Güncelleme Tarihi:
UZUN YANIT: Konuşma esnasında, kelimelerin üçte birini söylerken dudaklarımızı
ve ağzımızın ön tarafını hiç kullanmıyoruz. Dolayısıyla dudak okuyucular, her üç kelimemizden sadece iki tanesini anlayabiliyorlar. Söylediklerimizin tamamını algılamaları için boşlukları kendi kendilerine doldurmaları gerekiyor. Aksanlarsa genelde sesli harflerin kullanım farklarına dayanıyor ve dudak okuyarak anlaşılması çok zor. Ama eğer çok güçlü ve belirgin ya da yaygın bilinen bir coğrafi aksan söz konusuysa dudak okuma işlemi iyice zorlaşır.
Hatta çoğu kez okuyucu hiçbir şey anlayamadığı için konuşan kişinin aksanı olduğu sonucuna varır. Fakat bunun nasıl bir aksan olduğunu anlamak, söylenenleri okumaya çalışmaktan bile zor. Yine de bu işte uzmanlaşıp, aksanları ayırt edebilen dudak okuyucuları var. Dilin kullanımı esnasında ağzın girdiği şekilleri ezberleyen profesyonel okuyucular, coğrafi aksanları, o bölgeye has kelime seçimlerinden ve baskın kelimelerin söylenmesi sırasında ağzın aldığı şekillerden tahmin edebiliyor.