Duayen-genç dengesi

Önceki kongrelere kıyasla en büyük fark ‘havadaki ağır duygusallık’tı. Bu, hem Erdoğan’ın konuşmasında, hem de şarkı sözleriyle ve şiirlerle bezenmiş sunumlarda dikkat çekti.

Erdoğan, yeni kadrosunun ‘gençler ve liberallerden oluşturduğu’ değerlendirmelerinin aksine, yeni yönetimde ‘duayen - genç, geleneksel - yeni’ dengesini korudu.

AK Parti yönetimi, seçimlerin ardından yaptığı ilk toplantısında, kongrenin18 Ağustos’ta yapılmasına karar verirken, Türkiye’de ne döviz tırmanışı, ne kur sancısı vardı. O zaman da seçimlerden önce ertelenen bazı ekonomik sorunların, seçimlerin ardından bir an önce çözülmesi gerektiği parti içerisinde sıkça dile getirilen bir konuyken, bu, ABD’nin ani ve sert tavrıyla beklenenden erken ve ağır hissedildi.

AK Parti kongresinde, ‘yeni dönem, taze başlangıç’ gibi sloganlarla yaratılan havaya rağmen son iki haftadaki  ekonomik dalgalanma, salondaki delegeler, milletvekilleri ve gazetecilerin en çok konuştuğu konuydu. Milletvekilleri ve delegeler yan yana oturdukları koltuklarda, ekonominin yanı sıra, yeni kabine, yeni atanan bakan yardımcıları, yeni dönemin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlattılar birbirlerine. Kongre, haftalardır Ankara’dan uzak olan partililerin, bu değerlendirmeleri yaptıkları ‘buluşma yerine’ dönüştü.

Kurulduğu günden bu yana, 5’i olağan, 3’ü olağanüstü 8 kongre yapan AK Parti, ritüelleri bir kez daha tekrarladı. Karanfille karşılama, şarkılarıyla tribünleri coşturma, hatta “dış güçlerin oyununu” bozmak üzerine kurulan söylemlerle, tabanı dinç tutma çabası bir kez daha amacına ulaştı.

15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi, 10 Ağustos kur darbesinin ardından da partililerin ‘destek olma-güç verme’ duyguları coşturuldu. Bu nedenle, iç politik tercihlerden kaynaklanan ‘eksikler ve hataların’ konuşulması yine başka bir toplantıya kaldı.