Güncelleme Tarihi:
Fatih Sultan Mehmet'in emriyle 1476 yılında Türklerin elinde can verdiği bilinen Drakula'nın cesedinin nerede olduğu meçhuldü. 1897 yılında Bram Stoker'in ölümsüz eseri Drakula'da bir vampir olarak yeniden vücut bulan Eflak Prensi III. Vlad Tepes yani nam-ı değer Kazıklı Voyvoda'nın hikayesinin hatırı sayılır bir bölümü ise Osmanlılarla ilintilidir. Dünya tarihinin en akıl almaz işkence tekniklerine imza atan hükümdarı III. Vlad'ın yolu, 1442 yılında bir devşirme olarak girdiği Osmanlı Sarayı'nda, o zamanlar genç bir şehzade olan Fatih Sultan Mehmet ile de çakıştı. Öyle ki, kazığa geçirdiklerinin kanlarını fıçılarda toplatıp, şarap gibi içtiğine dair söylentiler daha sonra onun bir vampir olduğu efsanesini güçlendirecek olan Voyvoda'nın, aynı duvarlar arasında büyüdüğü Fatih Sultan Mehmet ile kan kardeşi bile olduğu rivayet edilir. Osmanlı'nın desteğiyle ülkesine dönüp Eflak Beyliği'nin prensi (voyvoda) olan III. Vlad, bu konumunu 1456-1462 yılları arası ile 1476 yılında olmak üzere aralıklı 7 yıl sürdürdü.
TARİHİ DEĞİŞTİRECEK İDDİA
Tahtına oturduktan sonra ölümüne dek Fatih Sultan Mehmet'i en büyük düşmanı olarak belleyen zalim hükümdar, Osmanlı'ya başkaldırmakla kalmadı, tutsak ettiği binlerce Türk askeri, kadın ve çocuğu, ya makatlarından sokup sırtlarından çıkacak şekilde kazığa oturttu ya da başka türlü işkencelerle öldürdü. 'Kazıklı' lakabı da zaten bundan dolayı ona takılmış olsa da, kendisi gibi korku salan babası II. Vlad Dracul'dan aldığı Romence'de 'şeytan' anlamına gelen 'Drakula (Dracula)' kendisiyle özdeşleşen bir diğer lakabı olmuştur. Ölümüne dair farklı versiyonlar anlatılsa da Kazıklı Voyvoda'nın, Fatih Sultan Mehmet'in emriyle Bükreş yakınlarında başı kesilerek idam edildiğine dair tarihi söylentiler ön plana çıkıyor. Rivayete göre, öldüğünü kanıtlamak için kesik başı İstanbul'a getirilen III. Vlad'ın Romanya'daki Snagov'da bir manastıra gömüldüğü söylenen bedeni hiç bulunamadı. Estonya Talinn Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı ise, Bram Stoker'in Drakula kitabında vampir Kont Drakula'nın dayandığı tarihsel şahıs Voyvoda III. Vlad'ın İtalya'nın Napoli kentinde öldüğünü ve mezarının da orada olduğunu öne sürdü.
KIZIYLA İTALYA'YA KAÇTI İDDİASI
İtalyan basınında yer verilen habere göre her şey, Napolili öğrenci Erika Stella'nın, söz konusu şehirdeki Santa Maria La Nova Kilisesi üzerine hazırladığı tezi için çektiği bir fotoğrafla başladı. Stella, buranın avlusunda, üzerinde kabartma yöntemiyle yapılmış figürlerin bulunduğu bir mezar taşının fotoğrafını internet kanalıyla araştırmacılarla paylaştı. Bu fotoğraf ile yıllardır süren araştırmalar sonucu ellerindeki bulguları karşılaştıran Talinnli bilim adamları, bu mermerin Drakula'nın mezar taşı olduğuna kanaat getirdi. Derhal Napoli'ye gelen araştırmacılar, İtalyan meslektaşlarıyla istişareler yaptı. Resmi olarak açıklanmayan ve doğruluğu henüz netleşmeyen bilgilere göre söz konusu bilim adamları, Drakula'nın savaşarak ölmediği ve Türk askerlerine esir düştüğü tezi üzerinde duruyor. Buna göre; bir sürelik esaretin ardından kızı Maria Balsa, onun firarına yardımcı oldu ve beraber İtalya'ya kaçtılar. Burada ölen Drakula, Napoli'ye defnedildi.
MERMERDEKİ DELİLLER
Araştırmacılar, Ferillo adlı bir kişiye ait olduğu bilinen mezar taşını dikkatle analiz etti. Mermerin üzerinde, "Kabartmalara bakın, burada yatan barizdir. Dracula Tepes adlı kontu hatırlayın: burada ateş saçan biri yatıyor" öne sürüldü. İddiaya göre, mezar taşının üzerinde aynı zamanda Avrupa'da hiç görülmeyen iki Mısır sembolünde açıkça Dracula Tepes'in adı işaret ediliyor.