Güncelleme Tarihi:
Batman’ın ilk kadın milletvekili olan avukat Ayla Akat Ata, Batman’daki kadın intiharlarının nedenlerini ortaya çıkarmaya çalışacaklarını belirtirken, kentin diğer milletvekili avukat Bengi Yıldız, MHP lideri Bahçeli’nin uzlaşmacı açıklamalarını olumlu bulduklarını söyledi.
Şırnak’ın ilk kadın milletvekili olan Sevahir Bayındır, halkın seçim sonucu ile teşhisi koyduğunu ve parlamentonun da artık doğru tedaviyi yapması gerektiğini söyledi. Şırnak’ın hukukçu milletvekili Hasip Kaplan, Meclis'te MHP ile yan yana oturmalarının birbirlerini daha iyi tanıma imkanı doğuracağını söyledi. Mardin’in ilk kadın milletvekillerinden biri olan Emine Ayna ise kendilerinin Kürtçe yemin ederek ispatlama gibi bir dertlerinin olmadığını ve buna gerek olmadığını kaydetti.
İŞ VE AŞ VAADİNDE BULUNMADIK
DTP’nin desteği ile Meclis'e giren ancak partinin diğer ön planda bulunan isimleri kadar gündeme gelmeyen Batman, Şırnak ve Mardin’deki 3’ü kadın 5 milletvekili, beklentilerini ve Meclis’te edecekleri yemin ile MHP ile ilgili tutumlarını DHA muhabirlerine değerlendirdi.
TBMM’nin en genç 4 milletvekili arasında bulunan, Batman’ın ilk ve tek kadın milletvekili olan 1 çocuk annesi 31 yaşındaki Avukat Ayla Akat Ata, seçmene aş ve iş vaadinde bulunmadıklarını, seçmenlerinin de kendilerinden böyle bir talebi olmadığını söyledi. Ata, “Seçmenlerimiz Türkiye’nin birinci sorunu olan Kürt sorununun parlamentoda demokratik bir zeminde çözülmesini istiyor. Sorunu Meclis'te tartışıp konuşmamızı ve bizi dinleyenlerin olmasını istiyor. Barışın sağlanmasını, çatışmaların durdurulmasını istiyorlar” dedi. Batman’ın ağır sorunlarının bulunduğunu ve halen göç ile kentte gelen bir çok kadının kent yaşamına entegre olmadığını söyleyen Ayla Akat Ata, kadınların kadın intiharları ile de gündeme gelmek istemediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Batman, önce faili meçhul cinayetler kenti, sonra kadın intiharları ile Türkiye ve dünya gündemine geldi. Batmanlı kadınlar intiharlar ile anılmaktan rahatsız. Feodalite varlığını koruyor. Kadınları kıskaca alan değer yargıları var. İntiharları ortaya çıkaran nedenler hep gündem dışı kaldı. Bilimsel olarak ele alınmadı. Kadın intiharlarını bilimsel ele alarak nedenlerini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Değer yargıları nedeniyle kadın fazla evden çıkamıyor. Kadını önce evden çıkarmamız ve sosyalleşmesi için aracı olmamız gerekiyor. Kadınların koruyan hukuki düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Medeni kanunda değişiklik yapıldı ama uygulamada bunu fazla görmek mümkün değil. Seçim çalışması sırasında bir kadın bana gelerek, ‘Eşim beni dövüyor. Artık bizi koruyan bir kadın vekilimiz var diyebilirmiyim’ dedi. Yani kadına sahiplenme fazlası ile bulunmaktadır.”
BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI OLUMLU
Batman’da DTP’nin desteği ile Meclis'e giren diğer avukat milletvekili Bengi Yıldız, Kürt sorununun halen ülkenin birinci sorunu olduğunu iddia etti. Yıldız, “Çözülmesi gereken Türkiye’nin en önemli sorunu olarak karşımızda duruyor. Kürt sorunu, ülkenin demokratikleşmesi, siyasetin sivilleşmesi ve AB süreci ile birlikte çözülebilir. Bu Meclis böyle bir fırsat yakaladı. Demokratikleşme ve Avrupa Birliği sürecini destekleyen partiler ön plana çıktı. Beğensek de beğenmesek de demokratikleşme ve AB konusunda AKP Hükümeti önemli adımlar atmaya çalıştı. AKP’yi demokratikleşme, AB süreci ve Kürt sorununun çözümüne daha yatkın bir parti olarak görüyorum. Biz bütün farklılıklarımızın parlamentoda konuşulabileceğini düşünüyoruz. MHP ile bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son olarak uzlaşma ile ilgili yaptığı açıklamaları olumlu buluyorum” diye konuştu.
