Nerdun HACIOĞLU / MOSKOVA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2008 00:00
Rus gazetelerinin "Ergenekon’un beyni" olarak gösterdiği Neo-Bolşevik lider Aleksander Dugin, ’komplo teorisi’ olarak dediği Ergenekon davasını şöyle değerlendirdi: "ABDve NATOyerine Rusya’yı koyan yeni ve ilk esaslı devlet doktrinini oluşturan ileri gelen aydınlar hedef alındı."
ERGENEKON davasının Türkiye’de görülmeye başlandığı gün, Rusya’daki Kommersant gazetesinin savcıların iddianamesine dayanarak "Ergenekon’un fikir babası. Beyni" olarak tarif edilen Rus Neo-Bolşevik lider, filozof ve Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi hocası Aleksander Dugin’le, Moskova’da bir kafede bir buçuk saat sohbet ettik. Savcı veya savunmanın talebi üzerine, mahkeme önüne çıkmaya hazır olduğunu belirten Dugin, şunları söyledi:
Türkiye’de sağ ve sol Neo-Kemalizm’de birleşti
Rus gazetelerinin hakkımda söyledikleri ise kısmen yanlış, kısmen doğru. Hatalı oldukları nokta, beni Ergenekon’un fikir babası olarak göstermeleri. Bu doğru değil. Haklı oldukları nokta ise benim gerçekten Ergenekon davasında yargı önüne çıkan hemen hemen tüm sanıkları şahsen tanıyor olmam. Türkiye’de görülen davayı şahsen siyasi sipariş olarak değerlendirdiğim için orada yasadışı bir örgütten ziyade, bir fikrin, düşünce özgürlüğünün yargılanmak istendiği görüşündeyim. Türkiye’de hem sağ hem sol belki de modern tarihte ilk defa Neo - Kemalizm bayrakları altında birleştiğini görüyoruz. Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, Şener Eruygur, İlhan Selçuk gibi sanık sandalyesinde bulunan birçok kişinin siyasi, toplumsal ve politik görüşleri benim ve lideri olduğum Avrasya organizasyonu görüşüyle tamamen çakışıyorsa, bildiğim kadarıyla bu bir suç değildir. Veya tam tersi ortada filen işlenmiş Ermeni gazeteci Dink’in öldürülmesi gibi, darbe düzenleme hazırlığı gibi veya evinde el bombası saklamak gibi somut suç unsuru var ise, tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi bağımsız yargı bu suçları kanıtlamalı ve Ergenekon bağlantısını gözler önüne sermelidir. "
12 Eylül’ü yaptıran ABD Ergenekon’u icat etti
Türkiye’deki askeri darbelere de değinen Dugin, şu görüşleri savundu: "Günümüz Türkiye yönetiminin şöyle veya böyle ABD güdümünde bir iktidar olduğu ortada. Tıpkı 12 Eylül 1980’de olduğu gibi. Türkiye’de sol hareketin, dönemin Komünist Moskova yönetimince desteklenerek ABD’nin bölgedeki kalesini ele geçirmek üzere olduğu hesap edilince, generallere darbe yaptırıldı. Washington, şimdi de benzer biçimde, ancak farklı enstrümanlar kullanıyor. Yeni Rusya’nın. Türkiye’yi ABD ve NATO’dan kopararak yanına çekmek istediği düşünülmeye başlanmış olabilir. Bu yüzden sağcısı, solcusuyla Türkiye’nin yeni ve belki ilk esaslı devlet doktrininin oluşturmaya çalışan tüm ileri gelen aydınların, Ergenekon denilen davanın içerisine çekildiğini düşünüyorum."
Komplo teorisi davaları Sovyet döneminde vardı
Dugin, sözlerini şöyle tamamladı: "Komplo teorilerine dayanan davalar zamanında totaliter Sovyet Birliği’nde görülürdü. O zaman bile mahkeme kararı çoğu zaman gizlice, halkın duymayacağı şekilde okunur ve hemen infaza geçilirdi. Türkiye’de de günümüzde gördüğüm kadarıyla bir komplo teorisi yargıya intikal etmiş durumda. Davadaki savcının işi bence çok zor. Pratik hayatla hiçbir ilgileri olmadığı için, komplo teorilerinin hukuk tarafından ele alınması, değerlendirilmesi ve hakkında hüküm verilmesi bir hayli güçtür. Komplo teorileri olsa olsa kitaplarda yazılır."