ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2008 11:44
Dünya Bankası’nın internet sitesinde yer alan “Türkiye’de Kalkınmanın Sonuçları” başlıklı çalışmada eğitim, ekonomi, sağlık, doğal alanların korunması alanlarındaki çalışmalar değerlendirildi ve “Ülke genel olarak ileri gitmekte ve sonuçlarını da görmektedir” denildi.
DB çalışmasında, “Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine rağmen ülkede çok az sayıda bakir alan kalmıştır. Temel sorun tüm ilgili yerel toplulukların kendi yönetimlerindeki arta kalan doğal alanların korunmasıdır” ifadesi yer aldı.
Dünya Bankası’nın uluslar arası internet sitesinde Çince, İspanyolca, Fransızca ve Türkçe olarak yayınlanan “Türkiye’de Kalkınmanın Sonuçları” başlıklı çalışmada ortaöğretime giden Türk kızlarının sayısının 2005-2006 yılları arasında, 2001-2002’deki yüzde 42 düzeyinden, yüzde 9’luk bir artışla, yüzde 51’e çıktığı belirtildi.
Marmara depreminden sonra evsiz kalan deprem kurbanlarının yararına 34 bin apartman inşa edildiği ifade edilen çalışmada, “Bunlar Türkiye’nin yoksulluk oranını azaltma, sağlık ve eğitim hizmetlerini iyileştirmede ve ülkenin makroekonomik desteğini güçlendirme yolunda ne kadar büyük adımlar attığının birkaç örneğidir. Dünya Bankası bu kalkınma başarılarına öneri ve kaynak sağlayarak katkıda bulunmuş ve diğer ülkelerde benzer projeleri yürütürken edindiği bilgiyi paylaşarak yardımcı olmuştur” denildi.
EKONOMİ?
Çalışmada Türkiye’nin ekonomik durumu anlatılırken, yoksulluk oranını 2002’deki yüzde 27’den 2006’daki yüzde 18’e düşürdüğü bu alanda başarı sağladığı belirtildi. Bu rakamların nüfusun büyük bir bölümü tarafından daha iyi sağlık ve eğitim hizmetleri ve gelecek kuşaklar için daha iyi bir hayat beklentisini içeren sürdürülebilir kalkınmanın yararlarını gösterdiği belirtilen çalışmada, “Hükümetin agresif reform çabalar ülkenin makroekonomik durumunda tutarlı bir iyileşme sağlamıştır. 2001’den bu yana Türkiye’nin genel ekonomik durumunda son yıllarda yüzde 7’nin üzerinde GSYİH büyümesi, enflasyonun yüzde 55’ten tarihi bir şekilde yüzde 7.7’ye düşmesi gibi sürekli bir ilerleme görülmüştür.
Çalışmada, bir ticaret işine başlamak için gerekli olan sürenin 2003 yılındaki 38 günden, 2006’da 9 güne düştüğü de belirtildi.
SAĞLIK?
Sağlık alanındaki gelişmeler anlatılırken Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, Türkiye’nin, 1998 yılında her bin canlı doğumda 43 olan bebek ölümü sayısını 2005’te her 24’e düşürdüğü ve önemli bir ilerleme sağladığı belirtildi. Yaşam beklentisinin şu anda 72 yıl olduğu, bu sonuçların sağlık sektöründeki bir dizi girişim ve halen sürmekte olan temel reform çabalarından ileri geldiği belirtildi.
Sağlık Dönüşüm Projesi ve Programa Dayalı Kamu Sektörü Kalkınma Politikası Programı altında Hükümetin, Evrensel Sağlık Sigortasına giriş dahil sağlık sektörünün kapsamlı reformuna yönelik çok önemli adımlar attığı kaydedildi, amacın herhangi bir sağlık sigortası kapsamında olmayan 10 milyon kişi dahil tüm Türk vatandaşlarını kapsayan bir sağlık sigortası olduğu ifade edildi.
Önceki sistemin, bazı hastanelerin sadece belirli gruplar tarafından kullanılması ve hasta bakım koşullarında son derece eşitsizlik olması gibi nedenlerden dolayı fazlasıyla bölünmüş bir sistem olduğu anlatıldı. Hükümetin kapsamlı reform programının ayrıca birinci kademe (temel) sağlık hizmetlerinin sağlanması için aile hekimliğinin başlatılması ve hastalarına sağlık hizmetleri verirken verimliliklerinin ve etkililiklerinin artması için devlet hastanelerine daha fazla özerklik ve sorumluluk verilmesi gibi girişimleri içerdiği belirtildi.
ÜLKEDE ÇOK AZ BAKİR DOĞA ALANI KALDI?
Çalışmanın “Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimini Destekleme” bölümünde ise şöyle denildi:
“-Türkiye, bölgede biyolojik açıdan en çok çeşide sahip ülkelerden biridir. Örneğin, Türkiye’nin 10.000 bitki türünün yaklaşık 1.200 tanesi bu ülkeye özgüdür ve bunlar sadece Türkiye’de bulunur. Buna ilaveten, Türkiye’de kuşların yuvalanması için doğal ortamlar sağlayan bol miktarda sulak alan ve mevsimlik göçleri süresince Afrika ve Avrupa arasında uçarken geçen çok sayıda kuş için besin kaynağı olan 100’ün üzerinde Önemli Kuş Alanı belirlenmiştir. Ancak Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine rağmen ülkede çok az sayıda bakir alan kalmıştır. Temel sorun tüm ilgili yerel toplulukların kendi yönetimlerindeki arta kalan doğal alanların korunmasıdır. Biyolojik çeşitlilik ve Doğal Kaynakları Yönetme Projesi vasıtasıyla Hükümet, topluluklarla öncelikli dört doğal koruma alanının geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesinde beraber çalışmış ve bu alanlardan öğrenilenler ülke genelindeki diğer dokuz projeye eklenmiştir.”
Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi (ASHRP) çerçevesinde daha fazla bozulma, erozyon ve kirlilik olmaması açısından bozulan alanların korunması için topluma dayalı mikro - havza planları hazırlandığı belirtilen çalışmada bunların ve halen 76 köyde uygulandığı kaydedildi. Projeden toplam 120 köyün yararlanacağı ifade edildi.
“ÜLKE GENEL OLARAK İLERİ GİTMEKTEDİR”
Dünya Bankası çalışmasında, “Türkiye, kadastro sisteminin ve tapu sicil sistemlerinin modernleştirilmesi, enerji sektörünün verimliliğinin arttırılması ve büyümeleri için gereken sermayeye ulaşım amacı ile gelişmekte olan işletmelere yardım edilmesi de dâhil olmak üzere bir dizi sektördeki kalkınmasında, ilerleme kaydetmiştir. Ülke genel olarak ileri gitmekte ve sonuçlarını da görmektedir” denildi.