Güncelleme Tarihi:
Ayna İmralı’daki Abdullah Öcalan’ın saçlarının kazınmasını “Sayın Abdullah Öcalan’ın saçlarını zorla kazımak hükümetin çözümde değil çözümsüzlükte ısrarının göstergesidir. Kürtlerle oynamayın, Kürtleri ciddiye alın, yaptıklarınız Türkiye’ye kaybettirmekten başka bir şey değildir. Bunu bilin” sözleriyle değerlendirdi.
DTP’nin 2’nci Büyük Olağan Kongresi Atatürk Spor Salonu’nda devam ediyor. Kongrede divan başkanlığına Emine Ayna ve Ahmet Türk’ün verdiği önergeyle DTP grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş seçildi. Divan başkanlığının oluşumunun ardından kürsüye gelen ilk isim eşbaşkan Emine Ayna oldu.
Ayna yaptığı konuşmada, Ergenekon ve Kürt sorununu değerlendirdi. 3 yılda 4’ncü kongreyi gerçekleştirdiklerini ifade eden Ayna, daha önceki kongrede Nurettin Demirtaş ile birlikte seçildiklerini hatırlatarak, “Haksız yere suçlandı ve tutuklandı; hemen akabinde de zorla askere götürüldü. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti devleti onun eşbaşkanlığını içine sindiremese de biz Nurettin Demirtaş arkadaşımızın bizim başkanımız olmasından büyük gurur duyduk. Fiziksel olarak olmasa da ruhen ve zihinsel olarak hep birlikteydik. Bu kongre aracılığıyla da bir kez daha kendisine sonsuz sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyor, her zaman başkanımız olarak kalacağını bilmesini istiyoruz.”dedi. Kongreyi, Türkiye’nin tarihinde ilk kez doğru argümanlarla, ancak yanlış zeminde yeniden yapılanmayı tartıştığı bir dönemde gerçekleştirdiklerini ifade eden Ayna, “Türkiye, Cumhuriyetin demokratikleşmesi adına yeniden yapılanmayı hedefleyecekse elbette buna başlayacağı nokta silahlı kuvvetler yani bilinen adıyla Genelkurmaylık ve onun darbeci geleneği olmalıdır. Bu nedenle argüman doğru diyoruz. Zemini yanlış buluyoruz; çünkü sanki üç beş komutan bir araya gelmiş, bir darbe planı yapmış suç işlemiş; hukuk ta bunun gereğini yapar gibi, sıradan basit bir suç örgütü gibi ele almak zemini de sonuçlarını da yanlış kılar. AKP’nin bugün bu davaya yaklaşım tarzı budur” diye konuştu.
“Derin devlet” örgütlenmesinin özellikle 1980 darbesi ile Kürtlere karşı Ergenekon gladyosuna dönüştüğünü savunan Ayna, şöyle konuştu: “60 darbesini yapanlar, 70 darbesini yapanlar, 80 darbesini yapanlar bu davaya ortak ediliyor mu, hayır; 80’li yılların özellikle Diyarbakır Cezaevinde yaşananların sorumluları bu davaya dahil ediliyor mu, hayır; Diyarbakır Cezaevinin canisi-celladı Binbaşı Esat Oktay gıyabında dahi olsa yargılanacak mı, hayır. Bugün yaşadıklarımızın geçmişte yaşadıklarımızdan farkı nedir? Ergenekon çetesini çökertiyorum diyeceksin; Kürtlerin linçine sessiz kalacaksın.”
