Güncelleme Tarihi:
UPI: Yunanistan ile İsrail arasındaki silah ticareti Türk ordusunun bölgesel üstünlüğünü hedefliyor
İsrail savunma yetkilileri, milyarlarca dolarlık en son teknoloji silah satışı için Yunanistan ile görüşüyor. İki ülke arasındaki görüşmeler, bölgedeki yeni bir jeopolitik düzenin oluştuğu dönemde yapılıyor. İsrail, eski stratejik müttefiki Türkiye’yle bağlarını koparıp onun rakibine yönelirken, İran ile Türkiye’nin yakınlaşması devam ediyor.
İsrail’in Jerusalem Post gazetesi, hafta sonunda üst düzey Savunma Bakanlığı yetkililerinin Atina’da temaslarda bulunarak “Akdeniz’de yeni bir askeri ortaklık” üzerinde görüşmeler yaptıklarını duyurdu. Gazete, görüşmelerde Yunanistan’ın kullandığı Lockheed Martin üretimi F-16’ların çeşitli modelleri için “silah sistemlerinin” ele alınmış olabileceğini belirtti.
Aralık ayında İsrail’de temaslarda bulunan Yunanlı bir yetkili ise insansız hava araçlarının alınması konusunda görüşmeler yaptı. İsrail devletine ait Israel Aerospace Industries şirketinin, Yunan F-16’ılarını modernize etme ve insansız hava araçlarının tedarikinde öne çıkacağı düşünülüyor.
İsrail savunma sanayisi, ilişkilerin iyi olduğu dönemde Türkiye’yle yıllık 2.5 milyar dolar civarında ticaret yapıyordu. Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ın aynı boyutta ticaret yapması beklenmiyor. Ancak İsrail ile yapılan ticari ilişkilerin başını çeken Başbakan Yorgo Papandreu, ordusunu modernize etme konusunda kararlı. Papandreu, Yunan ordusunun NATO’nun Balkanlar ile doğu Akdeniz’deki gücü haline gelmesini ve Türk ordusunun yerini almasını istiyor.
Yunanistan ile İsrail arasındaki silah ticareti görüşmelerinin, Papandreu’nun Temmuz ayında İsrail’e düzenlediği ziyaretten beri sürdüğü düşünülüyor. Bir ay sonra, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Atina’yı ziyaret eden ilk İsrail lideri olmuştu. Birkaç hafta sonra, iki lider Rusya’da kapalı kapılar ardında bir görüşme daha düzenledi. Bu görüşmede Papandreu, İsrail’in stratejik dünya görüşü kapsamında Yunan ordusunun, Türk ordusunun yerini alması adına düşüncelerini belirtti.
İsrailli kaynaklar, Yunanistan ile ilişkilerin 2008’den beri oldukça iyi olduğunu ifade etti. O yıl, Papandreu 100 İsrail F-15I ve F-16I savaş uçağının uzun menzilli uçuş ve havada yakıt ikmali yapma eğitimi için hava sahasını açmıştı. Ayrıca, Atina’nın 2000 yılında Rusya’dan aldığı S-300 hava savunma sistemlerine karşı tatbikat düzenleme izni verdiği belirtildi. İsrail o dönem, Rusya’nın aynı savunma sistemini İran’a vereceğinden endişeleniyordu.
NEW YORK TIMES: Hindistan yolsuzluk skandallarıyla sarsılıyor
Hindistan’ın telekomünikasyon sektöründe başlayan ve giderek büyüyen skandal, ülkede politik krize neden oldu. Skandal, çevreleri sayesinde öne çıkan iş adamları, yasadışı düzenlemelerle yapılan kamu ihaleleri ve milli gelirden on milyarlarca doların hortumlanması gibi yolsuzlukları içeriyor.
Her gün bir yenisi ortaya çıkan ve rüşvet, politik baskı ve kamu kurumlarının özelleştirilmesi gibi birçok iddianın yer aldığı yolsuzluklar, iktidardaki Kongre Partisi’ni son yılların en büyük politik krizine soktu.
