Güncelleme Tarihi:
Değirmendere'de kaybettiğimiz Hilal Teğmen bir kadın olarak imkansız gibi gözüken bir düş kuruyordu
Hilal Teğmen en büyük düşünü yansıtıyor: ‘‘İmkánsız bile gözüküyorsa da her bahriye subayının küçük dünyasında 'Donanma Komutanlığı' yatar. Bir kadın subay olarak ben de bunu düşlüyorum. Neden olmasın? Belki bir ilke imza atarım’’
Dün gibi hatırlıyorum. 18 Nisan'dı... Türkiye'de genel seçimler, Güney İtalya'nın Bari limanında ise anlamlı bir devir teslim töreni vardı.
NATO, Müttefik Hava Kuvvetleri, Kosova Savaşı'nda, Belgrad ve çevresine bomba yağdırırken Adriyatik'te Kuzey Paktı'nın Daimi Deniz Kuvveti'nde görev yapan ‘‘TCG Muavenet’’, üç ay sonra, yerini ‘‘TCG Kocatepe’’ye bırakacaktı.
Türk medya ordusu bu devir teslim törenini izlemek için Bari'ye gelmişti...
Hiç unutmuyorum, ilkbaharın ortasında, ayaz ve rüzgár vardı.
‘‘TCG Kocatepe’’ Gölcük'ten gelmiş, Adriyatik'te devriye gezen, NATO'nun sekiz fırkateyninden biri olan ‘‘TCG Muavenet’’ de, bir dönem sonrası, üç ay kara görmeden görevini devretmeye hazır limana yanaşmıştı.
MEDYANIN ODAK NOKTASI
Önce ‘‘TCG Muavenet’’i ziyaret ediyoruz. Geminin komutanı Kurmay Yarbay Tayfun Atılır bizlere brifing verirken gözlerimiz iki kadın subaya takılıyor.
Deyim klasiktir: ‘‘Çakı gibiler...’’
Üçyüze yakın erkek mürettebat arasında iki kadın teğmen... Sualtı Silahları Subayı Teğmen Oya Çeziktürk ve Muharebe Subayı Teğmen Hilal Emre.
Birden medyanın odak noktası Hilal Teğmen ile Oya Teğmen oluyor. Ayrıca Oya Teğmen'in eşi de kendisi gibi deniz subayıymış.
Hilal Teğmen tam üç ay boyunca açık denizde yüzlerce erkek arasında hiçbir şekilde güçlük çekmediğini belirtiyor. Alıştığını söylüyor. ‘‘Her şey vatan için, Türk Donanması için’’ diyor.
Ailesini özlediğini dile getiriyor... Mesleğine aşkından söz ediyor. Emekli olana dek sırtında taşıdığı onurlu üniformayı manşetlerindeki rütbe gösteren sırma sarı şerite sadık kalacağına söz veriyor.
İMKANSIZ BİLE GÖZÜKSE'DE
Hilal Teğmen en büyük düşünü yansıtıyor: ‘‘İmkánsız bile gözüküyorsa da her bahriye subayının küçük dünyasında 'Donanma Komutanlığı' yatar. Bir kadın subay olarak ben de bunu düşlüyorum. Neden olmasın? Belki bir ilke imza atarım’’ diyor ve gülümsüyor.
O gülümsemenin estantanesi hafızama yerleşiyor. Hilal Teğmen ve Oya Teğmen ile gurur duyuyorum. Tıpkı komutanları Kurmay Yarbay Tayfun Atılır gibi...
<>
‘‘TCG Muavenet’’in komutanı Komodor Kurmay Yarbay Tayfun Atılır anlatıyor:
‘‘Gerek Hilal Teğmen ve gerekse Oya Teğmen mesleklerinin gerçek birer uzmanları. Böylesine modern bir gemide hiçbir zorluk çekmiyorlar. Hatta bu durumun bilincinde oldukları için görevlerine daha bir dört elle sarılıyorlar. Onlar gemimin cevherleri. Her komutan Hilal Teğmen gibi bir muharebe subayına, Oya Teğmen gibi bir sualtı silahları subayına komuta etmek ister.’’
GEMİDE BİR GÜNLÜK YAŞAM
Birazdan Bari limanında küçük bir tören düzenlenecek. ‘‘TCG Muavenet’’in komutanı Kurmay Yarbay Tayfun Atılır, hazırlıklar için izin istiyor. Bizleri iki teğmenine emanet ediyor...
‘‘Gemimizi gezdirin. Mesleklerinizle ilgili bilgi verin. Görüntü almamalarını rica ederek komuta odasının kapılarını, isterlerse, açın. Bir günlük yaşamınızı anlatın’’ komutunu veriyor.
Ben Hilal Teğmen'in grubuna düşüyorum. Komodor köşkünden başlıyoruz.
BAŞKA TÜRLÜ BİR SAYGI
Erkek subayların, astsubayların, askerlerin, bir başka türlü saygısı var, Hilal Teğmen'e. Gözlerinin içine bakıyorlar. Verdiği emirleri anında yerine getirmek için çırpınıyorlar. İçtenlikle selam çakıyorlar. Çoşkuyla ‘‘Komutanım’’ diyorlar.
Ve Hilal Teğmen, bir soru üzerine, ‘‘22 yaşındayım. Teğmenlik için en güzel yaş’’ yorumunu yaparken kendinden emin görünüyor. Sonra gözlerini açık denize çeviriyor. Tam üç ay boyunca yaşadığı Adriyatik'e veda etme zamanının geldiğini anlatmaya çalışıyor.
Sonra gazetecileri yanına alarak küçük ve mütevazı kamarasına götürüyor. Onlara, subay da olsa. gemide ve denizde de olsa, kadın olduğunu hatırlatan makyaj malzemelerini gösteriyor. Aynanın karşısında saçlarını düzeltiyor.
ARKADA SANCAK DALGALANSIN
Hilal Teğmen Gölcük'e aylar sonra dönme hazırlığından mutlu görünüyor. ‘‘Üç gün sonra oradayız’’ diyor... ‘‘Nereye, ne kadar gitsek bile donanma merkezine dönmek bir ayrıcalık gibi gelir’’ diyor.
‘‘TCG Muavenet’’in iki bayan subayı ile bir hatıra fotoğrafı çektirmek istiyorum. Yerini Hilal Teğmen seçiyor. Güvertede, rüzgára siper, kuytu bir yer arıyor. ‘‘Aman arkamızdaki 'TCG Kocatepe' de görünsün, sancağımızın dalgalanması da’’ diyor. Hemen nöbet tutan bahriyeli Mehmetçik'e sesleniyor, ‘‘Gel sen de yanımıza’’ komutu veriyor.
KADER KARADA VURUYOR
Donanma komutanlığı düşü ile bahriyeye sevdalanan çakı gibi Hilal Teğmen'i kader, karada vuruyor. Deprem daha yaşamının ilkbaharında Hilal Teğmen'i Değirmendere'de alıp götürüyor. Geriye enstantane kalıyor... Allah rahmet eylesin. Rahat uyu Hilal Teğmenim.
NOT: Oya Çekiztürk Teğmenim'in de İzmir'e tayini çıktığını ve sağlıklı olduğunu öğrendim. Milletimizle birlikte yakın silah arkadaşı Hilal Teğmen'i yitiren Oya Teğmenim'e de başsağlığı diliyorum.