Güncelleme Tarihi:
Sezer, bazı temaslarda bulunmak üzere geldiği İzmir'de, DSP kökenli CHP İzmir milletvekili adayları Recai Birgün ve Harun Öztürk'ün de katılımıyla Konak İskelesi'ndeki restoranda basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de sistemi değiştirebilecek, birliğin ve bütünlüğün bozulmasına yönelik uygulamalar olduğu, ekonomide insanları inim inim inleten 4.5 yılın ardından çok kritik bir seçime gidildiğini ileri süren Sezer, buna karşın iktidar partisinin çok büyük paralar harcayarak, ülkeyi güllük gülistanlıkmış gibi göstermeye çalıştığını ifade etti.
Sezer, yapılan reklamlara bakıldığında “sanki yapılacak her şey yapılmış, artık yapılacak hiçbir şey kalmamış havası ortaya çıktığını” savunarak, şunları kaydetti:
“Üstelik de ülkede istikrar varmış. İstikrarı bozmamalıymışız. Halktan isteği bu. Halk, 360 küsur milletvekili vermişti, şimdi onu yeterli bulmuyor, 'Karşımıza çıkmaya çalışanlar var daha fazla milletvekili verin' diye Başbakan meydan meydan dolaşıyor. 360 küsur milletvekiliyle Türkiye'yi ne hale getirdiği ortada, maazallah daha fazlası herhalde Türkiye için felaket olur. 'İstikrarı bozmayın' derken, herhalde çok sayıda milletvekiliyle tek başına iktidar olmayı istikrar gerekçesi sayıyor. Oysa bize göre her alanda bütünlüğümüzün tehdit edilmesi, milli birliğimizin tehdit edilmesi, laik demokrasimizin, cumhuriyetimizin gördüğü zararlar başta olmak üzere en istikrarsız dönemi yaşadı Türkiye. Öyleyse tek başına çoğunluk her zaman istikrar getirmiyor.”
PETKİM ÖZELLEŞTİRMESİ
Özelleştirme politikaları sonucunda son olarak PETKİM'in satışının gerçekleştirildiğini ve bu satış için “ne kadar yüksek fiyatla satıldı diye çığlıklar atıldığını” ifade eden Zeki Sezer, şöyle konuştu:
“Oysa PETKİM, kimya sektörünün temel kuruluşu, tekel nitelikteki kuruluşu. Onun değeri bir defada satılacak parayla ölçülecek durumda değil. Sanayimizi geleceğe ciddi şekilde taşıyabilecek, stratejik niteliği de olan PETKİM'in apar topar, gider ayak, üstelik kim olduğu belli olmayan yabancılara satılmış olması gerçekten Türkiye'nin geldiği durumu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Hani, Başbakanın 'Türkiye'yi pazarlama' iddiası vardı ya, onu doğru yönden algılamaya çalıştık toplum olarak. Ama gerçekten kelimenin tam anlamıyla Türkiye'yi pazarlıyor. Gelecekte pazarlayacak bir şeyi kalmayacağının bilincinde değil sayın Başbakan. Bu Cumhuriyet, sayın Başbakan ve partisi için çok da kabul edilebilir değil.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Zeki Sezer, Türkiye'de AK Parti dönemindeki bir diğer istikrar konusunun, “siyasi diyalogsuzluk” olduğunu ve bugün Anayasa Mahkemesinin aldığı son kararın, “diyalogsuzluğun Türkiye'yi nasıl bir istikrarsızlığa götürdüğünün açık bir şekilde göstergesi olduğunu” öne sürerek, şunları kaydetti:
“Burada hedefim, Anayasa Mahkemesi değil. Diyalogsuz şekilde, toplumu geren siyaset ve iktidarı kastediyorum. Bir cumhurbaşkanı seçimi, Türkiye'de gerginlik aracı olarak yaratıldı. Tamamen diyalogsuz ve milletvekili sayısına dayalı bir dayatmayla aşılmaya, kendi istedikleri yönde getirmeye çalışıldı. Ama olmadı, şimdi gelinen nokta yapılan bu Anayasa değişiklikleriyle tümüyle önümüzdeki döneme istikrarsızlık taşınmak istendi ve bir ölçüde başarılmış gözüküyor. İşte bunu bozmamız gerekiyor. İşte bunun için bu karmaşayı, bu sıkıntıyı, bu gerginliği yaratan AKP iktidarına halkımızın, toplumumuzun 'dur' diyeceğine inanıyorum. 22 Temmuzdan sonra başka bir Türkiye'de uyanacağımıza, içtenlikle inanıyorum.”
İKTİDARIN DEĞİŞECEĞİ BİR MECLİS
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan DSP Genel Başkanı Sezer, “Cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla 3 ay sonra yeniden genel seçime gidilebileceği” yönündeki değerlendirmeler hatırlatılarak, “Yeni dönemde nasıl bir meclis yapısı beklediği?” yönündeki soruya, “Meclise 3 partinin gireceği kesin görünüyor. DP'nin ise girebileceği görünüyor. Ama, eminim ki AKP'nin iktidar olmayacağı bir yapı çıkacak orda” dedi.
Sezer, yeniden bir erken seçim halinde DSP'nin kapanmamak için bu kez seçime girme zorunluluğu doğacağının hatırlatılarak, CHP-DSP ittifakının geleceğine yönelik soruya da “O gün de belki CHP bizimle birlikte girer” yanıtını verdi.
Zeki Sezer, mazot fiyatı tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine de kendi dönemlerinde mazotun 70 cent düzeyinde olduğunu ve iktidarı bu şekilde teslim ettiklerine işaret ederek, uygun politikalarla bunun mümkün olacağını savundu.