Güncelleme Tarihi:
Dondurma, yaz mevsiminin en çok tercih edilen gıdalarından. Peki dondurma yemek ülkemizde ne gibi riskler barındırıyor? Tüketiciyi Koruma Derneği ve Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Aziz Koçal, çok parlak renkli görünen meyveli dondurmalarda boya ve aroma kullanıldığını, gerek endüstriyel olarak hazırlanan gerekse merdiven altında hazırlanan dondurmaların sağlıklı olmadığını ifade ediyor.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube 2. Başkanı Gıda Mühendisi Aydan Dalbastı ise her üründe olduğu gibi dondurmada da fiyatın belirleyici bir kriter olduğuna dikkat çekiyor "Dondurma içerisinde veya yüzeyinde buz kristalleri görürseniz sakın almayın" diye tüketicileri uyarıyor.
Konunun uzmanları dondurma sahtekarlığı ile ilgili aklımıza takılan soruların yanıtlarını ve dondurma satın alırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini hurriyet.com.tr okurları için anlatıyor.
Dondurmanın Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği’ne göre yapılması gerekiyor. Bu tebliği baz alırsak dondurmanın ana maddeleri nelerdir? Yapım aşamasında neye dikkat edilmelidir?
Aydan Dalbastı: Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği’ne göre, dondurma tat ve çeşidine göre, içerisinde süt ve/veya süt ürünlerini, içme suyu, şeker ve izin verilen katkı maddelerini bulunduran, istenildiğinde salep, yumurta ve/veya yumurta ürünleri, aroma maddeleri ve çeşni maddeleri gibi bileşenleri içeren bir gıdadır.
Dondurmanın, süt içeren her gıda gibi besin değeri oldukça yüksektir. Uygun şartlarda üretilen sağlıklı bir dondurma protein, karbonhidrat, yağ içeriği yüksek, kalsiyum, potasyum, magnezyum gibi mineraller ve A,B,C,D,E grubu vitaminlerce zengindir. Dolayısıyla da gıdaları bozan ve hastalık yapıcı patojen bakterilerin gelişimi için de elverişlidir. Bu nedenle, üretim-depolama ve satış aşamalarının tamamında hijyen ve gıda güvenliği şartlarına eksiksiz olarak uyulması gerekiyor. Kullanılan sütün, kontrollü ve uygun ısıl işleme tabi tutulmuş olması, üretim ekipmanlarının ve üretim personelinin hijyeni son derece önemlidir.
DONDURMA MI, SÜTLÜ BUZ MU, MEYVELİ BUZ MU?
Maalesef gıda hilelerindeki boyut her geçen gün katlanarak büyüyor. Bu durumdan dondurma da etkilenmiş durumda… Dondurmada nasıl hileler dönüyor, hangi maddeleri kullanıyorlar?
Aydan Dalbastı: Tüketici tarafından dondurma olarak tanımlanan ürünlerin tamamı maalesef bu tebliğe göre üretilmiyor. Bu konuda iki ayrı tebliğ geçerlidir. Biri Türk Gıda Kodeksi Dondurma Tebliği diğeri ise Türk Gıda Kodeksi Yenilebilir Buzlu Ürünler Tebliği.
İlk tebliğe göre üretilen ürünler dondurma olarak tanımlanırken, ikinci tebliğe göre üretilen ürünler 'sütlü buz, meyveli buz, çikolata kaplı buz' vb. isimlerle anılıyor. Etiket ve ambalajlar incelendiğinde bu fark zaten görülür. Bu noktada tüketicinin bilinçli olması, etiket okuyarak tercih yapması önemli. Ancak ambalaj ve etiketlerdeki bilgilerin birçoğunun, okunamayacak boyutta yazılması da büyük bir sorun. Bu durumda en kafa karıştırıcı ve dolayısıyla en çok dikkat edilmesi gereken husus, ne satın aldığımızı bilmemiz.
SÜT YERİNE SU, MEYVE YERİNE BOYA
Aziz Koçkal: Sanayi dondurmalarında özellikle meyveli dondurma adı altında satılan dondurmalarda aroma, boya, raf ömrünü uzatıcı maddeler, yapay tatlandırıcılar, süt yerine süt tozu, margarin gibi maddeler kullanılıyor. Örneğin, limonlu veya çilekli dondurma diye yediğimiz dondurmalar içerisinde limon ve çilek bulmak mümkün değil, bu dondurmalarda insan sağlığına zararlı olan aroma ve boyayı bol miktarda bulabiliriz. Sonuç olarak diyebilirim ki gerek endüstriyel olarak hazırlanan dondurmalar gerekse merdiven altında hazırlanan dondurmalar bana göre sağlıklı değil.
