DTP eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş yargılandı

Güncelleme Tarihi:

DTP eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş yargılandı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2008 13:57

SAHTE çürük raporu aldığı iddiasıyla tutuklanıp tahliye olduktan sonra Tokat’ta silah altına alınan Demokratik Toplum Partisi eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin ile DEP eski milletvekili Selim Sadak’ın yargılanmasına 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. İfadesi alınamayan Akengin ifade verdikten sonra duruşma ertelendi.

Diyarbakır’da geçen yıl 2 gün süren Demokratik Toplum Kongresi’nin sonuç bildirgesini kamuoyuna açıklayan ve bu bildirgede PKK propagandası yaptıkları iddiasıyla haklarında Terörle Mücadele Yasası'nın 7/2 maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan DTP eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin ile DEP eski miletvekili Selim Sadak’ın yargılanmasına 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya Sadak ile askerde olan Demirtaş katılmazken, ifade vermediği için hakkında yakalama kararı çıkarılan Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin duruşmada hazır bulundu. Akengin savunmasında, “Ben bu toplantıdaki sonuç bildirgesini tekrarlıyorum, içeriğine katılıyorum. Suç işleme kastıyla hareket etmedim, partimizin görüşleri doğrultusunda hazırlanan bir bildirgeydi” dedi.

Kısa bir ara veren mahkeme, sanık avukatlarına savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

EYALET VE KÜRT KİMLİĞİ İSTENMİŞTİ

İddianamede, sanıkların adı geçen kongrenin bitiminde düzenledikleri bir basın toplantısıyla sonuç bildirgesini kamuoyuna deklere ettikleri vurgulandı. Sanıklardan Nurettin Demirtaş’ın okuduğu bildirgede, “Kongremiz inkar, imhayı esas alan yaklaşımları reddeder. Kongremiz, Kürt Halk önderi Abdullah Öcalanın Kürt sorununa demokratik çözüm yaklaşımını son derece belirleyici olduğu soncuna varmıştır. Öcalan’ın İmralı’dan başka bir yere nakli ile sağlık sorunlarının giderilmesi için tedavi sürecinin başlatılmasının toplumsal barış için rolünü oynayabileceği şekilde halkla bağ kurabileceği bir ortam yaratılmasının, Kürt halkı kadar Türkiye demokrasisi açısından da son derece yaşamsaldır. Bayrak ve resmi dil tüm Türkiye ulusu için geçerli olmakla birlikte her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleri ile demokratik öz yönetimini oluşturmasını öngörür. Yeni anayasa çalışmasıda dikkate alınarak siyasi ve idari yapılanmada köklü bir reforma gidilmesi gerekmektedir. İlleri kapsayan ve il genel meclislerine benzer bir şekilde seçimle işbaşına gelen bölgesel bir meclis oluşmalı. Herkesi Türk olarak tanımlayan bir vatandaşlık tanımı yerine kültürel kimlikleri kabul eden ve kültürel kimliklere dayalı Türkiye ulusunun tümünü kapsayan Türkiyelilik üst kimliği çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı esas alınmalıdır. Kürt dili başta olmak üzere diğer diller ve kültürler önündeki engellerin kaldırılması tekçi, etnik refaranslara dayalı ’vatandaşlık’ ’Ulus’ kavramlarının demokratik bir tarzda yeniden tanımlanması şeklinde ifade ettiğimiz siyasi hedefler anayasa refarandumunda temel ölçütümüzdür” istenmişti. İddianamede, bu açıklamayla Demirtaş'ın ysadışı örgüt propagandası yaptığı, diğer sanıklar Abdullah Akengin ile Selim Sadak’ın ise toplantıda sözcü görevi üstlenmeleri nedeniyle bu suça iştirak ettikleri, bu nedenle ayrı ayrı cezalandırılmaları isteniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!