Düğmeye böyle basıldı

Güncelleme Tarihi:

Düğmeye böyle basıldı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2000 00:00

Haberin Devamı

Dün sabah 20 cezaevine düzenlenen operasyon kararı, önceki akşam yapılan gizli bir toplantıyla alındı

Cezaevlerine müdahale kararı, 15 Aralık Cuma günü, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürü, Jandarma, MİT ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin katıldığı çok gizli bir toplantıda alındı. Toplantının amacı, ölüm orucunun 62. gününde ölüm aşamasına gelen tutukluların kurtarılmasıydı. Karara son noktayı koyan Başbakan Ecevit, cezaevleri müdahalesini ‘‘Teröristleri terörizmden kurtarma operasyonu’’ olarak adlandırdı.

AYLARDIR Türkiye'nin ‘‘kanayan yarası’’na dönüşen ölüm orucuna müdahale kararı, operasyondan üç gün önce çok gizli bir toplantıda alındı.

Müdahale kararının alınmasında, ölüm orucundaki kişilerin, ölüm sınırına gelmeleri etkili oldu. Müdahale kararında son nokta, Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığında önceki akşam yapılan toplantıda konuldu.

GİZLİ TOPLANTI

Cezaevlerine müdahale kararı, 15 Aralık Cuma günü, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürü, Jandarma, MİT ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin katıldığı çok gizli bir toplantıda alındı.

ÖLÜMLER OLMASIN DİYE

Operasyon kararı, ölüm orucuna zorlanan ve ölme aşamasına gelen tutukluların kurtarılması amacıyla verildi. Operasyon, ölüm orucunun 62. gününde yapıldı. Toplantıya katılan üst düzey bir yetkili, ‘‘Üç gün sonra ölümler başlayacak. Devlet buna daha ne kadar seyirci kalacak. Sonra vatandaşa ne anlatırız?’’ dedi. Toplantıya katılan üyeler, ölümlerin mutlaka engellenmesi konusunda fikir birliğine vardı.

ARAMA YAPILAMIYORDU

Başta, Bayrampaşa ve Ümraniye Cezaevleri olmak üzere terör suçlularının kaldığı bir çok cezaevine 9 yıldan beri asker ve gardiyan giremediği vurgulanan toplantıda, ‘‘Bu cezaevleri cephaneliğe dönüşmüş olabilir. İçeride her türlü silah olabilir. Operasyon sırasında neyle karşılaşacağımız belli değil’’ bilgisi de verildi.

Operasyon toplantılarının sonuncusu, bizzat Başbakan Bülent Ecevit'in önceki akşam başkanlığında yapıldı. Toplantıya, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı katıldı. Bu toplantıda müdahaleyle ilgili son rötüşlar yapıldı.

AMAN KAN AKMASIN

Ecevit'in başkanlık ettiği toplantıda, ‘‘Aman kan akmasın. Direniş olursa jandarma ateş etmeden, teslim ol çağrısında bulunsun. Gaz bombası kullansın’’ kararı alındı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de bu konuda hassasiyeti vurguladı.

20 CEZAEVİNDE 04.30'DA

Müdahalenin, Türkiye çapında ölüm oruçları ve açlık grevleri devam eden 20 ayrı cezaevine sabaha karşı 04.30'da başlamasına karar verildi. Belirlenen saatten önce cezaevlerinin içine Jandarma, dışına ise polis tarafından yığınak yapıldı. Jandarma timleri içerden, polis ise dışarıdaki güvenlik önlemlerini aldı. Jandarma saat tam 05.00'de aynı anda koğuş kapılarına dayandı.

PKK'LILAR HARİÇ

PKK'lı tutuklular, ölüm orucuna bir gün önce son verdikleri için, PKK'lıların kaldığı cezaevleri operasyon kapsamının dışında tutuldu.

ECEVİT'İN AÇIKLAMASI

Başbakan Ecevit, dün sabah Başbakanlığa 07.30'da geldi. Ecevit basına yaptığı açıklamada, müdahalenin amacını,‘‘Teröristleri terörizmden kurtarma operasyonu’’ olarak açıkladı.

Kadir ERCAN ANKARA

Ölüm oruçlarına ilk önce DHKP-C ve TKML/Tikko davalarından tutuklu ve hükümlüler başladı. Dışarda ise F tipi cezaevi protestolarında büyük artış görüldü.

