iyi olması, tüketicilerin yeniden harcamaya yapmaya başladığını gösteriyor” dedi.
ABD’de ekonominin gidişatını Salı günü açıklanacak perakende satış rakamları ve Perşembe günü açıklanacak tüketici fiyatlarındaki son verileri gösterecek. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan piyasalardaki enflasyon bu ülkelere ve küresel ekonomiye yönelik endişeleri artırsa da, tüketici fiyatlarının sadece yüzde 0.1 artmasının beklendiği ABD’de fiyat baskınının oluşması beklenmiyor.
Diğer yandan, konut sektörü verilerinin Çarşamba, ekonomik göstergelere ait son verilen ise Perşembe günü açıklanması bekleniyor. Standard&Poors’un yatırım stratejisti Sam Stovall, son verilerin ABD ekonomisinin güçlendiğini göstereceğini, sanayi, enerji ve teknoloji gibi hassas sektörlerin 2011’in başından beri hisse piyasalarındaki en iyi performansı sergilediğini belirtti.
Stovall, Ortadoğu’ya yönelik endişelerin ortadan kalkmaya başladığını, bu durumun, yüksek milli borçtan kaynaklanan endişelerden dolayı değer kaybeden dolar ve euronun tekrar güç kazanmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
Diğer yandan, Cuma günü Mısır’ın eski devlet başkanı Hüsnü Mübarek’in istifasıyla ham petrol fiyatları düşmüştü. Ancak Yemen ve Cezayir’de yaşanan karmaşanın enerji fiyatlarını değişken kılması bekleniyor.
Hükümetlerin devrildiği Mısır ve Tunus’a kıyasla, siyasi gerginliğin devam ettiği Cezayir, Petrol İhraç Eden Ülkeler (OPEC) örgütünün en büyük üreticilerinden biri konumunda.