Güncelleme Tarihi:
Türk, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 30 Mart sabahına, demokrasisi daha da güçlenmiş bir şekilde uyandığını ifade etti.
Partisinin seçimden zaferle çıktığını belirten Türk, “Halkımızla tarihi bir demokrasi direnişi gerçekleştirerek, bu sonuca ulaştık. Türkiye siyasal tarihinde, görülmemiş baskılar ve saldırılar karşısında, demokrasi içinde kalmakta büyük bir inat göstererek bunu başardık. DTP'nin başarısı, Türkiye demokrasisinin de bir zaferidir” dedi.
Yerel seçimin, genel seçim atmosferine dönüştüğünü belirten ve bu açıdan bakıldığında seçimin bir referandum olarak nitelendirilebileceğini ifade eden Türk, şunları söyledi:
“Yardım dağıtımlarından tutalım da antidemokratik uygulamalara varıncaya kadar, her türlü yol ve yöntemle halkın iradesine ipotek koymaya çalışan zihniyete karşı, seçmenler özgür ve demokratik iradelerini net bir biçimde ortaya koymuşlardır. Katılımın yüksek olduğu bu yerel seçimlerde halk iradesi büyük oranda sandığa yansımıştır. Kazanan Türkiye demokrasisi olmuştur.”
“SONUÇLAR, AKP'YE İHTAR NİTELİĞİNDEDİR”
Seçim sonuçlarına göre AK Parti'nin gerilediğini anlatan Türk, bunun, demokratik toplumsal muhalefetin gelişimi açısından önemli bir aşama olduğunu dile getirdi.
Muhalefetin konumunu güçlendirmesinin, iktidarın daha doğru bir rotaya sokulması açısından hayati önem taşıdığını belirten Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Halk gerekli uyarıyı yapmış ve (gerekirse AKP'yi iktidardan ben düşürürüm) mesajı vermiştir. Özellikle bu sonuçları iktidardaki AKP'nin çok iyi algılaması ve gerekli dersi çıkarması elzemdir. Sandıktan çıkan sonuç, AKP açısından çok ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır. Sonuçlar, Avrupa Birliği reformlarında ayak direyen, yeni Anayasa tartışmalarını rafa kaldıran ve demokrasiyi sadece kendisi için hatırlayan AKP'ye bir ihtar niteliği taşımaktadır. Eğer AKP gerekli dersi çıkarmaz, politikalarını gözden geçirmezse ilk genel seçimlerde daha ciddi bir çözülmeyle karşı karşıya kalmaktan kurtulamayacaktır. Bu süreç, bugünden itibaren başlamıştır.”
Seçimlerin bölgede tam demokratik bir ortamda geçtiğinin söylenemeyeceğini, eşit bir yarış olmadığını öne süren Türk, “Bölgede bir DTP vardı, bir de AKP etrafında ordusuyla, polisiyle, valisiyle, yargısıyla ittifak kuran bir bütün devlet sistemi vardı. Kürtler, (al TRT Şeş'i, ver kimliğini) şeklinde AKP'nin dayattığı teslimiyetçi politikalara boyun eğmemiştir” diye konuştu.
Türk, AK Parti'yi frenleyen en önemli muhalefet gücünün DTP olduğunu, seçim sonuçları analiz edilirken, bu boyutun özellikle dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Medyayı da eleştiren Türk, basın özgürlüğüne en fazla kendi gruplarının dikkati çektiğini ancak medyanın partilerine yönelik izolasyon uyguladığını iddia etti.
Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in sözlerini de eleştiren Türk, “Ne demek sınıra dayandılar? Orada bir toprak kaybı mı var? Hayır. Kaybeden AKP'dir” diye konuştu.
AĞRI VE URFA'DAKİ OLAYLAR
Türk, Ağrı'da seçim sonuçlarına itirazın ardından çıkan olaylarda çok sayıda kişinin yaralandığını ve tutuklandığını, Urfa'daki olaylarda iki gencin öldüğünü belirtti.
Bunların nedeninin DTP'nin kazanmasının sindirilememesinden kaynaklandığını iddia eden Türk, “Halkın üzerinden elinizi çekin. Halkın sandıktan çıkan iradesine saygılı olun. Bu türden provokasyonlarla, gerginliklerle, çatışmalarla ülkeye kaybettiriyorsunuz. Bu politikalarınızdan vazgeçin artık” dedi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın ziyaretine de değinen Türk, dünya kapitalizminin daha adil toplum, demokrasi, diyalog ve uzlaşı değerlerini hatırlamak zorunda kaldığını ifade etti.
Türkiye'nin bu yaklaşımdan ders çıkarması gerektiğini belirten Türk, bir bölgede güçlü olmanın yolunun, iç barışın sağlanmasından geçtiğini sözlerine ekledi.