Güncelleme Tarihi:
Türker, Sivas Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fikret Ünsal'ı ziyaretinde, gazetecilik ile siyasetin birbirinden ayrılmaz iki meslek ve kamu hizmeti olduğunu söyledi.
Medyanın önemli bir kısmının Hükümetin güdümüne girdiğini öne süren Türker, “Özellikle yerel basını sansürleyen, kontrol altına alan Türk Ceza Yasası'ndaki hükümler hala yerinde duruyor. Ne hikmetse, 301 için söylemediğini bırakmayan AB, medyanın kuşatılmışlığıyla ilgili konularda hiçbir şey demiyor” diye konuştu.
Son günlerde Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda en tehlikeli olan noktaya gelindiğini savunan Türker, şöyle devam etti:
“Dünyada artan gıda fiyatları, hububattaki arz eksikliği, soya fasulyesinin, zeytinyağının bile artık pahalılaşma yoluna girdiği bir dönemde halkımız, bu kez yalnız geçim derdinde değildir, normal fiyatlarla gıdasını bulabilme olanağını yitirmek üzeredir. Bu konuda sosyal devletin harekete geçmesi, kara borsa ve belli fırsatçıların para kazanma yollarını tıkaması, Türkiye'den dışarıya değil, dışarıdan Türkiye'ye zengin, ucuz ve sağlıklı gıda gelmesini sağlaması gerektiğini düşünüyoruz.”
“SEÇİM SANDIKLARI ŞEFFAF OLSUN”
Ziyaretin ardından cemiyette basın toplantısı düzenleyen Masum Türker, yerel seçimlerin, Türkiye'nin kaderini değiştirmek bakımından milat olduğunu savundu.
Çünkü Türkiye'de hala tartışmalı 22 Temmuz seçimi sendromunun yaşandığını iddia eden Türker, şöyle konuştu:
“Tartışmalı diyorum, çünkü 22 Temmuzda kullanılan, oyların sayımını ve toplanmasını sağlayan bilgi işlem programı sabıkalı bir program. Bu program şeffaf değil. Türkiye'de hiç kimse tarafından denetlenmemiştir. Bilişim teknolojisi denetiminden geçmemiş bir programdır. Nitekim elimizdeki verilere göre bazı bölgelerde sandıklarda çıkan oyların Yüksek Seçim Kuruluna yansıtılıp ilan edilen oylardan farklı olduğunu görüyoruz.
Bu nedenle yerel yönetimlere hazırlanırken bir daha sandık başında birilerinin seçim kazanmasını engellemek istiyoruz. Ve buradan çağrıda bulunuyorum. Hükümet Yüksek Seçim Kuruluna bir bütçe versin, seçimlerde kullanılacak bütün sandıklar şeffaf olsun, plastikten olsun. Yani dışarıdan bakıldığı zaman sandıkta oylar gözüksün. Bu tür şaibelerin ortaya çıkmasını engelleyecek bir yapı olsun.”