Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2004 00:007dk okuma
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nünde gazetecilerin görevleri sırasında öldürülmesi, hapsedilmesi "geçen yılları aratmadı." RSF'nin raporuna göre, 2003'te dünyada 42 gazeteci öldürüldü.ÇGD: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜÇLENDİRİLMELİÇağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Yönetim Kurulu, hükümetten, Basın Yasa Tasarısı'nı, basın özgürlüğünü gerektiği gibi güçlendirerek bir an önce yasalaştırmasını istedi. ÇGD Genel Yönetim Kurulu'nca, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, bugünün, Türkiye'de ne yazık ki yine özgürlük ihlallerinin yaşandığı bir döneme denk geldiği belirtildi. Türkiye'de basının önemli sorunlarla karşı karşıya bulunduğuna işaret edilen açıklamada, bu sorunlar şöyle sıralandı: '' İfade özgürlüğü önündeki engeller yasal reformlarla gevşetilse de milli güvenlik, devlet sırrı, Türk Ceza Kanunu'nun 312, 159 ve 169.maddeleri ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesi basın özgürlüğünü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Olağanüstü hal uygulamasına son verildiği halde, bölgede gazetecilik yapma önündeki engeller sürüyor. Akreditasyon uygulamalarıyla basın yayın kuruluşları, gazeteciler kabul edilemez bir ayrımcılığa tabi tutuluyor. Basın çalışanları, işveren karşısında haklarını aramakta zorlanıyor; işten çıkarmalar, kadrosuz çalıştırmalar, sendikal hakların gasp edilmesi uygulamaları bütün acımasızlığıyla devam ediyor. Medya kuruluşlarının büyük sermaye gruplarında 'yoğunlaşması', tekelleşme editoryal bağımsızlığı, ifade özgürlüğünü olumsuz etkiliyor, tehdit ediyor. Yerel basın, basın tarihinde görülmemiş uygulamalarla, yüksek para cezalarıyla, cezaevi tehdidiyle eleştiri hakkını kullanamaz hale getiriliyor.'' Hükümetin, yasalarda, Anayasa'da değişiklikler yaparak ''basın özgürlüğünü'' güçlendirdiğini iddia ettiği kaydedilen açıklamada, ''Hükümet, TBMM Alt Komisyonu'na havale edilen Basın Yasa Tasarısı'nı, basın özgürlüğünü gerektiği gibi güçlendirerek, bir an önce yasalaştırmalıdır. Aksi takdirde Türkiye'de her 3 Mayıs'ta Dünya Basın Özgürlüğü Günü gerektiği gibi kutlanamayacaktır'' denildi. (AA)Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) açıkladığı "Dünya Basın Özgürlüğü Raporu", 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde "acı tabloyu" gözler önüne serdi. Rapora göre, 2003 yılı içinde dünyada 42 gazeteci meslekleri nedeniyle öldürüldü, 130'u ise hapiste bulunuyor. Öldürülen, 42 gazetecinin bir çoğu Asya ve Irak'taki savaş nedeniyle Ortadoğu'da can verirken, bunun, 1995'ten bu yana karşılaşılan en yüksek rakam olduğunu belirtildi. RSF, 2003'te 766 gazetecinin gözaltına alındığını, bin 460'dan fazlasının ya dövüldüğünü ya da tehdit edildiğini, 501 medya kuruluşunun ise sansür edildiğini bildirdi. AMERİKA: ZITLIKLAR DİYARI 2003'ün özellikle Afrika kıtasında medya açısından hiç de iyi geçmediğine işaret edilen raporda, Amerikan kıtasının basın özgürlüğü bakımından ''zıtlıklar diyarı'' olmaya devam ettiği, Asya'nın gazeteciler için ''dünyanın en büyük cezaevi'' olduğu kaydedildi. Raporda, Avrupa'daki durumun ''tatminkar seviyede'' olduğu belirtildi. TÜRKİYE: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÇİĞNENDİ RSF raporunda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 37 ülkenin basın özgürlüğünü ''çiğnediği'' görüşü savunuldu. TÜRKİYE "ASKERİ ÜLKELER" KATAGORİSİNDE 37 ülkeyi de kendi aralarında sınıflandıran RSF; Türkiye'yi Laos, Burma ve Pakistan'la ''askeri'' ülkeler kategorisinde değerlendirdi. Bangladeş, Etiyopya, Rusya gibi ülkelerde demokrasinin sadece ''görüntü'' olduğu öne sürülen raporda; Çin, Kuzey Kore, Vietnam ve Türkmenistan ''diktatörlük'' olarak