Dram içinde dram: Acıktım, dese dövüyorlardı

İstanbul Sancaktepe’de yaşayan İrem Zarif (18), 2.5 yıldır evli olduğu Abdullah Zarif’ten (21) şiddet gördüğü iddiasıyla mayıs ayında ailesinin yanına kaçtı. 8 aylık hamile İrem Zarif, ailesiyle birlikte soluğu Ataşehir Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’nde aldı. Eşi ve kayınvalidesi Emine Zarif hakkında darp, tehdit ve hürriyeti yoksun kılma suçlarından şikâyetçi olan İrem Zarif, eşine ayrıca boşanma davası da açtı. Uzaklaştırma kararı aldığı eşinin, kardeşini sürekli arayıp tehditlerde bulunması yüzünden korkuyla yaşayan genç kadın, polise şiddet gördüğü evde kendisi gibi 3.5 yaşında bir şiddet mağduru olduğunu söyledi. Çocuğun vücudunda darp izine rastlamayan polis, Emine Zarif ve oğlu Abdullah Zarif’i her iki suçtan da ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı.

‘BEBEĞİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTILAR’

1 ay içinde doğum yapacak olan İrem Zarif, Hürriyet’e yaşadıklarını anlattı: “Evde annesi Emine Zarif, kocası cinayetten hapiste olan ablası Pınar Zarif, onun 3.5 yaşındaki kızı E., eşim ve ben yaşıyorduk. Eşim ilk günden beri bana şiddet uygulayıp eve gitmeyeyim diye de ailemle beni tehdit ediyordu. Ani bir sinir geliyordu ve dövmeye başlıyordu. Onun yüzünden iki çocuk düşürdüm. Şimdi de 8 aylık hamileyim. Beni sobanın üstüne çıkarttı. Atlamamı istedi çocuk düşsün diye. Benim kalp rahatsızlığım var. Antibiyotik kullanamıyorum. Bir kutu antibiyotik içirmeye çalıştı yine çocuğu düşürtmek için, içmeyince dövdü. Annesi de kahkaha atıp, ‘Oh oh vur’ diyordu. Hamileyken iki kere bana zorla sigara içirdi. Ben köpüklü kustum. Artık içine ne koyduysa anlamadım. Bir gün dayak yediğimde komşular bağrışlarımdan dolayı polisi çağırmışlar. Beni odaya kilitlediler. Kaynanam gelen polisi ‘Bir şey yok’ diye yolladı.

‘ÇİKOLATA İÇİN DÖVDÜ’

19 Mayıs günü kaynanam çikolata yememi söyledi. Yemek istemedim, kavga çıktı. Beni hamile halimle saçımdan tutup yerde sürükleyerek annesinin odasına götürdü. Saçlarım avuç avuç ellerinde kaldı hep. O attığım çığlığı hiç unutamam. Ama duyup kimse gelmedi komşulardan. Kolumu ısırdı kanattı. Boynuma bıçak tuttu. Kolumu kesti. Ben dayak yerken annesi de bana taktıkları yüzüğün peşindeydi. Bana beddualar okuyordu. O da beni darp etti. Tırnaklarıyla elimi yırta yırta yüzüğümü çıkardı. Tırnağının izi duruyor hâlâ. Bacaklarım, sırtım her yerim mosmordu. Gözüm mosmordu.

‘EVDEN KOŞARAK KAÇTIM’

Ben sessizce kaçtım evden. Ama o kadar korktum ki görürler diye. Çünkü eşim bu sefer kesin öldürürdü beni. Arkama baka baka hamile olduğumu unutup koştum korkudan. Ailemin yanına geldim. Karakola gittik anlattık. Evlerine baskın yapılmış. Silah ve mermiler bulunmuş. Ama tutuklanmadı tabii. Eşim madde bağımlısı. Sürekli kardeşime mesaj atıyor tehditte bulunuyor. Tabanca tüfek fotoğrafları atıyor. Hastane randevularımdan haberi oluyor hep. Doktora da doğru düzgün gidemiyorum korkudan. Diğer ölen kadınlar gibi olmamak için dua ediyorum. Aileme zarar gelmesini istemiyorum. Bizden uzak dursun bıktım artık. Çocuğu alacağım diyor. Öldürmeye çalıştığı çocuğun peşine düştü. Devlet onlara verir mi ki.”

‘ACIKTIM, DESE DÖVÜYORLARDI’

Evde 3.5 yaşında bir başka mağdurun daha olduğunu belirten İrem Zarif, “Ablası Pınar Zarif’in 3.5 yaşındaki kızı E. hem anneden hem anneanneden hem de eşimden dayak yiyor. Çocuk korkudan kekeme oldu. Bir keresinde çocuğu duvara dayayıp boğazını sıktı. Annesi zaten istemiyor çocuğu ama devletten para koparmak için çocuğu göndermiyor baba tarafına. Anneanne de bakım parası alıyor. Alışveriş kartı geliyor çocuk için. Çocuğa bir çikolata bile almıyorlar. Ne kıyafet ne oyuncak. Çocuk ‘Canım şunu istedi’ dese dayak diyor. ‘Acıktım’ dese dövüyorlar. 5 haneyi mahvetmiş bunlar. Polise E.’nin sürekli şiddet gördüğünü söyledim. Vücudunda bir şey yok deyip bir şey yapmadılar” dedi.