26 Ekim 2000

DHKP-C ve TKML/TİKKO davasından yargılanan tutuklu ve hükümlüler, Bayrampaşa, Ümraniye, Bursa, Çanakkale, Bartın, Gebze, Malatya, Çankırı, Aydın, Ankara Ulucanlar, Buca, Uşak ve Ceyhan cezaevlerinde açlık grevine başladılar. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü, F tipi cezaevlerine ilişkin şiddet eylemlerinin sokaklara taşacağı uyarısında bulundu.

20 Kasım 2000

Aydın E Tipi Cezaevi'nde F tipi cezaevlerini protesto etmek için açlık grevi yapan yasadışı DHKP-C örgütü üyesi mahkûmların çıkardığı isyanın ardından, Gebze Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler de 3 gündür sayım vermiyor.

28 Kasım 2000

FP'nin TBMM İnsan Hakları Üyesi dört milletvekili Ulucanlar Cezaevi'ni ziyaret ederek, ‘‘F tipi’’ cezaevini protesto amacıyla açlık grevi yapan 19 kadın tutukluyla görüştü.

30 Kasım 2000

Bakanlar Kurulu, cezaevindeki açlık grevleri ve ölüm oruçlarının sona ermemesi halinde müdahale edileceğini açıkladı.

4 Aralık 2000

‘‘F tipi’’ protestoda ölüm orucu başlatan 137 mahkum tehlike sınırında. Yetkililer mahkûmlarla görüşmeyi sürdürüyor.

5 Aralık 2000

Başbakan Bülent Ecevit, cezaevlerinde 48. güne giren ölüm oruçlarının sona erdirilmesini istedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, mahkum ailelerine çağrıda bulunarak ‘‘Cezaevlerinde hiçkimsenin hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Çocuklarınızın bir çeşit intihar anlamına gelen bu ölüm oruçlarından vazgeçmesini sağlayın’’ dedi. Bu arada bazı edebiyatçı ve yazarlar ‘‘F tipi’’ cezaevini protesto etmek için ölüm oruçlarına katılma kararı aldı.

6 Aralık 2000

Adalet Bakanı Türk ‘‘F tipi’’ cezaevlerinin hukuki düzenleme yapılmadan açılmayacağı güvencesini tekrarladı. Eylemlere son verilmesini istedi.

9 Aralık 2000

TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu üyeleri ile bir grup yazar ve gazeteci ölüm oruçlarının sona erdirilmesi için Bayrampaşa Cezaevi'ni ziyaret ederek arabuluculuk yaptılar. İlk gün sonuç alınamadı.

10 Aralık 2000

Ölüm oruçlarının bitirilmesi için Bayrampaşa Cezaevi'ne giren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, mahkumların taleplerinin çok ağır olduğunu belirtti. Bu arada yurtta F tipi cezaevlerinin kaldırılmasi için mitingler başladı.

11 Aralık 2000

Meclis'te bir araya gelen hükümet ortağı üç lider cezaevinde meydana gelen eylemleri değerlendirdi. Zirvede ölüm orucundaki mahkumlara ilk müdahalenin cezaevindeki doktorlar tarafından ‘‘aktif ikna çabasında’’ bulunulması şeklinde yapılması benimsendi.

12 Aralık 2000

F tipini protesto etmek için Adalet Bakanlığı'na yürümek isteyen gruba müdahale edildi. 66 kişi gözaltına alındı.

14 Aralık 2000

Ölüm oruçlarının 57. gününde ipler koptu, heyetler görüşmelerden çekildi. Adalet Bakanı Türk ‘‘Devlet elinden geleni yaptı vebali başlatanların’’ dedi. Türk, 3 Aralık'tan bu yana İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde açlık grevi yapan terör örgütü PKK üyesi 40 kişinin, bu eyleme son verdiklerini bildirdi. Bu arada Avrupa Parlamentosu, ölüm oruçlarıyla ilgili acil oturumunda ‘‘F tipi’’ cezaevleri konusunda Türkiye haklı bulunarak ölüm oruçlarının bitirilmesi için çağrıda bulundu.

