DüÄŸüne gitmek için Yunan polisini atlattık

Güncelleme Tarihi:

Düğüne gitmek için Yunan polisini atlattık
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2001 00:00

Batı Trakya Türkleri Dayanışma DerneÄŸi, 9-11 Kasım tarihleri arasında Batı Trakya gezisi düzenledi. Gümülcine, Ä°skeçe ve Selanik'i kapsayan gezide Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün birimleriyle Yunanistan'da temsil edildi. Devlet Bakanı Ramazan MirzaoÄŸlu, DSP, MHP, ANAP milletvekilleri, valiler, rektörler, dekanlar, BaÅŸbakanlık ve bakanlık danışmanları ve milli eÄŸitim müdürlerinden oluÅŸan 82 kiÅŸilik grup Ä°psala Sınır Kapısı'ndan geçer geçmez Yunan polisinin olaÄŸandışı tedbiriyle karşılaÅŸtı ve üç gün boyunca Türk konvoyuna sirenli, pır pır lambalı polis otoları ve motosikletleri eÅŸlik etti. Uzun müzakereler, hem yerel temsilcilerle hem de iki ülkenin dışiÅŸleri bakanlıkları arasında hep yapıldı. Yemek yenecek yerden mola verilecek yere, gidilecek köyden ziyaret edilecek derneÄŸe kadar herÅŸey pazarlık konusu yapıldı. Resmi üniformalı polislerin dışında kameralı, telsizli, gözlüklü, uzun saçlı sivil polisler de hep yanıbaşımızda oldu. Ama Sebati ile benim baÅŸtan niyetimiz bozuktu, ne yapıp edecek, otobüsten atlayacak, konvoydan kopacak Rodop DaÄŸları'ndaki ‘‘Yasak Bölge’’ye gidecektik. Sovyetler döneminde Bulgaristan üzerinden gelecek komünizme karşılık muhasara altına alınan bölgede çok sayıda Türk köyü var. Sovyetlerin dağılmasına, tehlikenin ortadan kalkmasına karşılık yasak bölge uygulaması hálá sürüyor. Bizim resmi zevat Yunan Polisi'nden baskın çıktı, elimizi kolumuzu tuttu: Kıbrıs meselesinin gündemde olduÄŸu bu günlerde gazeteci olarak yasak bölgede yakalanmamız DışiÅŸleri’ni sıkıntıya sokardı!Ama, heyete katılmış ‘‘haftasonu eki gazetecisi’’ olarak öyle önümüze konan iki lokma bir hırkaya da razı olmadık tabii! Yasaksız Türk köylerine doÄŸru yola çıktık. Ä°skeçe'den ayrılmamız epeyce zaman aldı. Çünkü Yunan polisini atlatmamız gerekiyor. Ara sokaklarda dolaşıp takip edilmediÄŸimizden emin olduktan sonra Müsellim Köyü'ne gitmek için otoyola çıkıyoruz. Ä°skeçe dışında otomobilimiz duruyor. Åžoför, ‘‘Rum düğününü görmek ister misiniz?’’ diyor. Kocaman bir salonun sahnesinde orkestra sirtaki çalıyor, davetliler de oynuyor. Gelin ve damadın arkasında çok şık genç kızlar dizilmiÅŸ. Kız sayısının çokluÄŸu, düğünün zenginliÄŸiyle orantılıymış. Düğün salonunun ortaklarından birinin Türk olduÄŸunu öğreniyoruz. Salon o kadar meÅŸhurmuÅŸ ki gelinle damat Selanik'ten gelip düğünü burada yapmışlar. Tabii davetliler de Selanik'ten gelmiÅŸler.Bu sefer de Müsellim Köyü'ne ulaşıyoruz. Ãœmit Besen'in ÅŸarkıları çalıyor. Köyün gençleri kasap havası oynamaya baÅŸlıyor. Yakası beyaz peçeteli erkekler ilgimizi çekiyor. ‘‘OÄŸlan tarafı’’ olanlar takıyormuÅŸ. Bilgin ve Aysun Mümin çiftinin yakalarından aÅŸağıya drahmi ve marklar iÄŸnelenmiÅŸti. Türk çiftin arkasında da dizi dizi kızlar. Ama Rum düğünündeki kadar kalabalık olmayışları, bu düğünün daha fakir olduÄŸunu gösteriyor. Gemici damat Bilgin, düğünden sonra sefere çıkacak ve iki ay dönmeyecek. KuÅŸadası-Atina-Ä°talya arasında sefer yapan bir turist gemisinde garsonluk yapıyor. Akrabalarının bir bölümü, düğün için Düzce'den gelmiÅŸler. Gençler etrafımızı kuÅŸatıyor. Anadilde eÄŸitim yapamadıklarını, Türkiye'de üniversite eÄŸitimi görüp döndükten sonra iÅŸ bulamadıklarını söylüyorlar.Dertler, sorunlar da var; düğün dernek de. Neyse Yunan polisiyle Türk heyetin belirlediÄŸi güzergahın dışında iki çif laf edip, üç beÅŸ fotoÄŸraf çekebildik. Asıl onlar bizim için endiÅŸe ediyor9 Kasım sabahı gezi heyeti sınır kapısında bekliyor. Bu arada Yunan tarafı yolu bir TIR'la kapatıyor. Bu bekleyiÅŸ sürerken biz pasaportlarımızı alıp Batı Trakyalı gazeteci arkadaÅŸlarımızın otomobiline bindik. Rodop DaÄŸları eteklerindeki Türk köylerine doÄŸru yola çıktık. Bölgede, Hıristiyan Türk Gagavuzlar'ın dışında 150 bin Müslüman Türk yaşıyor. Yunanistan, Batı Trakya'yı Türk deÄŸil, ‘‘Müslüman azınlığı’’ olarak tanımlıyor.