Güncelleme Tarihi:
DTP'LİLERİN EYLEM FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
Güvenlik güçlerinin ülke içinde ve sınır ötesi terör operasyonlarını durdurması istemiyle dün başlattığı eylem bugün sona olaysız sona erdi. 28 ilden gelip Diyarbakır'da toplanan yaklaşık 2 bin 500 kişi, dün akşam Şırnak'ın Küpeli ve Cudi dağlarını ayıran Kasrik Boğazı'na ulaştı. Buraya Şırnak ve ilçelerinden de bir o kadar partili geldi ve Cudi Dağı eteğine çadırlar kurdu. Geceyi, Kasrik Boğazı'na kurdukları çadırlarda ve yaktıkları ateşlerin başında geçiren DTP'liler, sabahın ilk saatleriyle Cudi Dağı'nın zirvesine çıkmak istedi. Ancak, dağın zirvesinde bulunan askerler DTP'lilerin zirveye tırmanmalarına izin vermedi. DTP'liler, terör örgütü PKK'yı temsil eden bez parçaları ve bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşırken, çadır kurulan alanların bulunduğu tepeye taşlarla ‘Apo’ ve ‘PKK’ yazdıkları görüldü.
‘BÖLÜCÜ VE AYRILIKÇI PARANOYALARDAN KURTULMALIYIZ’
DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, parti otobüsü üzerinde yaklaşık 5 bin kişiye seslenerek, DTP'nin çözüm deklarasyonunu okudu. Ayna, deklarasyonu Ankara'da değil operasyon bölgesinde açıkladıklarını belirterek, “Çünkü Kürt sorununun çözümsüzlüğünün neden olduğu ölümler burada yaşanıyor. Silahlar, kadın- erkek Türk- Kürt tanımıyor. Ancak buradan ölümlerin yürek kanattığı yerden ölerek ve öldürerek değil, yaşayarak ve yaşatarak çözmek mümkün demenin anlamlı olacağına inandık” dedi. Ayna, yitirilen her canın topluma daha fazla kin ve öfke tohumları ektiğini, halklar arasında ayrılık duygularını körüklediğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Yitirdiğimiz her canla birlikte biraz daha çözümden uzaklaşıyoruz. Ancak biliyoruz ki ölümleri hemen durdurmak mümkündür. Bir tek insanımızın burnu kanamadan, diyalogla konuşarak, tartışarak bu sorunlarımızı çözmek mümkündür. Türkiye çözümü kendi içinde aramalıdır. ABD ve İngiltere gibi ülkeler sadece kendi çıkarları doğrultusanda hareket eder. Kalıcı ve gerçekçi çözüm Türkiye'de, halkların eşit özgür birlikteliğindedir. Bu ülkenin yöneticileri ve siyasi sorumluları artık bölücük, ayrılıkçılık gibi mesnetsiz paranoyalardan kurtulup bunları bahane ederek yürüttükleri baskı politikalarından vazgeçerek, siyasi çözüm iradesini ortaya çıkarmak zorundadır. Kürtlerin ısrarı bu ülkeyi daha fazla demokratikleştirme, daha güçlü bir ülke haline getirme, iç sorunlarını çözerek, Ortadoğu'ya barış umutları taşıyan demokratik bir cumhuriyete dönüştürmektir.”
‘KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE, ARTIK DEVLET KARAR VERMELİ’
Emine Ayna, Kürt sorununun çözümü konusunda artık devletin bir karar vermesi gerektiğini, 30 yıldır sürdürülen şiddet eksenli politikaların çözümsüzlük olduğunu anlamak için bir 30 yıl daha kaybetmeye ne de 30 bin insanın daha ölümünü izlemeye tahammüllerinin olmadığını söyledi. Ayna, operasyonların ‘çözümsüzlük’ olduğu gerçeğini bütün toplumun haykırması gerektiğini ifade ederek, “Bu dağlara atılan her bombanın, bu dağlara sıkılan her kurşunun canlarımızla birlikte geleceğimizden de götürdüğü, toplanan vergilerin toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için değil, dağlarımıza ve halkımızın başına bomba olarak yağdığı, bu savaş harcamalarının açlığı ve yoksulluğu artırdığı artık görülmelidir” dedi.
‘SAYIN ÖCALAN'IN KOŞULLARININ DÜZELTİLMESİ ÇÖZÜME KATKI YAPACAKTIR’
Ayna, Kürt sorunun bir sonucu olan PKK'yı bitirmek ve kökünü kazımak söylemlerinin çözüm olmadığını kaydederek, “Çözüm tek millet, tek dil üzerine kurulu olan kürtleri inkar ve imha politikalarından vazgeçmektir. Çözüme giden yolda Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlığı ve yaşam koşullarının düzeltilmesi, sorunun çözümüne küçümsenmeyecek bir katkı yapacaktır. Çocuklarımızın ölmemesi için, her Kürt ve her Türk askeri yöntemlere karşı sesini yükseltmelidir” dedi. Kanın aktığı yerden seslenmek istediğini söyleyen Ayna, “Eğer Kürt halkı azınlık değilse, bu ülkenin asli unsuru ve eşit vatandaşları ise bunun gereği yerine getirmelidir. Bu coğrafyanın tarihindeki yerini almalıdır” diye konuştu.
‘İSTİSNASIZ HERKESİ KAPSAYAN GENEL AF OLMALIDIR’
Ayna, Anayasa tartışmalarının gündemde olduğu bir dönemde, Kürt halkının kimliğinin Anayasal güvenceye alınması sürecinin başlatılması gerektiğini söyleyerek,
“Anayasa'nın tekçi anlayıştan kurtulabilmesi için demokratik, özgür vatandaşlık yeniden tanımlanmalı, ortak kimlik olarak ‘Türkiyelilik’ kavramı vurgulanarak kullanılmalıdır. Türkiye'de farklı dillerde eğitim, farklı kültürlerin anayasal koruma altına alınması sağlanmalı. İstisnasız herkesi kapsayan bir genel af olmalıdır. Kürtçe ana dilde eğitim hakkı evrensel vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Kürtler bir topluluktur. Bu nedenle de bireysel hak ve özgürlükler çerçevesinde bakılamaz. Yukarıda sıraladığımız talepler Kürt sorununun çözümü konusunda atılacak adımlardır. Ancak öncelikle askeri operasyonlar durmalıdır” dedi.
PKK'YA EYLEMSİZLİK ÇAĞRISI
DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, askeri operasyonların durmasının çatışmazlık ortamını sağlayacağını savunarak konuşmasını şöyle bitirdi:
“TBMM'yi operasyon tezkeresini geri çekmeye ve operasyonları bir an önce durdurmaya, buna karşılık olarak da PKK'yı eylemsizlik konumuna çağırıyoruz. Bu süre zarfında üniversitelerden, siyasetçilerden, basından ve toplum vicdanına saygılı olan herkesden örgütlü ve iradi refleksler gelişmeli, girişim çabaları başlatılmalıdır. Yürüyüşümüz operasyonların durması ve Kürt sorununun çözümü konusunda süreklileşecek olan eylemlerimizin bir başlangıcıdır.”
DTP'liler dün gece boyunca çadır kurdukları bölgede 30 ton odun yaktı, 5 ton su, 1 ton helva ve kamyonlarla gelen binlerce ekmeği tüketti. Eylemin sona ermesinden sonra çadırlarını söken DTP'liler, geldikleri otobüslerle kentlerine döndü.