ŞIRNAK’IN İLK KADIN VE TBMM’NİN TEK HEMŞİRE MİLLETVEKİLİ
Şırnak’ta DTP’nin desteği ile yüksek bir oy alarak kentin ilk kadın milletvekili olan Sevahir Bayındır aynı zamanda yeni Meclis’in tek hemşire milletvekili oldu.
Bingöl’de doğan ve İzmir’de 5 yıl hemşirelik yaptıktan sonra siyasete atılan Sevahir Bayındır, erkek egemen kültürünün hakim olduğu Şırnak’ta büyük bir oy ile seçilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Cinsler arasındaki eşitliği temsiliyetten başlayarak tepeden tırnağa kadar örülmesi gerektiğini savunan Bayındır şöyle konuştu:
“Erkek seçmenler bizi benimsemek zorunda kaldı. Aldığımız yüksek oy bunu gösterdi. Kadının daha korumacı, adil ve üretici olabileceğine inanıyorlar. Biz seçmene bir şey vaad etmedik. Onlar barış istiyorlar, huzur istiyorlar. Köylerinde mutlu bir şekilde yaşamak istiyor. Kürt sorunu çözülemeden ekonomik sorunlar ve toplumsal sorunlar çözülemez. Şırnak aynı zamanda iki ülke ile sınırı olan, en fazla askeri yığınağın bulunduğu ve yoksunların yoksulu bir kenttir. Ama öncelikle Kürt sorununun çözülmesini istiyorlar. Bu seçimde halk, muhtıra, darbe ve korkuya geçit vermedi. Bence oluşan bu parlamento farklılıkların ve hoşgörülerin parlamentosu olacak. MHP ile sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. Sayın Bahçeli, Diyarbakır’da dönemin Belediye Başkanı Feridun Çelik’i Başbakan Yardımcısı iken ziyaret etti. Ama, ‘Kürt sorunu benim sorunum’ diyen Erdoğan, Diyarbakır’da Osman Baydemir’e bir merhaba bile diyemedi. Toplum seçimde teşhisini koymuştur, artık doğru tedaviyi yapmak Meclis'in işidir.”
1991’DE YAŞANANLAR YAŞANMAYACAKTIR
Şırnak’tan DTP’nin desteği ile milletvekili seçilen ve 1980 döneminde Barış Derneği davasında CHP’li Kemal Anadol ve Nedim Tarhan’ın avukatlığını yaptığı gibi teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın da avukatlığını yapan Hasip Kaplan, 1984 ve 1992 yılları arasında İdil’de avukatlık yaparken çatışmalarda kurşun delikleri isabet eden avukatlık tabelasını bir acı hatıra olarak 15 yıldır saklıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Güneydoğu’dan ilk davayı açan ve Türkiye’den Avrupa Hukukçular Birliği'nin tek üyesi olan Kaplan, siyasette bir olgunluk ve tecrübe dönemi yaşandığını, 1991 yılında Parlamentoyu giren ilk Kürt milletvekillerinin bazı şeyler yaşadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“O günlerde DEP’lilerin avukatlığını yapıyordum. O günlere döndüğüm zaman birbirimizi anlamakta güçlük çektiğimizi anlıyorum. O günlerde yaşananlar yaşanmayacaktır. 25 yıl gibi kavgalı bir süreç geçirdik. Hepimiz ders çıkardık, devletin de artık ders çıkarması lazımdır. O dönemde idama karşı olanlar hakkında davalar açaldı, bugün idam kalktı. O günlerde Kürtçe serbest olsun diyenler bölücülükten yargılandı, bugün TRT’den Kürktçe yayın yapılıyor. Türkiye bir şansı yakaladı. Kendi sorununu kendi dinamikleri ile çözmelidir. İşin içine ABD, Ortadoğu ve AB girerse bu sorun içinden çıkılamaz bir hal alır. Artık anaların yüreği yanmasın diyoruz. Hamaset nutuklarla bu sorunu çözemiyiz. Şırnak’ta nöbet tutan Türk, Kürt, Arap ve Çerkez askerlerle görüştüm. Birbirimizi anlayabilmeyi, konuşabilmeyi sağlamalıyız. Daha yapıcı, barışçıl ve kucaklayıcı olmamız gerekir.”
