Güncelleme Tarihi:
ABD, Rusya, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın dün akşam BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a Filistin’in resmen bir devlet olarak tanınması ve BM’ye üye olması başvurusunu yapmasının ardından devreye girdi.
Washington daha önce yaptığı açıklamalarda, Filistinlilerin BM Güvenlik Konseyi’ndeki tek taraflı girişimlerini veto edeceğini belirtmişti. Hem ABD yönetiminden yetkililer hem de Başkan Barack Obama barış ve devlet olmaya giden tek yolun doğrudan görüşmelerin yeniden başlaması olduğunu ifade etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “İki tarafa da bu fırsattan istifade görüşmelere yeniden başlamalarını tavsiye ediyoruz. Dörtlü’nün teklifi uluslararası kamuoyunun adil ve kalıcı bir barışın sadece taraflar arasındaki müzakerelerle elde edilebileceğine dair inancının işaretidir” dedi.
Dörtlü’nün Ortadoğu temsilcisi, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair ise teklifin “müzakereler sırasında yaşanan zorluklarla başa çıkmanın tek yolu” olduğunu belirtti.
Filistin Yönetimi, Ortadoğu Dörtlüsü’nün çağrısına cevap olarak, İsrail'in bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini belirtti.
AFP’ye konuşan Filistin Yönetimi Başmüzakerecisi Saeb Erekat, “Umuyorum İsrail, Dörtlü’nün gündeme getirdiği bu fırsatı değerlendirir. Biz yol haritası ve uluslararası hukuk doğrultusunda sorumluluklarımızı üstlenmeye hazırız ancak İsrail de kendi sorumluluklarını üstlenip yerleşim faaliyetlerine son vermeli” dedi.
Üst düzey bir İsrailli yetkili de ajansa yaptığı açıklamada, “Açıklamayı incelediklerini ve müzakereleri başlatmaya hazır olduklarını” belirtti.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon ise Dörtlü’nün önerisinin “kutsal bir söz” olmadığını söyledi.
Ayalon, “Dörtlü’nün pozisyonuyla ilgili önemli olan şey müzakerelerin yeniden başlamasını yerleşimler şartına bağlamamasıdır” dedi.
İsrail Radyosu’na konuşan Ayalon, “Ancak takvimin bir kutsallığı yok” dedi.
Bundan sonra atılacak adımların Filistinlilerin “önkoşul getirmeden ve tek taraflı eylem tehdidinde bulunmadan müzakerelere yeniden başlamayı kabul etmelerine bağlı olduğunu” söyledi.