Güncelleme Tarihi:
Sormamız gereken temel soruların "Niye bu kadar çok hasta oluyoruz?, "Niye bu kadar çok insan hasta?", "Niye hasta sayısı artıyor ve niye olmayacak hastalıkları olmayacak yaşlarda görüyoruz?" olduğuna dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, şöyle konuştu:
"Bununla ilgili size bir sürü şey söylerler. Derler ki, dünya değişti, mikroplar şöyle oldu, o oldu bu oldu. En çok da ne derler; çevre kirliliği derler. Çevre kirliliği hastalıkları artırdı. Çevre kirliliği deyince insanların aklına hep sanayi gelir, sanayi atıkları gelir. Ama asıl zehirler soframızda. Beslenmemiz değişti, tohum değişti. Şifa sofrada olduğu gibi, zarar da zehir de sofrada. Nitekim baktığımız zaman biz her birimiz, her gün beslenmek için vücudumuza üç ila beş kilo yabancı madde alıyoruz. Gıda, içecek... Bunların içinde ne var? Bunlar olmadan yaşayamayız. Hiçbirimiz gıda almadan, beslenmeden ya da su içmeden yaşayamayız, ölürüz. Ama yediğimiz bu gıdaların içinde ne var? Bizim için faydalı şeyler mi, zararlı şeyler mi var? Kendine modern tıp diyen ekol ki bana göre tıbbın moderni, alternatifi filan olmaz, bilim tektir. Çeşitli uygulama metotları vardır. Ama kendine modern tıp diyen ekol, bugün maalesef beslenme ile hiç uğraşmıyor. Beslenmeyi protein, yağ, karbonhidrat ve kalori döngüsüne indirgiyor. Zayıflama ve şişmanlamayla alakalı bir şey olarak düşünüyor ve beslenme deyince direkt diyetisyenlere havale ediyor. Bugün tüm dünyada modern tıp ekolü beslenmeye sadece protein, yağ, karbonhidrat ve kalori ekseninden bakıyor. Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki bugün gastroenteroloji hastalarını yani mide bağırsak hastalıklarını bile tedavi ederken, sadece ve sadece ilaç veriyorlar. Hastalar ülseratif kolit oluyor. Bağırsakların tamamını alıyorlar. Ama o ameliyatı yapana kadar bir sürü ilaç verdikleri hastaya, sadece "Şunu ye, bunu yeme." demiyorlar. Oysa hastalıkların artmasının altındaki en önemli sebep, beslenmenin bozulması, beslenmenin bozulmasının da öncesine bakarsanız, tohumun, gıdanın bozulması."
2- KANSER NEDEN BU KADAR ARTTI? DR. ÜMİT AKTAŞ ANLATTI
CNN TÜRK'te Buket Aydın'ın sunduğu 40 programına konuk olan Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, son yıllardaki kanser artışının sebeplerini ve kanserden korunmanın yollarını anlattı.
Dr. Ümit Aktaş, kanser artışının sebeplerini "Kanser arttı, çünkü beslenme bozuldu. Kanser arttı, çünkü çevre kirliliği arttı. Kimyasal toksikasyon arttı. Kimyasal zehirlenme artık sofranızda. Tarım ürününün, hayvansal ürünün içinde" diyerek açıkladı.
Kanserden korunmanın yollarını da anlatan Aktaş, şunları söyledi:
"Beslenmeyi düzelterek önleyebiliriz. Çünkü kanser bir kere meydana gelince tedavisi çok zor bir hastalık. En önce biz onu engellemeye çalışmalıyız. İnsan vücudunda bağışıklık sistemi, doğuştan itibaren kanserli hücreyi öldürebilecek kabiliyete sahiptir. Her gün tıpkı bir bilgisayarın virüs taraması gibi vücudu binlerce kez tarar. Kanserli hücreyi gördüğü yerde tanır ve yok eder. Bu kabiliyet doğuştan gelir ama biz bunu desteklemeliyiz. Kanser hastalığının oluşmaması için insanın maruz olduğu kanserojenleri azaltmalı ve bağışıklık sisteminin gücünü artırmalıyız. Denge her zaman bağışıklık sisteminin üzerine çalışmalı. Bağışıklık sistemini güçlü tutarsak eğer kanseri engelleyebiliriz. Burada bir numaralı faktör bağırsaklardır. Bağırsak duvarıdır, beslenmedir. Siz bağırsaklara doğru gıda vermezseniz kanseri engelleyemezsiniz. Tüm kanserler beslenme ile ilişkilidir. Vücudumuzda yer alan bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzde 80'i bağırsaklarda bulunur. Bağırsakları düzene sokmadan bağışıklık sistemi sağlıklı çalışamaz. Kanseri engellemenin ve kanseri tedavi etmenin bir numaralı yolu, en öncelikli durum budur. Bağışıklık sistemini desteklemek ve güçlendirmektir. Beslenme olmadan bu mümkün değildir."
DR. ÜMİT AKTAŞ UYARDI: TATLANDIRICI KULLANMAYIN
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, tatlandırıcıların her çeşidinin zararlı olduğunu söyledi, "Tatlandırıcı kullanmayın" dedi.
Tatlandırıcılar hakkında açıklamalarda bulunan Aktaş, "Şekerden geliyor, her çeşidi zararlı. Bunların kimyasal tatlandırıcı olanlarının kanserojen olduğu gösterildi. Ama bir de bitkisel olanları var. 'Bunlar kanserojen değildir' diye pazarlanıyor. Onlarda da tehlike var. Kanserojen olup olmadıklarını ileride göreceğiz. Onların tehlikesi şu; insülin metabolizmasını uyarıyorlar. Evet, kalorileri sıfır ama insülin metabolizmasını uyarıyor. İnsülin hormonunun yükselmesine sebep oluyor. Yani insülin dengesini bozuyor. Bozulmuş glikoz toleransı dediğimiz duruma yol açıyor. Tatlandırıcı kullanmayın" dedi.
Hurma şuruplarından da şüphelendiğini söyleyen Aktaş, "İçinde nişasta bazlı şeker olmasın, kaçak madde koymasınlar. Ben şüpheleniyorum. Hurma şurubunu evde kendiniz yapın. İnternette çok güzel tarifler var. Hurmayı püre haline getirip koyabilirsiniz. Diyabet hastasıysanız bunu yapmayın" ifadelerini kullandı.