Güncelleme Tarihi:
BULGARİSTAN’ın en güneybatı ucu Sandanski, Türkiye’de pek bilinmeyen 38 bin nüfuslu bir şehir. Pirin Dağları’yla çevrili olmasına rağmen ılıman bir iklime sahip. Bu ılıman iklim ve kaplıcaları sayesinde kasaba doğal bir sağlık merkezi haline dönüşürken aynı zamanda organik seracılığın da önünü açmış. Mineral açısından düşük olan su, kimyasal bileşenler bakımından oldukça zengin. Astım, KOAH gibi kronik veya alerjik solunum sistemi hastalıkları, romatoid artrit gibi kronik eklem hastalıklar, iyileşmesi zaman gerektiren kırıklar, böbrek hastalıkları, felç sonrası rehabilitasyon ve sinir sistemi hastalıkları doktor eşliğinde 5 ila 10 günlük kürlerle tedavi ediliyor. 42 ve 81 santigrat derece olan kaplıca suyu, 3500 yatak kapasitesine sahip kentteki 5 ve 4 yıldızlı otellere dağıtılıyor. Kaplıcaların bu derece yaygın olması sadece sağlık alanında değil yüzmede de kenti öne çıkarıyor. Şehrin ortasındaki dev parktaki açık havuzda yaz kış yüzme antrenmanları yapılıyor. Gün içinde de havuzda yüzme dersi alan öğrencileri görmek mümkün. Bu yüzden de Bulgar yüzücülerin çoğu ya bu bölgeden çıkıyor ya da bu bölgede antrenman yapıyor.
Uzun süre Osmanlı idaresinde kalan Sandanski, Spartaküs’ün köle olduğu, Büyük İskender’in 16 yaşında yönettiği tarihiyle de ilgi çekici bir kent. Organik tarımın ve şarapçılığın yaygın olduğu kentte bağ ve şarapevi gezileri ise İtalya’nın Toscana bölgesini aratmıyor.
Türkiye’den karayoluyla Yunanistan üzerinden 5, Bulgaristan üzerinden 7 saatlik mesafede olan Sandanski, İstanbul’dan Sofya’ya bir saatlik uçak yolculuğundan sonra 1.5 saatlik mesafede.