Aydan Dalbastı: Dondurma ve yenilebilir buzlu ürünlerde, en çok süt ile ilgili taklit ve tağşiş ile karşılaşıyoruz. Dondurmanın türüne göre içerisinde kullanılması gereken süt, süt yağı, kuru madde oranları bellidir. Süt miktarını az kullanarak ya da hiç kullanmayarak bunun yerine su ve kıvam arttırıcı maddeler, sulandırılmış, yağı çekilmiş, bitkisel yağ, eklenmiş, kuru maddesi arttırılmış süt kullanılabiliyor.
Ayrıca çikolata yerine, kokolin, pralin gibi maddeler, şeker yerine glikoz şurubu da kullanılıyor. Meyveli dondurmalarda, tebliğe göre içeriğindeki meyvenin çeşidine göre ağırlıkça en az yüzde 10-15 oranında meyve içermelidir. Meyveyi çok daha az kullanarak, doğal olmayan sentetik gıda boyası ve aroma ile meyve algısı oluşturmak bir sahteciliktir.
Özellikle çocuklar, açıkta satılan dondurma tezgâhlarındaki renkli dondurmalara ilgi gösteriyor. Bu noktada gıda sahtekarları mevsim meyveleri yerine gıda boyaları kullanıyorlar. Dondurmaya bakınca ya da tadından, boyalı olduğunu anlamak mümkün mü? Dondurma alırken neye dikkat edilmeli?
Aydan Dalbastı: Çoğu zaman gıdadaki sahteciliği duyusal olarak yani görüntüsüne, tadına veya kokusuna bakarak anlamak pek mümkün değil, daha kesin ve net sonuç analizlerle belirlenir. Ancak tüketici olarak özellikle geleneksel ya da pastane dondurması diye tabir edeceğimiz dondurmalarda, üretim ve satış noktasının Tarım Bakanlığınca kayıtlı/onaylı işletme olmasına dikkat etmek gerekiyor. Yine işletmenin genel hijyen tedbirlerini uygulaması, personelin kişisel hijyen uygunluğu belirleyici bir kriterdir.
Tebliğde izin verilenin dışındaki doğal olmayan sentetik boya kullanımı uygun değildir. Özellikle meyvenin doğal renginden uzak ve çok baskın renklerin boya olma ihtimali yüksek. Yine meyveli olarak satışa sunulduğu halde içerisinde meyve bulunmayan bir dondurmada sahtecilik ihtimali çok yüksek.
1 TOP DONDURMA 2,50 - 3,00 TL’NİN ALTINDA OLMAMALI
Aydan Dalbastı: Her üründe olduğu gibi dondurmada da fiyat, belirleyici bir kriter olarak dikkat çekiyor. Dondurmanın çeşidine göre değişmekle birlikte 1 litre sütten 600-750 gram üretilir. İçerikteki diğer hammaddeler, işçilik ve üretim maliyetleri de hesaplandığında, 1 top dondurmanın ortalama 3 liranın altında olması pek mümkün değil.
Aziz Koçkal: Meyveli dondurmaların renklerinden anlamak mümkün, çok parlak renkli görünen meyveli dondurmalar da boya ve aroma kullanılmaktadır. Dondurma hangi meyve ismini alıyor ise o meyvenin suyu ile karşılaştırdığınızda bunu anlamak mümkün.
Dondurmanın ana maddelerinden biri de süt… Yalnız bitkisel yağlı süt kullanarak tağşiş riski oluşuyor. Bu konuyu biraz detaylandırabilir misiniz?
Aydan Dalbastı: Sütün yağı, maddi olarak en değerli kısmı sayılır çünkü süte lezzetini ve kıvamını verir. Sütün az yağlı ya da yağsız olması sağlıksız olduğunu anlamına gelmez. Ancak doğal yağının çekilerek yerine bitkisel yağ kullanılması tüketicinin maddi olarak aldatılması anlamına geliyor.
ÜZERİNDE VEYA İÇİNDE BUZ KRİSTALLERİ VARSA DİKKAT
Dondurmadaki bu hileler insan sağlığını nasıl tehdit ediyor?
Aydan Dalbastı: Dondurma süt içeriği nedeniyle kolay bozulabilir hassas bir gıda. Özellikle üretimden tüketime kadar tüm aşamalarda soğuk zincirin korunması gerekiyor. Eriyip tekrar dondurulan dondurmalarda patojen bakterilerin gelişmesi olası. Bu nedenle dondurma içerisinde veya yüzeyinde buz kristalleri görülüyorsa ya da hissediliyorsa bu büyük ihtimalle soğuk zincirin bozulduğunu, dondurmanın eriyip tekrar dondurulduğunu gösterir.
Üretimde kullanılan süt, izlenebilirliği sağlanmış, kontrolden geçmiş, üretim öncesi süte patojen mikroorganizmaları yok edecek yeterli ısıl işlem uygulanmış olmalı. Aksi halde sütten geçen çeşitli hastalıklarla (brucella, mastitis, şap vb.) karşılaşılabiliyor.