CUDİ VE GABBAR’A KARAKOL YERİNE OTEL YAPILMALI
Şırnak’ın operasyon, çatışma, mayın patlamaları ile sürekli gündeme geldiğini, oysa Cudi, Gabar, Kel Mehmet, Herekol ve Namaz dağlarını İsviçre’deki Alplere değiştiremeyecek kadar güzel olduğunu söyleyen Milletvekili Hasip Kaplan, “Dağlarda hayvancılık, turizm ve ekolojik tarım yapılırsa burası Ortadoğu’nun en güzel yayla turizm merkezi olur. Dağlardaki karakolların yerine 5 yıldızlı otelleri dikmemiz gerekir. Kafamdaki proje budur. Yeni kurulacak hükümet, sorunun çözümü için iyi niyet adımı atarsa çatışma durur ve aşamalı bir şekilde silah bırakmaya kadar gider. Elbetteki bir devlet kendisine karşı mücadele veren silahlı bir örgütü muhatap almaz. Ama bu insanların artık Milletvekili ve Belediye başkanları vardır. Bunlarla konuşması gerekir, konuşmalıdır” dedi.
MHP İLE YAN YANA OTURMA
TBMM’de MHP ile yan yana oturucaklarını ve bir sorun çıkacağına inanmadığını söyleyen Hasip Kaplan, “Biz de MHP de halkın oyları ile Meclis’e gidiyoruz. Meclis’te farklı anlayışlar ve düşünceler bir zengiliktir. Hatta MHP ile yan yana oturursak birbirimizi daha iyi anlayabilme imkanı bulacağız. Kürt sorununu çözen bir Türkiye AB’ye daha çabuk girecektir. Yoksa sorununu çözmeyen bir Türkiye’ye AB’nin kapıda bekletmesi ve sorunlar yumağı ile almaması doğaldır” dedi.
KÜRTÇE YEMİN
Mardin’den DTP eski Genel Başkanı Ahmet Türk ile birlikte milletvekili seçilen ve kentin ilk 2 kadın milletvekilinden biri olan Emine Ayna, insanlara seçim öncesi bir vaadde bulunmadıklarını ve insanların ağız birliği etmişçesine akan kanın durdurulmasını istediklerini söyledi. Diyarbakır doğumlu olan ve 1968 kuşağının önemli isimlerinden biri olan Ömer Ayna’nın yeğeni olan Emine Ayna, mazbatasını il seçim kurulundan alırken, seçmenlerine Meclis'e girer girmez Kürt sorununu hemen çözme ve akan kanı hemen durdurma sözü vermediklerini söyledi. Emine Ayna, “Meclis’te tartışma zemini yaratılacaktır. Meclis olmayınca talepler sokaklara taşınıyor. Meclis’e bir düzey getireceğiz” dedi.
Meclis’te yapacakları yemine de değinen Emine Ayna şunları söyledi:
“Kürtçe yemin niyetimiz ve derdimiz yoktur. Nedenler sorgulanmalı, sadece sonuçla ilgilenmememiz gerekir. Leyla Zana bunu yaparak ciddi bedeller ödedi. Koşullar hazır değildi, insanlar hazır değildi. Bu anlamda yapılan bütün eleştirilere hak veriyorum. Ama Leyla Zana bir zinciri ve önyargıyı kırdı. Bizim şu anki şartlarda zincir kırmak gibi bir derdimiz yoktur. Bizim Kürtçe yemin ile bir şeyi ispatlama derdimiz yoktur.”