Güncelleme Tarihi:
Anne Jimenez mektubunda "Geceleri uyumaya giderken dualarımda hiçbir zaman Ziya’nın ölmesini dilemedim. Tanrının onu affetmesi ve onun hatasını anlayıp iman etmesi için dua ediyorum hep. Ziya’nın ailesinin de üzgün olduğunu düşünüyorum ve onlara karşı hiçbir kötü düşüncem yok. Çünkü hiç kimse ailesini seçemez ve aile bireylerinin yaptıklarını kontrol altında tutamaz. Herkes kendisinden sorumludur. Ziya da kendi işlediği cinayetten kendisi sorumludur" dedi. 24 Haziran günü görülen karar duruşmasında Ziya Tasalı "Kan gütme saikiyle kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis ve "cinsel saldırı" ile "hırsızlık" suçlarından da toplam 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Anne Anne Betzaida Jimenez bir sayfalık mektubunda Ziya Tasalı’ya verilen ceza hakkındaki düşüncelerini bir sayfalık mektubunda dile getirdi. Jimenez bir sayfalık mektubunda, "Kararı ilk öğrendiğimde birçok duyguyu bir arada yaşadım. Sürekli ağlayarak kızımı düşündüm ve o gün duruşma salonunda olmak istedim. Ancak biz orada olamasak da avukatımız Ceren Şarman 9 ay boyunca sesimiz oldu ve bize yardım etti" diye başladı.
"ZİYA’NIN AİLESİNİN DE ÜZGÜN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Anne Betzaida mektubuna şöyle devam etti: "Kararı öğrendikten birkaç gün sonra Sarai’nin çocukları ile birlikte kiliseye gittik. Tanrıya şükrettik ve dua ettik. Kendimi orada torunlarım ile birlikte çok üzgün hissettim. Kızımı çok özlüyorum. Onunla konuşmayı, onunla gülmeyi, gülüşünün sesini ve güzel anılarımızı… İsa Mesih bize iyi ve kötü zamanlarımızda yanımızda olacağına dair söz verdi. Biz bu dünyaya sadece belirli bir süre yaşamak için geldik. Asıl olan bizim ruhumuz ve maneviyatımızdır. Bu yüzden Ziya’yı affedebiliyorum ve ondan nefret etmiyorum. Çünkü Tanrı bize affedebilmemiz için sevgi verdi. Affetmek insanı iyileştirir. Kalbimde nefret yerine huzur taşımak istiyorum. Geceleri uyumaya giderken dualarımda hiçbir zaman Ziya’nın ölmesini dilemedim. Tanrının onu affetmesi ve onun hatasını anlayıp iman etmesi için dua ediyorum hep. İsa Mesih çarmıha gerildi. Ve O yine de onları affetti. O hepimiz için canını verdi. Kızım için hala çok üzgünüm ve onu çok özlüyorum. Ama biliyorum ki onu cennette göreceğim. Ziya’nın ailesinin de üzgün olduğunu düşünüyorum ve onlara karşı hiçbir kötü düşüncem yok. Çünkü hiç kimse ailesini seçemez ve aile bireylerinin yaptıklarını kontrol altında tutamaz. Herkes kendisinden sorumludur. Ziya da kendi işlediği cinayetten kendisi sorumludur."
AVUKAT ŞARMAN: UNUTULMASIN Kİ ÖLDÜRÜLEN HER KADIN BİR ANNEDİR
Avukat Ceren Şarman da basına yolladığı açıklamasında "Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki, bu bir kadın cinayetidir ve Sarai Sierra Türkiye’de öldürülen binlerce kadından biri olmuştur ne yazık ki. Üstelik bu cinayet İstanbul’un tarihi bir noktasında, yerli ve yabancı turistlerin sıkça dolaştığı Sultanahmet’in çok yakın bir noktasında gerçekleşmiştir. Dilerim bu dava bazı önlemlerin arttırılması açısından dikkat çekici olmuştur. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve azaltılması konusunda ise yeni kanunlar çıkarmak ve önlemler almak sorunun çözümü olmamaktadır. Asıl olan Türk toplumundaki erkeği egemen gören zihniyeti değiştirmek için çalışmalar yapmaktır. Çünkü siz bir kadının yanına ne kadar koruma/polis de verseniz bu zihniyetler onları da öldürmektedir. Unutulmasın ki öldürülen her kadın bir annedir veya bir anne babanın evladıdır" diye konuştu.
"ZİYA TASALI İNFAZ KANUNU’NDAKİ HÜKÜMLER UYARINCA 30 YIL CEZAEVİNDE KALACAK"
Avukat Şarman, "Sarai Sierra kaybolduğu günden bu yana hakkında birçok şey söylendi. Ancak bu dava fotoğraf çekmek amacıyla Türkiye’ye gelen bir turistin vahşice öldürüldüğü bir cinayet davasıdır. Soruşturma ve kovuşturma sürecince talebimiz sanığın kasten öldürme, nitelikli cinsel saldırı ve nitelikli hırsızlık suçlarından ceza almasıydı. Bu nedenle yerel mahkemenin kararından memnunuz. Ancak şu an davanın ilk aşamasını tamamlamış bulunmaktayız. Sanık avukatlarının temyiz talebi nedeniyle dosya Yargıtay’a gidecek. Eğer Yargıtay Yerel Mahkemenin kararını onarsa Ziya Tasalı İnfaz Kanunu’ndaki hükümler uyarınca 30 yıl cezaevinde kalacak" ifadelerini kullandı.
ZİYA TASALI KARAR DURUŞMASINDA "PİŞMANIM" DEMİŞTİ
24 Haziran günü görülen karar duruşmasında Ziya Tasalı "Kan gütme saikiyle kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis ve "cinsel saldırı" ve "hırsızlık" suçlarından da toplam 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tasalı son savunmasında "Ben mağduriyet kesinlikle tecavüz etmiş değilim. Öldürme olayından dolayı olay yerinden korkup kaçarak gittim. Benim olay yerinden götürdüğüm mont maktüleye ait olmayıp, kendi montumdu. Esasen maktülü öldürme kastımda bulunmamaktaydı. Buna göre lehe olan hükümlerin uygulanmasın isterim. Eylemden dolayı Pişmanım. Söyleyecek birey yok" demişti.