Güncelleme Tarihi:
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Dünyamız koronavirüs salgını ve Ukrayna - Rusya savaşının ardından şimdi de Gazze'deki katliamların acı sonuçlarıyla karşı karşıya bulunuyor. Türkiye, tüm krizlerde barışın yanında olmuş; adalet ve hakkaniyet temelinde çözüm için çalışmıştır.
"JEOTERMAL KURULU GÜCÜNDE AVRUPA’DA BİRİNCİ, DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ"
İklim değişikliğine de bu perspektiften yaklaşıyoruz. Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz yüzde 1'in altında olmasına rağmen kendi imkanlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltım hedefimizi iki katına çıkardık. Bu kapsamda yılsonu itibarıyla ise 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55'e yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5. dünyada ise 12. sırada yer alıyoruz. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa'da 1. dünyada 4.'yüz. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa'da 2. dünyada 9. sıradayız. Hidrojen teknolojileri stratejimizi uygulamaya aldık. Ayrıca net sıfır emisyon hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri karbonsuzlaşma yol haritamızı tamamladık. 2053'te yenilebilir enerjinin payını yüzde 69'a çıkarmayı planlıyoruz. Eşimin himayesinde başlatılan sıfır atık projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında yüzde 60'a taşıyacağız. İklim finansmanı kaynaklarına daha adil şekilde erişebilmemiz büyük önem arz ediyor.
6 Şubat'ta yaşadığımız deprem felaketine rağmen ne ekonomide ne iklim değişikliğiyle mücadeledeki hedeflerimizden kopmadık. 14 milyon insanımızı ve 11 ilimizi olumsuz etkileyen depremlerin yol açtığı yaraları hamdolsun hızla sarıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşasında da çevreyi korumak, iklim ve çevre dostu yapılar inşa etmek önceliklerimizin başında yer almaktadır.
"GAZZE'DE YAŞANANLAR İNSANLIK SUÇU"
İklim kriziyle ilgili görüşlerimizi paylaşırken hemen yanı başımızda Filistin topraklarında yaşanan insani krize değinmeden geçemeyiz. İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi, hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze'de yaşananlar insanlık suçudur, savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesabı sorulmalıdır.
Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük. Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür, şiarımızı burada tekrar vurgulamak istiyorum.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PANELİNİN 60’INCI OTURUMUNU İSTANBUL’DA"
Hükümetler arası iklim değişikliği panelinin 60’ıncı oturumunu Ocak ayında İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Ayrıca 2026 yılında düzenlenecek Birleşmiş Milletler iklim değişikliği 31. Taraflar konferansına ev sahipliği içinde adaylığımızı açıkladık. Siz değerli dostlarımın bu kapsamda gereken desteği vereceğinizden şüphe duymuyorum."