nitelendirildi. TÜRKİYE'DE GAZETECİLERE SALDIRI Raporda, 2003 yılı içinde Türkiye'de 14 gazetecinin gözaltına alındığı, 18'inin saldırıya uğradığı, 8'inin yılın bir bölümünü ya da tamamını cezaevinde geçirdiği, bunlardan 4'ünün yıl içinde tahliye olduğu belirtildi. RSF, Avrupa Birliği üyeliği yolunda girişilen reformların pratikte basın özgürlüğünde anlamlı bir iyileşmeye yol açmadığını kaydetti. RSF, "yasadışı örgütle işbirliği yapmakla suçlanan" gazeteciler beraat ettiğini, hükümeti veya orduyu eleştirenlerin halen yargılandığını bildirdi. Terörle mücadeleye dair hukuki düzenlemelerin basın açısından genelde olumlu sonuçlandığını bildiren RSF, sözkonusu değişikliklerin yaşama geçirilmesinde yargıçların "eleştiri"ye bakış açısının etkisi olduğunu bildirdi. GÜL'ÜN RTÜK YÖNETMELİĞİNE ELEŞTİRİSİ RSF, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde yayına ilişkin düzeyi "olumlu gelişme" şeklinde değerlendirdi. Türkçe dışı dil ve lehçelerde yayına ilişkin yasanın 19 Haziran'da çıkmasını olumlu karşılayan RSF, RTÜK yönetmeliğine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün karşı çıktığını duyurdu. Terörle mücadeleye dair hukuki düzenlemelerin basın açısından genelde olumlu sonuçlandığını bildiren RSF, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, 7. maddesinde ise, terör yöntemlerine teşviğin ölçüt alındığını belirtti. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 169. maddede, yasadışı örgüte yardım belirli ölçütlere kavuşturuldu. TCK 159. maddedeki değişiklikle değinen RSF, uygulamanın hakimlerin eleştiriye bakışını da göstereceğini açıkladı. TÜRKİYE'DEKİ GAZETECİLERİN MARUZ KALDIĞI OLAYLARIN DÖKÜMÜ RSF, dünya raporunun Türkiye bölümünde hapisteki gazetecilerle ilgili kısaca şu gelişmeleri kayda geçti : Özgür Karadeniz dergisi yazı işleri müdürü Kemal Evcimen, 16 Ocak 1995'ten beri hapiste. Gazetecinin 29 Mayıs 2004'te tahliye olması bekleniyor. 6 Şubat 1997'de tutuklanan ve 17,5 yıla mahkum olan Selam gazetesi yazarı Nureddin Şirin, halen Kandıra F Tipi Cezaevinde. 18 Haziran 2001'de tutuklanan İşçi-Köylü gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuz, örgüt militanlarıyla röportaj yaptığı için 15 yıl hapse mahkum edildi; cezası onandı. Datça
Haber gazetesi eski sahibi Sinan Kara, Mert Çiller'in korumasını tehdit ettiği iddiasıyla 1 yıl hapse mahkum edildi ve Urla Cezaevi'ne gönderildi. Hedef gazetesi yazı işleri müdürü Mustafa Benli, Özgür Gündem gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Hasan Özgün, Uzun Yürüyüş dergisi yazı işleri müdürü Mehmet Ali Varış ve Alınterimiz dergisi yazı işleri müdürü Yaşar Çamyar, yıl içerisinde tahliye oldular. Raporda yer alan diğer gelişmeler ise şunlar: Savcılık emriyle Yeniden Özgür Gündem gazetesine ait büroda yasak yayın arayan polis, Yusuf Abay'ı gözaltına aldı; büroda gazete sayılarına, kitap ve dergilere el koydu. PKK lideri Abdullah Öcalan'a görüş izni verilmemesini protesto edenleri izleyen Azadiya Welat dergisi muhabiri Mahmut Akil ile DİHA muhabiri Gönül Markoç gözaltına alındı. Batman'da Patriot rampalarını izleyen Reuters, CHA, İHA ve NTV'den 6 muhabir; Portekizli gazeteciler Alfredo Leite ve Manuel Rosendo, Suriye sınırında askeri bölgeye girdikleri gerekçesiyle jandarma tarafından gözaltına alındılar. Yunanistanlı gazeteciler Yiannis Kanelakis ve Anestis Moutafis, Trabzon Çaykara İlçesi'nde Pontuslularla ilgili çalışma yaptığı sırada 7 Ekim'de gözaltına alındılar, ertesi akşam salıverildiler. İdea Politika dergisi eski yazı işleri müdürü Erol Özkoray,
