Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2005 00:00
Ankara Devlet Opera ve Balesi'ni epey zamandır bir Don Kişot heyecanı sarmış durumda. Cervantes'in kendine özgü felsefesi ve üzgün görünümüyle tam bir şövalye ruhu taşıyan kahramanı Don Kişot, Mehmet Balkan'ın koreografisiyle 31 Mart'tan itibaren seyirciyle buluşacak. ADOB Başdekoratörü Savaş Camgöz, eserin 250 civarındaki kostümü ve dekorlarını yetiştirmek için atölye çalışanlarıyla beraber 24 saatini bu esere adadı. Eserin kostüm ve dekorlarının yetiştirilmesi için de Devlet Opera ve Balesi'nin atölyeleri de kelimenin tam anlamıyla teyakkuza geçti. Seyirciyle 31 Mart Perşembe günü buluşacak yapıt için gerisayım devam ederken, ışık, seslendirme, süsleme, fotoğraf, dekor-boya, bayan kostüm, erkek kostüm, şapka-çiçek, aksesuar, marangoz, demir, kundura, point, peruka, mekanik, elektrik, cilt, plastik, bayan gardrop, erkek gardrop, triko ve kuru temizleme atölyeleri büyük çaba sarfediyor. GECE GÜNDÜZ UYUTMUYOR Devlet Opera ve Balesi Başdekoratörü Savaş Camgöz, eserin 250 civarındaki kostümü ve dekorlarını yetiştirmek için atölye çalışanlarıyla beraber 24 saatini adeta Don Kişot'a adadı. Dekor-boya atölyesi de Don Kişot'un yeldeğirmeni başta gelmek üzere dekor parçaları için ter dökerken, 7.5 metrelik devasa boyutuyla sahnede yer alacak yeldeğirmenini yerleştirmek için de formül aranıyor. Başdekoratör Camgöz, Don Kişot'un kendilerini gece gündüz uyutmadığını söyledi. Hummalı bir çalışma içine girdiklerini anlatan Camgöz, iki perde ve yedi tablodan oluşan eserin en iyi şekliyle seyirci karşısına çıkması için çaba sarfettiklerini kaydetti. Yapıtın 250 kostümünün 15 gün içerisinde yetiştirilmesinin de zorlu işlerinin başında geldiğini anlatan Camgöz, “Arkadaşlarımla 24 saat ter döküyoruz. 20 gündür evime bile gidemiyorum. Ama, uykusuz da kalsak eseri en iyi şekliyle seyircimizle buluşturacağız” dedi. Eserde 4 metre boyunda bir kitap ile aynı boyda bir sandalyenin de bulunduğunu belirten Savaş Camgöz, “Yeldeğirmeni de 7.5 metre. Onu sahneye çıkarmak için formül arıyoruz. Daha sonra bu yapıtı Aspendos'a da taşıyacağız ve orada da yeldeğirmeninin kanat boyu 9 metreye çıkacak” diye konuştu. KİM BU DON KİŞOT? Miguel De Cervantes'in başyapıtı “Don Kişot”, 1605 yılında ilk kez okurla buluştu, çıkar çıkmaz ilk 1800 kopyası tükendi. Koca zırhı, garip atı ve yoldaşı Sancho Panza ile yollara düşen bu açık yürekli centilmen, kötülüklerle savaşmak ve haksızlıkları gidermek için kendince mutlak saydığı doğruları savundu. Kitabında 50 yaşındaki bu İspanyol asilzadesini işleyen Cervantes, sürekli kitap okuyarak kafası karışan kahramanıyla edebiyat tarihinde çığır açtı. Halen edebiyat dünyasında bir “kahraman” olup olmadığı tartışılan Don Kişot, sayısız opera, bale, müzikal,
sinema filmi ve kurgu eserlere ilham kaynağı oldu. Madame Bovary, Budala gibi başyapıtlarda da kendisine saygı duruşunda bulunulan Don Kişot, tüm tartışmalara rağmen İspanya'nın sembolleri ve edebiyat dünyasının en tanınan kahramanları arasında yer alıyor.
button