Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2006 01:26
Ölümden iki ay çaldı
Deniz Kavukçuoğlu: Hastalığı sürecince her gün umutla umutsuzluk arasında gidip geldik. Ama ölüme karşı, iki ay direndi, iki ay daha çaldı ölümden. Ne yazık ki en sonunda kaybettik onu. İçime ateş topu düştü.
En kendine ’Öz’ isimdiKonur Ertop: Adnan’ın, Demir’in ve Erdal’ın üçünün de soyadında ’Öz’ bulunmasından dolayı onları ’Özlü öykücüler’ diye adlandırmıştık. Bunların içinde ve Türk edebiyatında en kendine ’Öz’ olanıydı.
Bir dalımız daha koptu
Adnan Özyalçıner: Biz 1950 Kuşağı olarak, dahaso "a dergisi"nin kurucuları olarak, bir ağacın dalları gibiydik. Ergin Günçe ve Onat Kutlar’dan sonra bir dalımız daha koptu. Ölüm ona hiç yakışmadı.
Her yönüyle seçkindi
Ferit Edgü: Erdal Öz, 1950 Kuşağı denilen bizlerin kuşağından, bu kuşağın tüm özelliklerini taşıyan bir yazardı. Erdal Öz yazarlığıyla, yayımcılığıyla, siyasal tutumuyla bizim kuşağın seçkin insanlarından biriydi.
’Sen’i ilk getiren
Demir Özlü: Romansal anlatıma ’sen’ (ikinci şahıs zamiri) anlatımını Türk yazınında ilk getiren odur. Arkadaşımdı. Çok üzgünüm. Özellikle de kendisine ’otokrasinin’ layık gördüğü barbarca davranışlardan ötürü.
Denizleri öğretti
Orhan Duru: Deniz Gezmiş ve arkadaşları için yazdıkları, bu devrimci gençlerin unutulmamasını sağlarken, yeni kuşaklara onların düşüncelerini en güzel şekilde aktardı. Kaderinde onlarla aynı gün ölmek varmış.
Eserleri yaşayacak
Demirtaş Ceyhun: Geçen yılın sonunda bir araya gelmiş ve hep bir ağızdan ’yıkılmadık ayaktayız’ demiştik, şimdi o ayakta değilse bile, eserleri adını ayakta tutacak.
Gençleri destekledi
Ahmet Oktay: Yayıncı olarak genç öykücülerin ilk kitaplarının çıkmasını sağlayarak, hem onlara destek verdi, hem de diğer yayınevlerini bu yolda cesaretlendirdi.
Áh!
Hilmi Yavuz: Kardeşim, 55 yıllık can dostum, sevgili editörüm! Seni her hatırlayışımız, elbette öykülerin ve romanlarınla birlikte, bir yürek kıran áh olacak... ’Áh!’