Atatürk Havalimanı'nda hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. 2003'te 18 gazeteci saldırıya uğradı : Van Prestij Haber gazetesi sahibi Ferit Hayva, yazı işleri müdürü Umut Tarhan, gazeteciler Fahrettin Gök ile Suat Delen gazete bürosunda bir grubun saldırısına uğradılar. Atari salonları ile ilgili haberler nedeniyle dövülen gazetecilerin şikayeti üzerine 6 kişi gözaltına alındı. Zonguldak Doğru Haber gazetesi müdürü Latif Aydemir, diskotek haberleri nedeniyle dövüldü. DİHA muhabiri Burhan Ekinci, Türk askerlerinin Süleymaniye'de ABD askerlerince gözaltına alınmasını protesto eden MHP'lilerin; Kanal D muhabiri Güray Ervin, bir korsan CD satıcısının; Bolu Detay gazetesinden Rujhat Avşar, İHA'dan Caner Güngör, kameramanı Eyüp Karakaş, Coca Cola ile Aygaz şirket çalışanlarınca dövüldüler. İstanbul Kartal'da, Milliyet gazetesinden İsmail Polat, CHA ajansından Ercan Yıldız, Sabah gazetesinden Ayhan Şimşek ve Yalçın Bel, Vatan gazetesinden Aziz Özen, Akşam gazetesinden Sevgi Özdemir ile Hürriyet gazetesinden Cem Kerpiççiler hastane görevlilerinin saldırısına maruz kaldılar. Zaman gazetesi muhabiri Orhan Yıldırım, Erzurum Futbol Kulübü Başkanının saldırısına uğradı. RTÜK'ün yayın durdurma, uyarı cezalarına da yer veren RSF, eski Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nun açtığı davadan RSF'ye tazminat ödemeye mahkum edilmesine de değindi. RSF, müzik yayınından Gün TV-FM yöneticisi Cemal Doğan'ın para cezasına mahkum edilmesi; Olay ve Can TV çalışanlarının Silopi'ye girişine izin verilmemesi; askeri bölgeye çeken BBC ekibinin Şırnak'tan uzaklaştırılması; Mersin Çınar gazetesinden Güler Yıldız'ın Nadire Mater'in Mehmedin Kitabı'nı köşesinde tanıttığı için mahkum olmasını; Fikret Başkaya'nın iki davadan yargılanmasını da raporunda işledi. RSF, Genel Sekreteri Robert Ménard'ın Özkoray ile birlikte yargılanmasını ele aldığı raporunda, Doğan Özgüden, Emin Karaca, Mehmet Emin Sert, Mehmet Nas, Mehmet Çolak, Hakan Duman, Celal Beşiktepe, Kemal Aktan, Mustafa Kahya, Nazım Oktay Başer, Selami Çalışkan, Asım Yenihaber, Ali Çelik Kasımoğulları, Ruhat Mengi ve Sabri Ejder Öziç'in davalarına da yer verdi. BİA RAPORU "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme Haber Ağı" (BİA2) projesi, "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü"nde ilk üç aylık Medya gözlem raporunu yayınladı. 9 sayfa olarak hazırlanan raporda özellikle RTÜK'ün verdiği kapama cezalarının daha sonra yargı kararıyla etkisiz kaldığına ve kapatılan pek çok medya kuruluşunun yeniden açıldığına dikkat çekildi. Buna göre RTÜK son 3 aylık dönemde ağırlığı ulusal televizyon kanalları ve radyolara olmak üzere, 21 program durdurma ve 39 uyarı cezası verirken; 19 program için de savunma istendi. RTÜK'ün medya kuruluşlarına verdiği program durdurma cezalarının gerekçeleri ise genel olarak "Gençlerin ve çocukların gelişimi, Toplumun milli manevi değerleri ve Türk aile yapısı, Tarafsızlık doğruluk ve Milli Güvenlik ile ilgili düzenlemeler" olarak gösterildi. Sözkonusu rapordaki başlıklar altında yer alan bazı durumlar şu şekilde: " Diyarbakır'da güvenlik kuvvetlerinin saldırısına uğrayan 5'i yerel 9 muhabir, İstanbul'da gözaltında dövülen NTV muhabiri Hilmi Hacaloğlu, silahlı saldırıya uğrayan futbol yorumcusu Ahmet Çakar ve ülkücü gruplar tarafından tehdit edilen Agos Gazetesi'ne yönelik soruşturmalardan bir sonuç çıkmadı. Özgür Radyo'ya verilen yayın durdurma kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. Türkiye AİHM kararıyla Haluk Gerger'e 7 bin Euro ödeyecek. Tahliye olan gazeteci Sinan Kara'nın AİHM'ne başvurusu ise reddedildi. Vatan gazetesi yazarı Ruhat Mengi, Türk Ceza Kanun tasarısını eleştirmekten Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'e 40 milyar tazminat ödeyecek. ATV programcısı Savaş Ay'a ve haber program müdürü Mehmet Akif Koşkun'a 'adliyenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek' iddiasıyla 1.5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.�
button