Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2000 00:004dk okuma
"DON MARTIN" Ünlü mizah dergisi Mad'in karikatüristlerinden Don Martin ile A.A. Milne arasında hiç bir benzerlik bulunmuyordu. Onun kahramanları, Fonebone ve Fester da dahil olmak üzere, Winnie the Pooh'tan apayrı karakterdeydiler. Don Martin'in geçen hafta kanserden öldüğünü duyduğumda bir Christopher Robin hüznü duydum içimde. (C.Robin Milne: A.A. Milne'in tek çocuğu. Winnie the Pooh masallarına esin kaynağı olan kişi. Çevirenin notu.) Eminim ki aynı hüznü yaşayan bir çok Don Martin seveni vardır. İnsanı derinden etkileyen, dokunaklı Pooh masalları, büyüyüp çevremizdeki dünyaya karşı ilgimizi yitirdiğimizde bile, bizlere adeta çocuksu hayal dünyamızın bir orman kuytusunda hala yaşamakta olduğunu ve sabırla kendisine dönmemizi beklediğini hatırlatır. Don Martin'in adını (bu kez ne yazık ki acı bir vesile ile) bir kez daha duyduğumda bir rüyadan uyanmış gibi oldum. Öğrencilik günlerimi, mizahi duyarlılığıyla şekillendiren o insanı nasıl da unutabilmiştim, hayret ettim. 60'lı yılların çocuklarından bir kısmı hala Martin'in karikatürlerini, Mad dergisinin eski sayılarını, tıpkı beslenme çantalarını ve GI Joe oyuncaklarını sakladıkları gibi hala saklamaktalar. İşte bu yüzden de bugün bu insanlar zenginlik içinde yaşıyorlar ve bir kısmı da annelerinden, odalarını temizlediği ve kendilerine sormadan bir çok şeyi çöpe attığı için nefret ediyorlar. Ancak William M. Gaines'ın sahibi olduğu Mad dergisinin sadık okuyucuları 70'li yıllarda sofistike National Lampoon dergisine yönelmekten de geri durmadılar. Mad dergisinin sayfalarını dolduranların büyük bölümü unutuldu. Ama biz gençler, büyüme çabalarımız içinde Don Martin'i de harcadık ve en fenası da kanımca onun unutulması oldu. Martin, Mad'e ilk karikatürünü 1956 yılında sattı. Bundan sonraki 30 yıl boyunca da Don Martin ile Mad hep beraber çalıştı. Martin'in kahramanları hırçın veya zeka özürlü ama genellikle her iki özelliği de birlikte taşıyan karakterlerdi. Çok zaman talihleri ters giderdi. Eğer bir şekilde havada bir
balık uçuyorsa mutlaka bunlardan birisinin suratına yapışır ve yapışırken de Martin'in icadı olan ünlemlerden birini, genellikle de Spladap sesini çıkartırdı (Foinsapp ise bir adama testere ile vurulduğunda çıkan sesti). Gary Larson'ın bir Don Martin hayranı olması hiç de şaşırtıcı değil benim için. Don Martin'in kahramanları "The Far Side"ın kurnazlığından yoksundu ama her iki ustanın da absürde ve anarşik şiddete olan sempatisi çalışmalarında açıkça görülebiliyordu. Bir söyleşisinde Martin, komedide her zaman biraz fiziksel acıya maruz kalma bulunması gerektiğini söylemişti. Şakşaklı şiddet Martin'in çalışmalarında oldukça önem taşıyan bir unsurdu. Ama tüm gösteri yalnızca bunun üzerine kurulu olmazdı. Martin, National Gorilla Suit Day'i de yaratan kişiydi. Mad imparatorluğunun, sanatçıları köleliğe zorlamaya başladığı 1960'lı yıllarda bireysel çalışmalara da yönelen Martin bu gayretlerinin sonunda National Gorilla Suit Day'i yarattı. Martin'in bu kitabı ile kaleme aldığı diğer kitapların toplam satışı yedi milyonu aşacaktı. National Gorilla Suit Day, huysuz Fester Besterester ile her şeye şaşıran arkadaşı Karbuncle üzerine kurulu bir kitaptı. Bu iki arkadaşın National Gorilla Suit Day tatilinde geçen maceralarını anlatan kitapta Besterester huysuzluğunun cezasını bir babun sürüsünce pataklanarak ödüyor. Benzer tema, yani aptal iyilerin ödüllendirilip kötülerin ve kötümserlerin talihsizliklere uğraması Martin'in diğer çalışmalarında da karşımıza çıkıyor. Aynı kitapta gösteri dünyasından bir adamın mutlu öyküsüne de yer veriyor Don Martin. Adam kafasından örs çıkarabilmek gibi olağanüstü bir beceriye sahiptir ve şöhreti arttıkça kafasından çıkardığı örslerin boyutu da büyümektedir. Hayatta istenebilecek her şeye sahiptir artık: Arabalar, güzel kadınlar, şampanya. Ancak bütün bunlar adamın giderek aptallaşmasına yol açar ve ona bütün bunları kazandıran becerisinin yitip gitmesine neden olur. Kitabın sonu nasıldı, hatırlamıyorum. Martin'in sonu da zor bir son oldu. Bu sona uygun bir ses ünlemi bulmak olanaksız… Ciddi bir göz rahatsızlığı hayatının sonlarına doğru, kendisini bir büyüteç yardımı ile çalışmaya zorladı. Mad'in patronu Gaines ile aralarındaki mali çekişmeler de sanatçıyı 1987'de Cracked dergisi ile çalışmaya itti. Hades macerası ile iyice kötü bir duruma düşen Gaines, Don Martin'in Cracked gibi vasat bir dergide çalışmasının yakışıksızlığının da sorumlusudur demek yanlış olmaz. New Jersey'de doğup büyümüş olan Martin geçen Perşembe günü kanser ile yaptığı mücadelede yenik düştü. Artık kimse Don'un kafasına çekiç ile vurma fırsatını bulamayacak… Bana onu harcamışız gibi geliyor. Bana şu muzu uzatır mısın Karbuncle, koçum? Steve Burgess (Çeviri: Levent Göktem) - 17 Ocak 2000, Pazartesi �
button