15 Aralık 2000

Adalet Bakanı Türk 34 eylemcinin her an ölme noktasına geldiğini söyledi.

17 Aralık 2000

Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşen Adalet Bakanı Türk ölüm oruçlarının durudurulması için ‘‘F tipi’’nin ertelendiğini vurgulayarak ‘‘F tipinin kamu ve sivil denetime açılması için yasal bir düzenleme yapacağız’’ dedi.

18 Aralık 2000

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile görüşen bir grup sanatçı ve aydın cezaevlerinde devam eden ölüm oruçlarını çözüme ulaştırmak istediklerini söyledi. Bu arada Brüksel'deki DHKP-C yöneticileri ölüm orucundaki militanlara, kesinlikle taviz verilmemesi talimatını gönderdi. Her an yaşanabilecek ölümler dikkate alınmadan ölüm orucu için 60 yeni ismin daha belirlenmesini istedi.

Ümraniye'deki er iyi niyetinin kurbanı

Bakan, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nu anlattı

İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan, cezaevlerine yapılan ‘‘Hayata Dönüş’’ operasyonunun perde arkasını Hürriyet'e anlattı. İçişleri Bakanı iki şehitten uzman çavuşun çelik yeleğin kurbanı olduğunu, Ümraniye'de ise kendini yakan bir kadın militanı kurtarmak isteyen bir erin şehit ediloiğini söyledi. Tantan, ‘‘Bu operasyon çok önceden planlanmıştı. Son üç gündür, artık müdahale olsun diye zorladık. Operasyon özel eğitimli jandarma birlikleri tarafından gerçekleştirildi. Eğer jandarma koğuşlara kapıdan girseydi paramparça olurdu’’ dedi.

JANDARMAYA 1 YILDIR EĞİTİM

Tantan, operasyonun tamamen jandarma timleri tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, ‘‘Operasyona katılacak jandarma özel timleri bir yıldan beri, müdahalede bulunacakları cezaevlerinin maketleri üzerinde uygulamalı eğitim alıyordu. Cezaevlerine nereden girileceği, operasyon sırasında nasıl davranılacağı bir yıldır kendilerine öğretiliyordu’’ dedi.

PARAMPARÇA OLURLARDI

Tantan, 20 cezaevine aynı anda yapılan müdahale sırasında koğuşlara kapılardan girilmediğini belirterek, ‘‘Eğer, jandarma kapılardan girmeye kalksaydı, paramparça olurdu. Bu yüzden, daha önceden belirlenen farklı noktalardan koğuşlara girildi’’ dedi.

ÇAVUŞ ÇELİK YELEK KURBANI

Tantan, şehit olan jandarmalarla ilgili bilgi verirken, ‘‘Çanakkale'de şehit olan Jandarma Uzman Çavuş, çelik yeleğinin kurbanı oldu. Mahkûmların silahından çıkan tek mermi, çelik yeleğin birleşme yeri olan yan taraftaki boşluktan vücuduna saplanmış’’ dedi. Tantan, aynı talihsizliğin aylar önce Van'da, Hizbullah militanlarıyla çatışmaya giren bir özel tim polisinin başına da geldiğini hatırlattı.

Ümraniye Cezaevi'nde şehit olan jandarma erinin ise iyi niyetinin kurbanı olduğu anlaşıldı. Tantan, ‘‘Ümraniye Cezaevi'nde şehit olan jandarma erimiz, kendisini yakan bir kadın militanı kurtarmak isterken, yine mahkûmların açtığı ateş sonucu vurularak şehit edildi’’ dedi.

TESLİM OL ÇAĞRISINA SİLAH

Teslim ol çağrısına karşı militanların sürekli ateşle karşılık verdiklerini hatırlatan Tantan, ‘‘Bu koğuşlara 10 yıldır girilemiyormuş, bu kadar uzun süreli bir operasyonun, bu kadar zaiyatsız sonuçlanmasını da, jandarmaya verilen eğitimin sonucudur’’ dedi.

ÖNCEDEN KARARLAŞTIRILDI

Tantan, Operasyon yapılan cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin F tipi cezaevlerine nakil edilmesine önceden karar verildiğini söyledi. Tantan, ‘‘Operasyon sonucunda kimin hangi cezaevine nakil edileceği de önceden planlanmıştı’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!