Hindistan’ın zengin iş adamlarının politik atamaların ve düzenleyici kararlar üzerindeki nüfuzunu gözler önüne seren yolsuzluk dosyaları, Telekomünikasyon Bakanı Andimuthu Raja’nın istifa etmesine neden oldu. Ortaya çıkan bilgiler, hükümetin politik baskı nedeniyle masaya konan teklifleri çok ucuza sattığını, bugüne dek en az 40 milyar doların masada kaldığını gösterdi.
Pazartesi günü, Raja’nın istifasının ardından gözler Karayolları Bakanı Kemak Nath’a çevrildi. Hindistan’ın en zengin ticari gruplarından birinin eski başkanı, Nath’ın yapılacak projelerden yüzde 15 istediğini belirttiği gizli ses kayıtlarının bulunduğunu öne sürdü.
Hindistan Başbakanı Monmohan Singh, yaşanan krizlerin ardından muhalefetin baskısı altında kaldı. Muhalefet, bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi ancak bu talebi kabul etmeyen Singh parlamentonun kendi başına yolsuzlukla baş etmesini istiyor.
Yaşanan skandal, dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi hakkındaki gerçekleri ortaya koydu. Devlet kurumlarının nasıl özelleştirildiği, Hindistan’ın yol, köprü, liman ve enerji santralleri için verilen ihalelerde nelerin döndüğü ifşa edilmeye başlandı. Analistler ise telekomünikasyon sektöründe gün yüzüne çıkmaya başlayan yolsuzluk dosyalarının, kapitalizme geçiş sürecinde yapılan yanlış reform uygulamalarına bağlıyor.
GUARDIAN: ABD: İngiltere radikal militanların önüne geçemiyor
Wikileaks’in sızdırdığı belgelerde, İslami militanların etkisiz hale getirilmesi aşamasında ABD diplomatların İngiltere’yi eleştirdiği ortaya çıktı. Özellikle 7 Temmuz 2005 tarihinde Londra’da yaşanan bombalı saldırıların ardından, İngiltere’nin militanları yakalanması için “çok fazla zaman ve kaynak kullanmasına rağmen” çok az ilerleme kaydettiği belirtiliyor.
Ağustos 2006’da Londra’daki ABD büyükelçiliğinden çekilen bir kriptoda, “7 Temmuz saldırılarından bu yana İngiltere ülkedeki Müslüman toplulukla ilgilenmek için çok fazla zaman ve kaynak yatırımı yaptı. Ancak mevcut gerilim ortamı ne kadar az başarı elde ettiklerini gösteriyor” ifadesi yer alıyor.
ABD, İngiltere’nin İslami militanlarla baş etmesi konusunda yetersiz kaldığı endişesini taşırken, hafta sonunda Stockholm’de düzenlenen bombalı saldırıların İngiltere’de eğitim görmüş bir militan tarafından gerçekleştirilmesi, bu endişelerin altını çizdi.
Somali’den İngiltere’ye gelen militanlar hakkında da bilgi içeren ABD kriptoları, İngiltere’ye “cihat turizmi” hakkında uyarıda bulunmuştu. Kenya’nın başkenti Nairobi’deki elçilikten 2 Aralık 2009’da çekilen kriptoda, Somali’den İngiltere’ye akın eden miliranların tehdit oluşturduğu belirtildi. Kriptolarda yer alan diğer bilgiler şunlar: --
- İngiltere’de Mumbai’de yaşanan terör saldırısının bir benzerinin düzenlenme endişesi,
- Afganistan’da yürütülen “oldukça tartışmalı askeri operasyonların” çok büyük politik gündem oluşturması,
- Guantanamo Körfezi hapishanesinde kullanılan terör karşıtı unsurların neden olduğu tartışmalar,
- 2012’de Londra’da düzenlenecek Olimpiyatlarda güvenlik endişesi.
