Donanma için adam kaçırmak resmi devlet politikamızdı

Güncelleme Tarihi:

Donanma için adam kaçırmak resmi devlet politikamızdı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2004 00:00

Bir zamanlar Anadolu’dan Ä°stanbul’a göç edenlerin Sülün Osman gibi dolandırıcılara herÅŸeylerini kaptırdıkları olur ama Osmanlı zamanının Sülün Osmanlar’ı çok daha farklı çalışır, aÄŸlarına düşürdükleri saf delikanlıları zincire vurup kürekçi olarak donanmaya satarlardı.Donanmanın kürek gücüne muhtaç olduÄŸu o dönemlerde yaÅŸanan böyle facialar, ancak yelkenli gemilerin kullanılmasıyla son bulabildi.BÄ°R zamanlar Anadolu’dan Ä°stanbul’a göç edenlerin dolandırıcılara ellerinde ne var ne yok kaptırdıkları olur, Sülün Osman gibileri Galata Köprüsü’nü yahut Dolmabahçe’deki saat kulesini saf kiÅŸilere satarak paralarını çarparlardı.Osmanlı döneminde Anadolu’dan Ä°stanbul’a iÅŸ aramak için gelen saf delikanlılar ise sadece paralarını deÄŸil, hürriyetlerini de kaybederlerdi. TuzaÄŸa düşürülen delikanlılar, donanmaya kürekçi olarak alınır ve uzun seneler köle gibi kürek çekerlerdi.Donanma, kürekle hareket eden kadırgalardan oluÅŸur ve daha çok Akdeniz’de faaliyet gösterirdi. Sefere çıkılacağı zaman 40 bin civarında kürekçiye ihtiyaç duyulur ve bu ihtiyaç deÄŸiÅŸik kaynaklardan temin edilirdi.Meselá, halktan bazı kiÅŸiler savaÅŸ vergisi olarak kürekçi yapılırdı. Meyhaneci, bozacı, hamal ve kayıkçı gibi esnaf donanmaya her yıl belli sayıda kürekçi göndermek mecburiyetinde idi. Kendi isteÄŸi ile ve maaÅŸ karşılığında kürek çekenler de olur, devletin elinde bulunan Hıristiyan esirler de, donanmanın kürekçi ihtiyacını karşılamak için kullanılır, ihtiyaç olursa esircilerden baÅŸka esirler de satın alınırdı.Osmanlı donanmasının kürekçi ihtiyacını karşıladığı son yer, hapishanelerdi. 19. yüzyıldan önce hırsızlık, yankesicilik ve kalpazanlık gibi suçları iÅŸleyenler, suçlarının ağırlığına göre birkaç yıllık kürek çekme cezasına çarptırılırlardı.Donanma sefere çıkmadan önce kürekçi sayısı yetmez ise, bu defa Ä°stanbul’da bulunan dilenciler ve bekárlar toplanır ve bu arada Anadolu’dan gelen saf delikanlılar da tuzaÄŸa düşürülüp zorla kürekçi yapılırdı. O dönemde Anadolu’dan gelen saf delikanlıları çarpan dolandırıcılar delikanlıların paralarını deÄŸil, hürriyetlerini gaspederlerdi. TuzaÄŸa düşürülen bu delikanlılar, donanmaya kürekçi olarak alınır ve senelerce kürek çekmek zorunda kalırlardı.Tarihçi Naima’nın eserinde yazılanlara göre, Ä°stanbul’a Anadolu’dan ve imparatorluÄŸun diÄŸer bölgelerinden gelmiÅŸ olan genç iÅŸsizleri tuzaÄŸa düşürmek iÅŸini ‘Mukdim’ denilen kiÅŸiler yapardı. Mukdimler iÅŸsiz gence samimi bir tavırla yaklaşıp, dostluk gösterirler, ‘Gel bakalım, sana baba çorbası içirelim’ diyerek delikanlıyı ya evlerine yahut bir kebapçı dükkánına götürürlerdi. Daha sonra hemen hepsi ipten ve kazıktan kurtulmuÅŸ olan adamlarına iÅŸaret ederek saf gencin ellerini kollarını baÄŸlatır ve esir zindanına kapattırırlardı. Yüzlerce genç bu ÅŸekilde ne olduÄŸunu anlamadan zincire vurulmuÅŸ ve donanmanın hareketine az bir zaman kala gemilere götürülmüşlerdi. Naima’nın yazdığına göre, mukdimlere buldukları kürekçiler karşılığında gayet iyi para ödenirdi.Gençlerin bağırıp çağırmaları ve aÄŸlayıp sızlamaları fayda etmezdi. Donanma seferden dönene kadar kürek çekerler, aylar sonra Ä°stanbul’a dönüldüğünde ellerine birkaç kuruÅŸ verilerek serbest bırakılırlar ama giriÅŸilen savaÅŸlar sırasına bazıları hayatlarını kaybetmiÅŸ olurdu.Cahil gençlerin çektikleri bu büyük çile, Osmanlı donanmasının 17. yüzyıldan sonra yelkenlilere dönüşmesiyle son bulabildi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!