Güncelleme Tarihi:
Kaynaklara göre, milattan sonra 5-6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi'nin en eski yerleşimcileri, Komana Pontika'dan göçen Hristiyanlar oldu.
İnşasının ardından uzun yıllar Doğu Roma İmparatorluğu'nun elinde kalan, 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından ele geçirilen kale Büyük Selçuklu Devleti'nin ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine geçti.
Anadolu Ajansı’na konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Akyüz, kalede pek çok kişinin hapis yattığını, bunlar arasında "Kont Drakula" olarak bilinen Eflak Voyvodası Üçüncü Vlad'ın da bulunduğunu öne sürerek, "Bu da Tokat Kalesi için ayrı bir önem arz ediyor" diye konuştu.
GERÇEKTEN ORADA MI HAPSEDİLDİ?
Bu iddia geçen yıl arkeolog İbrahim Çetin tarafından dile getirilmiş olsa da, tarihçilerin çoğu Üçüncü Vlad’ın muhtemelen 1462 ile 1474 arasında Tokat’ta değil, Romanya’da hapsedildiğini söylüyor. Surları, kesme taş ve molozlar kullanılarak ve kademeli şekilde kaya kütlelerine oturtularak yapılan kalenin kuzey ve güney yönündeki duvarları, depremlerin de etkisiyle büyük ölçüde yıkılmış durumda. Bu yönde sadece bir burç ve ana kaya üzerindeki surlar görülebiliyor.
Akyüz, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2009 yılında kalede çalışma başlattığını, Müze Müdürlüğünce temizlik ve sondaj kazıları yürütüldüğünü, tarihi yapının ışıklandırıldığını ifade etti.
EN GÜZEL KALELERDEN
Kale kapılarını artık kilitlediklerini anlatan Akyüz, "Koruma çalışmaları kapsamında kaleye kamera sistemi kurduk, 24 saat 8 farklı kameradan takip ediyoruz. Türkiye'de şehir içi kalelerinden en teferruatlı ve en güzel olanları arasında bulunan kalemiz, 300 yıl cezaevi olarak da kullanılmış" dedi. Kaleye yabancı bilim adamlarının ilgisinin de oldukça fazla olduğunu, farklı ülkelerden arayıp bilgi aldıklarını dile getiren Akyüz, ilginin temelinde de ‘Kont Drakula’nın bulunduğunu vurguladı.