OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 30, 2004 00:00
Merhaba, derginizi sürekli takip ediyorum. İçerik olarak bence doyurucu bir dergi, baÅŸarılarınızın devamını diliyorum. Dergi ile ilgili affınıza sığınarak bir uyarı yapmak istiyorum. Orta sayfalardaki "Yeni Ãœrünler" bölümünde hatalar oluyor. Biraz daha dikkatli kontrol edilirse bence bu hatalar rahatlıkla görülebilir, ve basımdan önce düzeltilebilir. ÖrneÄŸin son sayıda Oled teknikli ekran gözlüğü tanıtımında "800x600cm" yazılmış "800x600 piksel" olmalıydı. Hoparlör iÅŸlevini gören üçboyutlu dizüstü tanıtımında "... 38cm'lik üçboyutlu ekranları 1024x768 (XGA) çözünürlüklü. Daha yüksek çözünürlük (SVGA) sadece iki boyutlu LCD ekranlarında mevcut." yazılmış. SVGA çözünürlüğü 800x600 piksel'dir. Yani SVGA çözünürlüğü XGA'dan daha yüksek deÄŸil daha düşüktür.Eski sayılardan birinde "Canon PowerShot A80" sayısal (dijital) fotoÄŸraf makinesinin tanıtımında baÅŸka bir fotoÄŸraf makinesinin resmi kullanılmıştı. SaygılarımlaAltan Mesut Trakya Ãœniversitesi Bilgisayar MühendisliÄŸi Bölümü altanmesut@trakya.edu.trÄ°ki soruBen on sekiz yaşındayım, Yıldız Teknik Ãœniversitesinde okuyorum. BÄ°LÄ°M dergisini takip etmeye çalışıyorum ve derginizde izlediÄŸim soru köşenizdeki sorulardan iki tane de ben sormak istiyorum: Neden insanlar, özellikle de beyaz tenli olanlar, güneÅŸe bakınca hapşırıyor? Hasta olmadan hapşırmanın beyne ve vücuda ne faydası var?Berna Özkan" ozkanberna@hotmail.comMS'te tedaviye bir adım daha yaklaşıldı Ä°stanbul Ãœniversitesi Hasta Okulu kapsamında yapılan Multipl Skleroz toplantısında, hastalığın genetik yatkınlığını çözmek amacıyla yürütülen Genetic Analysis of Multipl Sclerosis in EuropeanS, (GAMES) araÅŸtırmasının sonuçları açıklandı. Multipl Skleroz Hasta Okulu toplantısında, Multipl Skleroz'un genetik sırlarının çözülmekte olduÄŸu ve erken tanı ile kesin tedavinin yakın zamanda mümkün olması için önemli bir adım atıldığı belirtildi. GAMES adlı araÅŸtırmanın sonuçlarına göre; Türklerdeki Multipl Skleroz'a yatkınlıkta 5. ve 18. kromozomlardaki duyarlı bölgeler önemli rol oynuyor. Evrensel olarak 6. kromozomun kısa kolu üzerindeki bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde rol alan genlerin önemli olduÄŸuna dikkat çeken uzmanlar, yakın gelecekte kesin tedavi için ilaç geliÅŸtirilmesi yönünde önemli bir adım atıldığına dikkat çektiler. GeçmiÅŸ yıllarda hastalığın genç eriÅŸkinlerde görüldüğü düşünülmekteyken, son çalışmalar ve gözlemler, hastalığın çocukluk çağında baÅŸlayabileceÄŸine iliÅŸkin önemli ipuçları ortaya koyuyor. Toplantıda evrensel ve yerel genlerin saptanmasının hastalığın sırlarını çözmede önemli bir aÅŸama olduÄŸunu vurgulayan uzmanlar, MS'in 16 yaÅŸ, hatta 10 yaÅŸ altında da görülebildiÄŸi belirttiler. Ä°stanbul Ãœniversitesi'nin kamuya açık ücretsiz bir bilgilendirme hizmeti olan Hasta Okulu kapsamında yapılan toplantıda ayrıca, halen kullanılmakta olan bağışıklık sistemi düzenleyici tedavilerin, hastaların bir bölümünde hastalığı kontrol altına alarak bu güç hastalıkla mücadeledeki