Doktorların yardım çığlığı

Güncelleme Tarihi:

Doktorların yardım çığlığı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2011 00:00

Üç doktorun ölümüyle sarsılan Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden “Yardıma ihtiyacımız var çığlığı” yükseldi.

İlaç kullanarak yaşanan ölümleri, “yardım çığlığı” olarak nitelendiren doktorlar ölüm yaşı ortalamasının düşük, boşanma oranlarının yüksek olduğunu söylediler. Doktorlar mesai arkadaşlarının ölümünün ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:

EMNİYET mensupları, bunalıma girdiklerinde nasıl beylik silahlarıyla intihar ediyorsa, bizim beylik silahımız da ilaçlarımız. Bunalımlı zamanlarda diyoruz. Genelde bu ilaçların kullanımının yaygınlığını ortaya koymak çok güç. Çünkü bu ilacı kullananları dışarıdan hasta olarak başvurduğunda tanımak daha kolay ama kendi içimizdekini anlamak zor. İlaç anestezik bir ilaç, ameliyat öncesi hastayı uyutmak amacıyla kullanılır. İllegal bir ilaç değil, Uyumakla, içinde bulunduğunuz durumdan hemen kurtulup, sorunu öteleyebilirsiniz. Öteleyebilmek bile sonrasında, en azından keyif verici bir durum oluşturabilir. Alkol de bilinç düzeyi yüksek insanlar tarafından kullanılıyor. Alkole bir birayla başlanıyor, zincir, büyük rakıya kadar gidebiliyor. Bu da öyle. Az bir dozla başlayan, daha sonra, o doz kesmediği için artıyor. Aynı etkiyi yarattığını düşünüyorsunuz ama artık ölümcül doza yakınsınızdır. O an aynı dozu vurduğunuzda sizi öldürmeyebilir ama başka metobolizmal nedenlerle ölümü getirebilir.

Ortalamanın altındayız

Türkiye’de doktorların yaşam süresi, sıkıntı ve stresten dolayı, Türkiye ortalamasının altında. Mesleğimizi, zorluklarını göze alarak seçtik ama sosyal yaşamımızda da bu onuru aynı oranda yaşayabilmek istiyoruz. Bizim çalışma koşullarımızın performans sistemi gibi saçma sapan bir sisteme bağlanmasını istemiyoruz. Biz bunun kaygısını yaşamak istemiyoruz. Biz hayata zaten çok geç atılan bir meslek grubuyuz. Çalışma koşullarımızın düzensiz olması ya da özlük haklarımızın geri plana alınması bizi mağdur ediyor. Performans sistemi öyle bir sistem ki, biz memuruz ve borçlanarak yaşayabiliyoruz. Ödememiz var ama o ay ne kadar para alacağımız belli değil. Ben puanımı tutturmalıyım. Ben mesai saatlerinde puanımı tutturamazsam sanayide çalışan usta gibi olacağım. Biz insanların sağlığı için çalışıyoruz. Ama bu sistemde bunu ne kadar verimli yaparız bu tartışılır.

Alarm anlamına geliyor

Ülkemizde artan sağlık kalitesi, sağlık sisteminin mükemmel gittiğinin bir göstergesi değil. Kantarın topuzu iyi ayarlanmalı. Bu işin bir de mağdur tarafı var. Mağdur tarafın beli bükülmeye devam ederse bir anda tepetaklak olma ihtimali var. Bu tip olayları yaşamaya başladık. Devamı gelebilir. Bu sistemin bir şekilde alarm vermeye başladığı anlamına geliyor.

Mağdur mahcup gariban

Bir çok arkadaşımız eşlerini gurbette bırakarak çalışıyor. Boşanma oranları Türkiye genelinde artıyor. Sağlık çalışanlarında daha da artıyor. Biz mağduruz biz mahcubuz, biz garibanız. Kimimiz içine atıyor kimimiz mutluluğu başka şeylerde arıyor. Arkadaşlarımızın mesai saatleri içinde ilaç almasının iki nedeni olabilir. Ya yaşamla ilgili tüm arzularını yitirmiş bir insan bunu yapar ya da ‘Benim yardıma ihtiyacım var, bana yardım edin’ diyen bunu yapar. Bu aslında bizim yardıma ihtiyacımızın çığlığıdır.

Soruşturma açıldı

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ memleketi ve seçim bölgesi Erzurum’daki doktor ölümleri nedeniyle Teftiş Kurulu’nu harekete geçirerek idari soruşturma başlattı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu da, başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının çok ağır şartlarda hizmet vermeye çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “Erzurum Hastanesi’ndeki çalışma koşullarının da çok ağır olduğu yönünde duyumlarımız var. Ancak, meslektaşlarımızın dramatik ölümlerinin bu nedenle olduğunu söyleyemeyiz, söylersek yanlış olur. Konuyu yerinde araştırmak üzere Merkez Konseyi üyesi bir arkadaşımız başkanlığında bir heyet görevlendirdik.”

Erzurum’da son görev

ERZURUM Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki odasında ölü bulunan Acil Tıp Uzmanı 33 yaşındaki Dr. Fatih Bilge’nin cenazesi dün toprağa verilmek üzere Bursa’nın Orhangazi İlçesi’ne gönderildi. Dr. Fatih Bilge’nin cenazesi dün önce Merkez Palandöken İlçesi’ndeki Solakzade Camisi’ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazına İl Sağlık Müdürü Serhat Vançelik, eşinin babası İdris Uçar ile sağlık çalışanları katıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!