Güncelleme Tarihi:
Videokonferans yöntemiyle düzenlenen ve tüm dünyada canlı yayınlanan Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) haftalık bilgilendirme toplantısı, Genel Direktör Dr. Tedros Ghebreyesus’un açılış konuşmasıyla başladı. Ülkelerin aldıkları önlemleri yavaş yavaş kaldırmaya başladığına dikkat çeken Ghebreyesus, bu konuda temkinli olunması gerektiğini söyledi.
İŞBİRLİĞİ ÜST DÜZEYDE
Sunumunda başta DSÖ olmak üzere tüm küresel paydaşlarla işbirliğini en üst düzeyde devam ettirdiklerini vurgulayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin salgınla mücadelesini şöyle anlattı: “Şu ana kadar yaptığımız toplam test sayısı 991 bin 613’tür. Bu anlamda da çok önemli bir kapasite geliştirdiğimizi düşünüyorum. Erken tedavi protokolleri sayesinde hastalığın pnomoniye doğru ilerleme oranını yüzde 60’tan yüzde 12’ye düşürdük. Tedavinin ileri safhalarında entübasyon için acele etmeyerek hastalara yüzüstü pozisyonda hızlı akım oksijen tedavisi vererek olumlu sonuçlar aldık. Entübe edilmeyen hastaların iyileşme oranlarında anlamlı bir yükseklik yakaladık. Buna paralel olarak yoğun bakıma giren hastalarda vefat oranı da progresif bir şekilde yüzde 58’den yüzde 10’a düşüş göstermiştir. Filyasyon çalışmalarıyla ortalama 44 saatlik bir süre içinde temaslıların yüzde 99’una, yani yaklaşık 455 bin kişiye ulaşıldı.”
30. GÜNDE PİK SEVİYESİ
Bakan Koca, Türkiye’nin son 10-15 yıldır sağlık sisteminde gerçekleştirdiği yapılanmayla bu tür bir pandemiye cevap verebilecek yapısal kabiliyetler kazandığını anlattı ve şunları söyledi: “Alınan tedbirlerle Türkiye ilk ölüm vakasından sonra 30’uncu günde pik seviyesini yakalamıştır. Ülkemiz virüsün en geç girdiği ülkelerden birisi olmuş, piki erken dönemde yakalamıştır. Vaka-ölüm oranı bakımından da Avrupa’nın düşük ülkelerinden birisi olmuştur. Bu iniş trendini sürdürmek adına ülkemiz, tedbirleri bir süre daha devam ettirme niyetindedir. Düşük rakamlara kanarak rehavete kapılmayacaktır.” Sunumların ardından DSÖ Genel Direktörü üye ülke bakanlarının sorularını aldı. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “DSÖ, olası bir ikinci dalgaya yönelik hazırlık yaptı mı?” sorusunu yöneltti. DSÖ, üye ülkelerin sorularına yazılı yanıt verecek.
ÖLÜM SAYISI GİZLENİYOR MU
Koronavirüs salgını sürerken bir taraftan da ‘Ölümler gizleniyor mu’ tartışması var. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, bu iddiaları yalanlarken “Burada her rakamın bir can olduğunu unutmayalım” dedi.
Tartışmalar Türk Tabipler Birliği’nin 8 Nisan’da yaptığı açıklamayla öne çıktı. ‘Sağlık Bakanlığı COVID-19 ölümlerini Dünya Sağlık Örgütü kodlarına göre raporlamıyor’ başlıklı açıklamada “Bu da ölüm sayılarının az gösterilmesine yol açmakta” denildi. 20 Nisan’da Amerikan New York Times (NYT) gazetesi haberinde de İstanbul’da 9 Mart-12 Nisan tarihlerinde ‘son iki yılın ortalamasına kıyasla 2 bin 100 daha fazla ölüm yaşandığı’ yazıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da İBB Mezarlıkları Dairesi verilerine göre İstanbul’da ölüm sayılarının günde 90-100 fazla olduğunu söyledi.
KOCA: DSÖ’NÜN KODLAMASI
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, önceki gün yaptığı basın toplantısında bu iddialara şöyle yanıt verdi: “Burada her rakamın bir can olduğunu unutmayalım. Burada bu rakamların gizlenebilirliği mücadelede en önemli payı olan vatandaşlarımızdan asla gizli yapılamaz. Siz gizlediğiniz rakamlarla mücadelede tedbiri vatandaşla alamazsınız. O rapora imza atan gurur kaynağı olan hekimlerimiz. Nerede hayali ölümler? Pozitif olan vakaların PCR yapılmışsa bildirilmeli genel kural. DSÖ’ye bir yazı yazdık ‘Yanlış mı yapıyoruz’ diye. 24 Nisan’da bize gelen yazı bununla ilgili bir sorun olmadığı şeklinde. Lütfen bu konuyu istismar etmeyelim. Ölümlerin kimlerin yüreğini nasıl yaktığını biraz düşünelim. Biz DSÖ’nün kodlamasıyla bütün dünyanın verdiği şekliyle pozitif olan vakaları bildiriyoruz.”
PROF. Dr. CEYHAN: İKİ KOD VAR
Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da tartışmaları şöyle yorumladı: “Dünya Sağlık Örgütü önce ülkelerden PCR testi pozitif olan vakaları bildirmelerini istedi. Ancak sonra anlaşıldı ki birçok vaka PCR testi negatif olmasına rağmen diğer bulgularıyla COVID-19 olarak kabul ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü de yeni bir kod gönderdi, bu kapsamdaki hastaların da ayrıca bildirilmesini istedi. Bizde sadece PCR testi pozitif olanlar bildiriliyor. Dünyada da birçok ülke bu şekilde yapıyor. Amerika ve bazı ülkeler ise her iki gruptaki vakaları da bildiriyor. Ben bilim adamı olarak her iki gruptakileri de bilmek isterim.” (HABER ARAŞTIRMA SERVİSİ)