TIMES: İngiltere Savunma Bakanlığı milyarlarca sterlini çöpe atıyor
Times’ın yürüttüğü bir araştırmaya göre, donanım eksikliği ve yurt dışı askeri operasyonlarda verilen zayiatların altında, İngiltere Savunma Bakanlığı’nın yılda altı milyar sterlini boşa harcaması yatıyor.
Bakanlıktaki üst düzey yetkililer, çalıştıkları kurumun görevini iyi yerine getiremediğini ve bunun İngiliz askerlerinin hayatına mal olduğunu kabul etti. Savunma Bakanlığı’nda yaşanan bürokratik bunalımlar, Deloitte danışmanlık şirketinin henüz yayımlamadığı raporda açıkça görülüyor. Rapora göre, Bakanlık işletme giderlerinde yüzde 20, veya 4 milyar sterlin tasarruf yapabilir.
Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanana bir diğer rapora göre, bakanlık her yıl askeri donanım alınması aşamasında fazladan iki sterlin dolar harcıyor. Sonuç olarak önemli askeri kaynaklar verimsiz bir şekilde harcanıyor, hatta savaş alanındaki askerlere ulaştırılamıyor.
Times’ın iki ay süren araştırmasında elde ettiği diğer önemli bulgular şunlar:
Tam sekiz yıldır planlama aşamasında olmasına rağmen, 255 milyon sterlin harcanan FRES zırhlı aracı halen tasarım aşamasında,
Bakanlık FRES aracının yedi prototipinin üretilmesi için 500 milyon sterlin daha harcayacak. Bu da vergi ödeyen İngiliz halkına 100 milyon sterlin tutarında ek fatura demek,
Yerine göreve başlayacakları uçaklardan daha yaşlı olan üç gözetleme uçağı için bir milyar sterlin harcandı,
Ordunun hala kullandığı 40 yıllık zırhlı araçların modernize edilmesi için 149 milyon sterlin harcandı. Modernize edilen 900 araçtan 400’u kullanılmıyor. Geri kalanı ise Afganistan’da kullanılmaya uygun olmadığı için eğitimlerde yer alıyor.
BLOOMBERG: ABD Senatosu Bush dönemi vergi kesintilerini onayladı
Senato, ABD Başkanı Barack Obama’nın Cumhuriyetçilerle yaptığı ve eski Başkan George Bush’un gelir vergilerine uygulanan kesintilerin uzatılmasını öngören 858 milyon dolarlık anlaşmayı onayladı. Yasamanın yürürlüğe girmesi için şimdi Temsilciler Meclisi’nden geçmesi gerekiyor.
Geçtiğimiz gün yapılan oylamada, 100 sandalyeli Senato’da 15 ret oyuna karşılık 83 oyla anlaşma onaylandı. Obama, anlaşmayı bir adım ileri götüren Senato’yu tebrik etti ve “yasanın ekonomi için çok yararlı olacağını” belirtti.
Temsilciler Meclisi’nin bu aşamadan sonra hızlı hareket etmesi gerektiğini ifade eden Obama, “uzlaşmanın doğasında ileriye yönelik adım alabilmek için her birimizin önemsediği bir şeyden fedakarlık etmesi gerek” dedi.
Senato’da kabul edilen yasa, 2012 sonunda süresi dolacak tüm gelir vergisi indirimlerini uzatacak. Böylece bordro vergileri 2011 süresince yüzde iki azalacak ve yıl içinde işsizlik primleri aratacak. Aynı zamanda, 2009’da geçersiz kalan çok sayıdaki vergi indirimi hayata geçecek.
Hazine Bakanı Timothy Geithner, yasanın hayata geçmesiyle “İş sahibi ABD’lilerin sayısının artacağını ve ekonomik toparlanmayı güçlendireceklerini” ifade etti. Demokratların karşı olduğu yasamanın, Senato’nun ardından Temsilciler Meclisi’nde geçmesinin daha zor olduğu düşünülüyor.