Güncelleme Tarihi:
EL CEZİRE/NW YORK TIMES: Mübarek’e öfkelenen Mısır halkı dev protestoya hazırlanırken, ABD’nin seçenekleri azaldı
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Perşembe akşamı istifasını bekleyen protestocuların isteğini gerçekleştirmedi. Bu yüzden, bugün Mısır’ın dört bir yanında yüz binlerce insanın sokaklara dökülmesi bekleniyor. Mısır’ın bugüne dek görülen en şiddetli hükümet karşıtı eylemelere sahne olmasından endişe ediliyor.
Mısır halkına 17dakikalık bir konuşma yapan Mübarek, 30 yıllık otoriter rejimini sona erdirmesini bekleyenlerin aksine, bazı yetkilerini yardımcısı Ömer Süleyman’a delege ettive Eylül ayına kadar görevinin başında kalacağını ifade etti.
Mübarek, eylemcilerin beklentilerini karşılamayan konuşmasını bitirmeden, başkent Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda toplanan kalabalık “Defol” diye bağırdı. Mübarek’in istifasını açıklayacağını umarak erkenden sevinen protestocular, Cuma günü, bugüne dek düzenlenen en büyük protesto hareketini gerçekleştirmek için sokaklara inme sözü verdi.
Mübarek’in konuşmasını yapacağı saatlerde, binlerce protestocu Devlet Başkanlığı Sarayı’na yürüdü. Ayrıca Tahrir Meydanı’ndaki hükümet karşıtları, parlamento binasına giden yolları kapattı. Mübarek rejiminin sözcüsü kabul edilen Kahire’deki radyo ve televizyon binalarının ise etrafı sarıldı.
Süleyman’ın Perşembe günü işlerine ve evlerine dönmesini istediği eylemciler, bu çağrıya kulak asmazken, Mübarek’in kararına öfkelenen sendika işçilerinin Cuma günü düzenlenecek eylemlere destek vereceği belirtildi.
Öte yandan, Mısır’daki muhalefetin ana figürü olarak kabul edilen Muhammed El Baradey, Mübarek’in görevinde kalmasında ısrar etmesi sonucunda, “Mısır’ın patlayacağını” söyledi.
ABD CEPHESİ BELİRSİZLİĞE DÜŞTÜ
ABD Başkanı Barack Obama, Mübarek’in konuşmasını Michigan ziyareti dönüşü esnasında, uçağında takip etti. Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, Obama’nın Washington’a döner dönmez ulusal güvenlik danışmanlarıyla bir araya geldiğini belirtti.
Obama yönetimi, Mübarek’in açıklamasının ardından geri adım atmış gibi görünüyor. CIA Başkanı Leon Panetta, Perşembe günü Temsilciler Meclisi’nde yaptığı açıklamada, Mübarek’in gün sonunda istifa etmesinin beklendiğini söylemişti. ABD’li yetkililer, Panetta’nın bu açıklamasını gizli istihbarata göre değil, ancak basın kaynaklarına dayandırarak yaptığını belirtti.
Perşembe günü yaşanan kaos, Obama yönetiminin Mısır’daki krizle mücadele etme stratejisini soru işaretleri içinde bıraktı.
ABD, son günlerde Mısır’daki değişim sürecine yönelik ümitlerini Devlet Başkan Yardımcısı Süleyman’a bağlamıştı. Ancak kendisini patronuyla aynı safta tutan Süleyman, Mübarek’in konuşmasının ardından eylemcilere “evlerine ve işlerine dönmelerini ve yabancı uydu kanalarını izlememelerini” çağrısında bulundu.
Obama yönetimi, dönüşüm sürecinde iyi ilişkileri bulunan Mısır’ın eski istihbarat şefi Süleyman’a güveniyordu. Ancak, Süleyman’ın, Mübarek’e gösterdiği sadakat, dönüşüm sürecinde dürüst bir müzakereci olarak yer alması şansını köreltebilir.
WASHINGTON POST: Cumhuriyetçi Parti’de ‘harcama kesintisi’ çatlağı
Temsilciler Meclisi’ndeki yeni Cumhuriyetçi çoğunluğun, Meclis çoğunluk liderleri tarafından hazırlanan harcama planını reddetmesi, muhafazakâr parti içindeki bütçe çatlağını büyüttü. Cumhuriyetçiler, harcama planının, seçim kampanyası döneminde vaat edilen ve hükümet programlarından 100 milyar dolar kesinti yapılmasını öngören hedefi karşılamadığını belirtti.