Kullanılan meyvelerin taze ve yenilebilir özellikte olması gerekir. Çürük, küflü, ekşimiş, bozulmuş vb. meyvelerin bu kısımları ayrılmış olsa bile aflatoksin riskinden dolayı kullanılmaması gerekiyor.
Özellikle açıkta satılan dondurmalarda en büyük risk servis ve sunum koşullarından kaynaklanıyor.Kullanılan servis ekipmanlarının, muhafaza kaplarının temizlik ve dezenfeksiyonu, servis personelinin kişisel hijyeni, el dezenfeksiyonu, eldiveni doğru kullanması hassas olunması gereken temel konular. Bu koşullara uyulmadığında, özellikle bağışıklık seviyesini düşük olarak kabul edilen çocuk ve yaşlılarda başta olmak üzere sağlık sorunlarına ve gıda zehirlenmelerine neden olabiliyor.
MACUNUMSU YOĞUN KIVAMLI VE DOĞAL RENKLERDE OLMALI
Sağlıklı dondurma nasıl olmalı?
Aydan Dalbastı: Kendine has tat, koku ve yapıda, macunumsu yoğun kıvamlı, doğal ya da doğala yakın renklerde, kristalleşmemiş yapıda olan ve gıda güvenliğine uygun koşullarda kayıtlı/onaylı işletmelerde üretilip satışa sunulmuş dondurmaya sağlıklı dondurma diyebiliriz.
FİYAT OLARAK UCUZ OLDUĞU İÇİN TERCİH EDİLİYOR
Dondurma üreticileri yeterli düzeyde denetleniyor mu? Özellikle açıkta dondurma satan firmaların imalathaneleri ve üretim koşulları ne durumda? Bu firmalarının listelerini görebileceğimiz bir platform var mı?
Aziz Koçal: Endüstriyel dondurmalara alternatif açık satılan dondurmaların birçoğu merdiven altı ürünlerdir, denetimsizdir. Hangi koşullarda yapıldığı, üretim yerinin hijyenik koşulları, kullanılan maddelerin ne olduğu gibi bir çok soruların cevabını bulmak zordur. Ancak fiyat olarak daha ucuz olması nedeniyle tercih edilmektedir.
Açıkçası diğer gıda ürünlerinde olduğu gibi tüketicinin alım gücünün düşük olması nedeniyle ucuz olan merdiven altı ürünlere yönelim çoktur. Dolayısı ile de tüketicinin sağlıklı beslenmesi risk altındadır. Bu da halk sağlığını ciddi olarak tehdit etmektedir.
Bir çok gıda maddesi için de ifade ettiğimiz gibi taklit ve tahşiş ürünlerin önüne geçmek, halk sağlığını korumak, merdiven altı ürünler ile mücadele etmek için merkezi hükümet ve yerel yönetimler işbirliğinde etkin ve etkili denetimler yapılmalıdır. Halk sağlığını tehdit eden ürünleri imal edenlere karşı parasal ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Cezai yaptırımlar için caydırıcı düzenlemeler yapılmalıdır. Tüketicilerin mümkün olduğu kadar bu dondurmalardan uzak durması, çocuklarını da uzak tutmaları halk sağlığı açısından önemlidir.
Aydan Dalbastı: İstisnasız tüm gıda işletmeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın il ve ilçe müdürlüklerinin yetkisi ve kontrolü altındadır. Kayıtlı işletmeler bakanlık gıda kontrol görevlilerince farklı zamanlarda, habersiz olarak denetleniyor, gerekli durumlarda cezai yaptırımlar uygulanıyor. Kayıtsız işletmeler ise zaten yasal olmamakla birlikte, tespit edildiğinde gerekli yasal işlemlere tabi tutuluyor. Söz konusu kamu denetimlerinin, özellikle büyük şehirlerde gıda işletmelerinin sayısına oranla denetçi sayısını kıyasladığımızda yeterli olmadığını, olamayacağını görüyoruz.
Kamudaki gıda kontrol görevlisi, gıda mühendisi sayısının ve dolayısıyla gıda denetimlerinin arttırılması gerekiyor ancak tüketicinin de bilinçli ve seçici olması lazım. Dondurma imalathanelerinin üretim koşullarını genellemek doğru olmaz. Her sektörde olduğu gibi gıda güvenliği prensiplerini üst düzeyde uygulayan işletmeler olduğu gibi, merdiven altı işletmelerinde olduğu bir gerçek. Kamu denetimlerinde bu işletmelere gerekli yaptırımlar uygulanıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirli zamanlarda kamuoyuna açıkladığı ifşa listelerinde, taklit – tağşiş ve sahtecilik yapan tüm firmalar/markalar duyuruluyor. Halkımız bu listeleri takip edebilir.