Åžapçı ilçesinin yüzde 45'i Türk. Pazar yeri, Türkiye'nin herhangi bir kasabasının pazarı gibi. Türk ve Rum hemÅŸehriler, dükkan önlerine kurdukları masalarda karşılıklı uzo içiyorlar. ‘‘Konyalı’’nın oynak ritmini duyuyoruz. Pazarda Türkiye'den giden öğretmenlerle karşılaşıyoruz. Yakında emekli olacaklarını, eÄŸitimi Rum öğretmenlerin devralacağını söylüyorlar. Åžapçı'nın dışında, ormanlık alana doÄŸru binlerce bir örnek müstakil ve bahçeli ev dikkatimizi çekiyor. Sovyetler BirliÄŸi dağıldığında Yunan devleti Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan'da yaÅŸayan Pontus Rumları'nı bu bölgeye getirip yerleÅŸtirmiÅŸ. 100 bin Pontus'u hedeflese de ancak 25 bin kadarı getirilebilmiÅŸ. Åžapçı'da yaÅŸayan Türkler, Yunan devletinin Pontuslar'ı getirmesinin amacının bölgedeki Türk etkinliÄŸini azaltmayı amaçladığını söylüyor. Pontuslar'a saÄŸlanan imkanların kendilerine tanınmadığından ÅŸikayet ediyorlar. SELANÄ°K Ä°SKEÇE ARASISelanik'e giderken yol boyunca gördüğümüz kuzey tarafı kanlı Kıbrıs tabelaları bizi üzüyor. Hava kararıyor. Selanik'e nihayet ulaşıyoruz. 10 Kasım sabahı Atatürk'ü doÄŸduÄŸu evde anıyoruz. Ä°skeçe Türk Gençler BirliÄŸi'nde büyük bir kalabalık bizi bekliyor. 1927'de kurulan birliÄŸin tabelasını 1983'te Yunan polisi sökmüş. Salonda çok büyük bir tablo ilgimizi çekiyor. ‘‘1940-1950 savaÅŸlarında Yunanistan uÄŸruna canlarını feda eden Ä°skeçeli aziz Türk ÅŸehitlerinin listesi: Korica'dan Abdurrahman Ali, Karpenisi'nden Kadir Hasan Onbaşı...’’. Birlik BaÅŸkanı Ramazan Duran'ın konuÅŸmasında AB üyesi Yunanistan'ın Türk azınlığa Lozan AndlaÅŸması'nda belirlenen hakların uygulamasını beklediklerini söylüyor. Gençlerin eÄŸitim ve iÅŸ sıkıntısı yaÅŸadıklarını anlatıyor. Daha sonra ziyaretçi heyete söz veriliyor. MHP Ä°stanbul milletvekili YaÅŸar Bozkurt'un konuÅŸması soÄŸuk duÅŸ etkisi yaratıyor. Bozkurt, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda Turancılık'tan yargılandığını, Turancı olmakta ne kadar haklı olduÄŸunu, Batı Trakya Türkleri'nin mücadelesinin de Turancılık olduÄŸunu söylüyor!ECEVÄ°T EFSANESÄ° SÃœRÃœYORGümülcine'de 1995'te kaza sonucu ölen Batı Trakya Türkleri'nin lideri Sadık Ahmet'in mezarını ziyaret ediyoruz. Daha sonra Rodop Valisi Stergios Stavropulos'un ÅŸerefimize verdiÄŸi öğle yemeÄŸine katılıyoruz. Dostluk duygularının egemen olduÄŸu bu yemekten sonra yine yola revan oluyoruz. Kozlukebir'de yüzlerce köylü bizi bekliyor. Köyün en yaÅŸlıları grup halinde ayrı duruyor. Mehmet Recep, köyün en yaÅŸlısı. İçsavaÅŸta omuz omuza çarpıştığı Mihri Belli'yi iyi tanıyor. Ancak Kapitan Kemal adıyla. Gezi boyunca DSP milletvekillerine gösterilen ilgi dikkatimizi çekiyor. Ecevit efsanesi Batı Trakya'da bütün gücüyle hüküm sürüyor. Azınlık olmanın sorunlarıyla boÄŸuÅŸan Batı Trakyalılar, Türk televizyon kanallarından Türkiye'yi çok yakından izliyorlar. Ekonomik kriz nedeniyle bizim için endiÅŸe ettiklerini söylüyorlar.DEĞİŞEN TABELALARTürk azınlığın ortaöğrenim görebildiÄŸi iki okul var. Biri Ä°skeçe'de bulunan Muzaffer SalihoÄŸlu Lisesi. DiÄŸeri de Åžapçı'da. Her iki okulda ancak 400'er öğrenci öğrenim görebiliyor. Åžapçı'daki okul 1952'de Türk Yunan dostluÄŸunun simgesi olarak zamanın CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar'la Yunanistan Kralı Pavlos'un da katıldığı bir törenle açılmış. O gün bütün ilçe Türk ve Yunan bayraklarıyla süslenmiÅŸ, göndere iki bayrak çekilmiÅŸ. Okulun tabelası, Türkçe ve Yunanca ‘‘Celal Bayar Lisesi’’ olarak yazılmış. 1960'ta ise okulun adı deÄŸiÅŸtirilip ‘‘Komotini Lisesi’’ (Gümülcine) olmuÅŸ yine aynı yıl bir deÄŸiÅŸiklik daha yapılmış. Lisenin adı ‘‘Komotini Müslüman Ortaokul Lisesi’’ olmuÅŸ. Birkaç ay önce lisenin adında bir deÄŸiÅŸiklik daha yapılmış: ‘‘Komotini Azınlık Ortaokul Lisesi’’.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!