Güncelleme Tarihi:
FP Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek, hükümet ortaklarını, ‘‘Roma'nın Triumvira üçlü diktatörlüğü’’ne benzetti. Yülek, hükümetin, demokratik bir iktidar olmak yerine, Roma'daki üçlü diktatörlük gibi üç liderin diktatörlüğünde yürüyen bir iktidar olduğunu savundu.
Yülek, FP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, son liderler zirvesinde alınan kararları eleştirerek, ‘‘Liderler zirvesinde, DSP dedi ki, ‘başörtüsü ile Meclis'e gelinemez yönündeki içtüzük değişikliğini kabul edin, ben de sizin başka bir şeyinizi kabul edeyim'. Bunun üzerine ANAP, ‘Tahkim Yasası'nın geriye işletilmesi lazım' dedi. Burada ANAP malı götürüyor, DSP ve Ecevit uyuyor, MHP de bunlara payanda oluyor. Afet bölgesi ilan edilip edilmediğini dahi bilmeyen bir Başbakan'a ‘uyuyor' demezsiniz de ne dersiniz?’’ dedi.
Yülek, son banka operasyonunu ise ‘‘devletleştirme‘‘ diye niteledi ve şöyle dedi:
‘‘Geçen dönem, benim de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda üye olduğum sırada, Hükümet, Bankalar Kanunu'nun çıkarılmasını çok arzu etti. Biz de, ‘Nedir bu mesele?' diye sorduğumuzda, -şimdi açıklıyorum size- Dönemin Maliye Bakanı, gizli bir oturum yaptı. Bu oturumda, bazı bankalara el konulamadığını, bunun için de kanuni değişikliğin zorunlu olduğunu, ancak kamuoyuna bunu açıklayamadıklarını söyledi, bu bakımdan zorluk çıkarılmamasını istedi. Biz de milletin menfaati için bazı meselelere ‘evet' dedik. Bankalar Kanunu geçen sene çıkmadı ama haziran ayında çıktı. Yasa bugüne kadar neden uygulanmadı?’’
Vakıfbank'ın da özelleştirilmesine doğru gidildiğini, bunun, ‘‘devletin, birilerine ucuz olarak satmak, daha sonra pahalı olarak devletleştirmek’’ anlamına geleceğini savunan Yülek, Hükümet'in gerçekleştirdiği her türlü özelleştirmenin, sadece birilerinin yararı için olduğunu öne sürdü.