“TEMİZ ELLERİN KOŞULLARI YOK”
NATO üyesi ülkelerde Ergenekon benzeri örgütlenmelerin temizlendiğini belirten Emine Ayna, Başbakan Erdoğan’ın ‘Temiz eller’ operasyonu benzetmesini ise “Türkiye’de Başbakanın tabiri ile böyle bir temiz eller operasyonunun koşullarını yaratılmış değil; çünkü AKP hükümetinin Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yönlerle çözmek iradesi yoktur. Onun da ötesinde AKP hükümetinin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hala ‘Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür.’ zihniyetiyle hareket etmekte ve her zeminde bunu açıkça beyan etmektedir. Ergenekon Kürt sorununun çözümsüzlüğünden besleniyor.”diye konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİĞİNİ KÜRTLERE BORÇLU”
Kongre konuşmasında Kürt sorununu da değerlendiren Ayna, Kürtlerin 1921 anayasası ile birlikte kendilerine tanınan kimlik hakkından, Lozan ile ellerine geçen kendi kaderini tayin etme hakkından vazgeçtiği belirterek “bu durum bile Türklerin, Türkiye Cumhuriyetinin Kürtlere karşı her zaman minnet duymaları için yeterli nedendir. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere kimliğini borçludur. Bu borcu ödemenin zamanı gelmiştir. Dürüst olmanın, vicdanlı olmanın her şeyden önce insan olmanın gereği budur” dedi. Kürtlerin sadece barış demediğini ‘onurlu barış’tan yana olduğunu ifade eden Ayna, “Eğer silah hak arama yöntemi olmamalı diyorsak; öncelikle silahı hak arama yöntemi olmaktan çıkarmak gerekir. Demokratik Siyasetin önü açılmadıkça, insanları kendi elimizle farklı arayışlara iteceğimizi asla unutmayalım. Yasaklarla, susturmayla, baskıyla, en ufak bir “sayın” kelimesini bile tutuklama nedeni sayarak mı hak arayışı için demokratik siyasetin önünü açacağız?”diye konuştu.
ÖCALAN’IN SAÇLARININ KESİLMESİNE TEPKİ
Ergenekon’un bir demokrasi hamlesi olarak görülmesi istenirken İmralı’daki Abdullah Öcalan’ın saçlarının kesildiğini belirten Ayna şunları söyledi:
“Bu çetenin yapacağı söylenen o kadar provokatif eylemler açığa çıkarken aynı dönemde, bu çeteyle sadece kendiniz için mücadele ettiğinizi ispatlar gibi bu halkın bütün hassasiyetini bile bile Sayın Abdullah Öcalan’ın saçlarını zorla kazımak hükümetin çözümde değil çözümsüzlükte ısrarının göstergesidir. Kürtlerle oynamayın, Kürtleri ciddiye alın, yaptıklarınız Türkiye’ye kaybettirmekten başka bir şey değildir. Bunu bilin.”
“PKK’LIYA ÖLÜN DEMEK SİLAHLAR SUSMASIN DEMEK”
Ayna, Kürtlerin farklı arayışlara girme gerekçelerinin ortadan kaldırılabilmesi için ‘Türkiye vatandaşlık tanımının Kürt kimliği ve Türkiye’de yaşayan diğer kimlikleri anayasal güvenceye alacak şekilde yeniden yapılması, demokratik özerkliği anayasada nasıl yer alacağının şekillenmesi, anadilde eğitimin anayasada yer alması, cumhuriyetin demokratik bir öze kavuşması” gerektiğini dile getirdi. Ayna, “Kürt sorununu tartışırken PKK yokmuş gibi, gerilla yokmuş gibi yaklaşmak gerçekçi olmayacaktır. Hele hele onlara ya teslim olun ya da ölün demek; silahlar susmasın demekle aynı anlamdadır. Bu söylediğimizin kolay olmayacağını, ama çözüm iradesinin de cesaret istediğini bilmek gerekir. Korkaklar çözemezler. Bu nedenle de toplumsal bir af projesi geliştirerek gerillaların sosyal ve siyasal yaşama dahil edilmelerinin psikolojik ortamını yaratmalıyız” diye konuştu.
“BİRLİKTE YAŞAMI ESAS ALAN HERKES ÇATI PARTİSİNDE BULUŞMALI”
Ayna, Türkiye’de bir demokrasi hamlesi haline gelecek olan Çatı Partisi Hareketi yürüttüklerini ifade ederek birlikte yaşamı esas alan herkesi çatı partisinde bir araya gelmeye çağırdı. Yerel seçimleri de değerlendiren Ayna, “Belediyelerimizin olduğu yerlerden hiçbir korkumuz yoktur. Çünkü halkımıza güveniyoruz. DTP’nin ne başkanları, ne merkez yöneticileri bu illere ağırlıklarını vermeyecekler; biz belediyesi elimizde olmayan illerde çalışacağız” dedi.