Meclis liderlerine, harcama kesintisi paketini yeniden değerlendirmeleri teklif edilse de, çok büyük miktarlara denk gelen harcamaların tespit edilmesinde sıkıntı yaşanıyor. Plandan memnun olmayan Cumhuriyetçiler, üstünlüğü ellerinde bulundurdukları Temsilciler Meclisi’nde büyük kesintiler için baskı yapıyor.
Bütçe üzerindeki tartışma, Cumhuriyetçilerin, kendilerine ara seçimlerde yeniden güç kazandıran “devlet kadrosunun küçültülmesi” hususunda da ciddi ayrılıklar yaşadıklarını gösterdi.
Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluk liderleri, ABD Başkanı Barack Obama’nın Pazartesi günü sunacağı bütçe talebini karşılayacağını umdukları harcama planının hazırlanmasında, bu haftaya kadar sıkıntı yaşamadı. Ancak Perşembe günü, Washington’daki muhafazakâr gruplar isyan ateşini yaktı. Her yıl düzenlenen Muhafazakâr Eylem Konferansı’nda konuşan Çay Parti Hareketi üyesi Cumhuriyetçi Michele Bachmann, parti liderlerini harcama kesintileri teklifleri konusunda eleştirdi.
Bachmann, “harcama kesintilerinin önemli olduğunu” belirtti ancak daha fazlasının istenmesine karşı çıktı.
Analistler, Temsilciler Meclisi’ndeki yeni Cumhuriyetçilerin, “seçimlerde federal bütçe talebinden 100 milyar dolar eksiltme sözü verdiğini ve vaatlerini yerine getirmelerinin önemli olduğunu”ifade etti.
TELEGRAPH: Wikileaks: İngiliz bakan, Afganistan savaşında verilen kararları çürüttü
İngiliz ordusunun en üst düzey yetkilisi General Lord Dannatt’ın, Afganistan’da verilen kayıplara karşı daha fazla asker istemesinin ardından, Irak Soruşturması’nı organize eden bakanın ABD’ye bu konuda saptırıcı bilgiler verdiğini ortaya çıkardı.
Wikileaks belgelerine göre, İngiltere’nin Dış Politika ve Savunma Bakan Yardımcısı Margaret Aldred, Temmuz 2009’da ABD’li diplomatlarla gizli bir görüşme yaptı. Görüşmede, Lord Dannatt’ın, “daha fazla askere ihtiyaç olunduğu” konusunda yanıldığını belirtti.
Aldred ayrıca, Savunma Bakanlığı tarafından seçilen bir komitenin, “Afganistan’da daha fazla helikoptere ihtiyaç duyulduğu” yönündeki raporunun da gerçekleri yansıtmadığını belirtti.
Aldred, yanlış beyanlarda bulunmasından bir ay önce, Irak soruşturmasından sorumlu bakan olarak atandı. Görevi kapsamında, ifade için tanık çağırmak, delil talep etmek ve ifadelerin yapılacağını zamanı belirlemek yetkileri elde etti.
Belgeler, İngiltere’nin eski başbakanı Gordon Brown’un, başbakanlığın en zor dönemlerinde kendisine yapılan danışmanlığı da gözler önüne serdi. Sadece 10 günde 15 askerin öldüğü Temmuz 2009’da, Lord Dannatt, Afganistan’da daha fazla askere gerek duyulduğunu belirtti.
Ancak, ABD’li diplomatlarla görüşen Aldred, “daha fazla asker ve helikopterin fazla bir şey değiştirmeyeceğini” öne sürdü. Belgede geçen ifadeler şöyle:
“Aldred, asker veya helikopter sayısının artırılması gibi ek ‘değişikliklerin’, savaş alanında fazla bir şey değiştirmeyeceğini veya Afganistan’da alınacak zaferi kolaylaştırmayacağını belirtti… General Dannatt’ın daha fazla asker talep etmesi hakkında, Aldred, Afganistan’da konuşlandırılacak asker sayısını, Savunma Bakanı’na danıştıktan sonra sadece Başbakanın belirlediğini söyledi.”
Belgede ayrıca, Aldred’in Muhafazakar ve Liberal Demokrat Parti’nin oluşturduğu koalisyonu, Brown’un Afganistan politikasını beğenmedikleri için eleştirdiği yer alıyor.