önemlerini korudukları belirtildi. Daha fazla bilgi için: Ä°stanbul Ãœniversitesi, Multipl Skleroz Hasta Okulu Koordinatörü Prof Dr Mefkûre Eraksoy; meraksoy@hotmail.com Tel/Fax: 0212 631 10 80 Ä°stanbul Ãœniversitesi Hasta Okulu Projesi Genel Koordinatörü Prof Dr Mehmet Sever severm@hotmail.com II. Uluslararası Bor SempozyumuÃœlKEMÄ°ZÄ°N en büyük maden zeninliklernden olan bor madeni üzerine uluslararası sempozyum, TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Osmangazi Ãœniversitesi ve Eti Maden Ä°ÅŸletmeleri Genel Müdürlüğü'nün iÅŸbirliÄŸi ile 23-25 Eylül 2004 tarihleri arasında EskiÅŸehir'de gerçekleÅŸtirilecek. Sempozyum hakkında ayrıntılı bilgiye ve baÅŸvuru formuna www.maden.org.tr/bor2004 web adresinden eriÅŸebilirsiniz.BoÅŸa giden yıllarNeden hep ‘düne yönelik ve dünden kalan’ politikacılar bize, ülkemize yön veriyorlar, diye düşündüm, ‘Gelecek PeÅŸinizde’ kitabını okuyunca. Kitap bizim gibi ülkeler için alarm çanları çalıyor. Çünkü, dünyanın bilimsel-teknolojik ve ekonomik sistem olarak ana eÄŸilimleri gözler önüne seriyor. Bu geliÅŸimi kavrayamayan, bu gidiÅŸin dışında kalmamak için gerekli önlemleri almayan ülkelerin vay haline, diyor kitabın yazarı özetle.Biz bilimsel ve teknolojik geliÅŸmeleri izleyen insanlar olarak bunun çok ayırdındayız; dergimizde ve bu köşede, geride bıraktığımız iki yılı aÅŸkın süre boyunca bilim ve teknolojinin dünyayı nasıl yönlendirici bir niteliÄŸe büründüğünü dile getirmeye çalışıyoruz.Ãœlkemizde neden hep 1990 yılından beri krizlerle boÄŸuÅŸtuÄŸumuzun çok temel bir yanıtı, bizi kimlerin yönettiÄŸi sorusunda gizlidir. Bu soruya yanıtlarda hepimizin birleÅŸeceÄŸi ana nokta, bence, bunların ‘dünden kalan’ yöneticiler olduklarıdır; yarının deÄŸil.Küresel dünya giderek daha adaletsiz oluyor ve ülkeler arasında uçurumlar büyüyor. Harvardlı profesör Juan Enriquez diyor ki, 1750 yılında en zengin ile en yoksul arasındaki fark 5/1 idi, bugün ise bu fark 390/1’e çıktı. Yani, zengin ülkedeki insanın ürettiÄŸiyle, en yoksul ülkedeki insanın ürettiÄŸi arasındaki fark 390’a 1 oldu.Neden? Çünkü günümüzde varlık üretmenin yolu yordamı çok deÄŸiÅŸti; artık eski üretim yöntemleriyle bir ülkeyi ayakta tutmak zor. ‘Tarihi, kültürü, soyu çok parlak; ancak yurttaÅŸlarının üretimini kat kat arttırmayı baÅŸaramayan ülkeler çok yoksullaÅŸtılar’.Acaba son 50 yılda bunca yeni ülkenin kurulmasının nedeni bu deÄŸil mi? Zenginlik ve varlık üretemeyip rekabet edemeyen ülkeler ‘doÄŸurgan’ olmuyorlar mı? Sovyetler BirliÄŸi’nden kaç ülke doÄŸdu?Dünya tarihi, imparatorluklar, zengin ve soylu ülkeler mezarlıklarıyla dolu!Bilim ve teknoloji üretmeyen, biliÅŸim ve genetik devrimlerini yakalayamyan ülkelerle, zengin ülkeler arasındaki fark gidierek daha açılacak.Günümüzde üretkenliÄŸin, zenginliÄŸin sihirli adı, bilim ve özellikle teknoloji üretmektir.Bilgi imparatorlukları, teknoloji ve bilim üretimi, bilgi, bilim ve teknoloji satışı, zenginlik üretiyor. BaÅŸka bir ÅŸey deÄŸil...Yazık bu ülkeye, yazık ki yazık...* * *Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla...Â
button