INDEPENDENT: Liberal Demokratlar, koalisyon ortaklarının oylarını çalacak
İşçi Partisi’ne geçen seçmenleri kazanmanın muhtemel olmadığı kararına varan İngiltere’deki koalisyon ortağı Liberal Demokratlar, gelecek seçimlerde Muhafazakar Parti’nin “ılımlı” seçmenlerini kazanmaya çalışacak.
Independent gazetesinin eline geçen gizli belgeler, Liberal Demokrat Partisi’nin lideri Nick Clegg’in, koalisyonda Muhafazakar Parti’yle ittifak olmasının ardından “sağcı” olmadığını ispat etmesi için “sola” daha yakın bir eğilim göstermesi çağrılarına karşı çıkacağını belirtti.
Clegg, partisinin Muhafazakarlardan daha sağcı olduğuna inanmasına rağmen, bir önceki seçimlerde koalisyon ortağı ve İngiltere Başbakanı David Cameron’a oy veren seçmene yönelecek. Aynı zamanda, partisine sempati duyan ancak bir önceki seçimlerde oy kullanmayan seçmeni hedef alacak. Clegg, bu kapsamda, seçmenleri kendisine verilecek oyların “çöpe atılmadığını” ve hükümet için güvenilir bir parti olduklarına ikna edecek.
Geçtiğimiz hafta iki bin kişi üzerinde yapılan özel bir anket, Clegg’in 2015 seçimlerinde parlamentoda bulunan 57 milletvekilinin azalmaması için uygulayacağı stratejinin temelini oluşturacak.
Mayıs ayından bu yana, hiçbir şart altında Liberal Demokratlar’a oy vermeyeceğini belirten seçmen oranı yüzde 16’dan, yüzde 23’e çıktı. Parti yetkilileri, bu seçmenlerin çoğunun İşçi Partisi veya Yeşiller’i desteklemeye başladığı ve bu kararlarından dönmeyeceğini düşünüyor.
Bu rakamlara rağmen, Liberal Demokratların yaptırdığı özel anket daha iyimser sonuçlar içeriyor: Mayıs ayından bu yana, güçlü bir şekilde Clegg’i destekleyeceğini belirten seçmen oranı yüzde 46’dan, yüzde 37’e düşmüş durumda. Ancak, koalisyonun üniversitelerdeki harç miktarlarını artırmasının ardından Liberal Demokratlar’ın U dönüşü yapması, her 10 seçmenden dördünün partiye iyi gözle bakmasını sağladı.
GUARDIAN: Kuzey Kore uluslararası kamuoyundan gıda yardımı talebinde bulundu
Diplomatik kaynaklar, gıda konusunda giderek çaresiz kaldığını belirttikleri Kuzey Kore’nin, dünyanın dört bir yanındaki elçiliklerine gıda yardımı talebinde bulunmaları talimatı verdiğini belirtti.
Normalde gıda yardımı talebinde bulunmak için Dünya Gıda Programı (WFP) gibi uluslararası kuruluşlara başvuran Kuzey Kore’nin, Aralık ayında başlattığı kampanyada doğrudan yabancı başkentlerden yardım talep etmesi oldukça ilginç bir gelişme. WFP ile Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Kuzey Kore’ye gıda yardımı iletilmeye başlandığını belirtti. Öte yandan WFP, geçtiğimiz yıl Kuzey Kore yardım programı için gereken bütçenin sadece beşte birinin toplanabildiğini ifade etti.
Asyalı bir diplomat, Pyongyang’ın “dünya genelindeki 40 elçiliğine gıda yardımı talebinde bulunması talimatı verdiğini” belirtti. Kasım ayında, WFO ve FAO, Kuzey Kore halkının kötü hava şartları nedeniyle ekinlerin zarar görmesinden dolayı daha fazla açlık çekeceğini açıkladı.
İki örgütün Pyongyang’ın ihtiyacı olan gıda yardımı hakkındaki değerlendirme raporunu birkaç hafta içinde yayımlamaları bekleniyor. WFP’nin Roma temsilcisi Greg Barlow ise ülkenin ihtiyacı olan yardımı belirleyebilmek için henüz çok erken olduğunu ifade etti.
Barlow, gerekli yardımı yapabilmeleri adına şu an için “yüzde 80 eksik kaynağa sahip olduklarını” söyledi.