Doktorlara beraat

AKCİĞER kanserine yakalanan THY'den emekli hostes, 45 yaşındaki Ayfer Yereşen'e boyun fıtığı teşhisi koyarak ölümüne neden olmaktan, 5'er yıl hapis istemiyle yargılanan Operatör Doktor Ümit Kepoğlu ve anestezi uzmanı Hakan Yıldırım, beraat etti. Doktorlar, gereksiz ameliyat nedeniyle kanserin yayılmasını hızlandırmakla suçlanıyorlardı.

Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet suçundan tutuksuz yargılanan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde görevli Opr.Dr. Ümit Kepoğlu ve anestezi uzmanı Hakan Yıldırım, haklarındaki iddiaları reddettiler. Sanık doktorları, Yüksek Sağlık Şurası'dan gelen rapor kurtardı. Şuranın, ‘‘Ameliyatla, Ayfer Yereşen'in ölümü arasında illiyet bağı olmadığına’’ dair verdiği raporu dikkate alan mahkeme, doktorların kusursuz olduğunu belirterek beraatlerine karar verdi.

Ayfer Yereşen, sol omuz ve kol ağrısı ile 3 Mart 1997'de, International Hospital'a başvurmuştu. Muayeneyi yapan Opr.Dr. Ümit Kepoğlu, Yereşen'e boyun fıtığı teşhisi koydu. Yapılması kararlaştırılan ameliyat öncesi çekilen akciğer grafisinde Yereşen'in akciğerinde şüpheli kist görüldüğü, bilgisayarlı tomografisinin çekilmesi gerektiği belirtildi. Bu uyarıya rağmen Ayfer Yereşen Internatıonal Hospital'da ameliyat edildi. Kısa bir süre sonra Yereşen'in ağrıları yeniden başladı. Yakınlarının iddiasına göre bu ameliyat Ayfer Yereşen'in ölümünü hızlandırdı. Ümit Kepoğlu'nun muayenehanesine tekrar giden Yereşen, bu sefer aynı yerde görevli iç hastalıkları uzmanı Dr. Erol Akın'a başvurdu. Burada zatürre teşhisi ile birtakım ilaçlar verilerek evine gönderildi. İyi olmayınca tekrar Dr. Akın'a giden Yereşen'e bu kez de, tüberküloz teşhisi kondu. Ancak Yereşen, akciğer kanseri olduğunu başka bir hastanenin doktorundan öğrendi. Fransa'ya giden Ayfer Yereşen, tedaviden sonra ancak 4 ay 11 gün yaşadı.

Hostes Ayfer Yereşen'in yakınları, Kepoğlu ve Yıldırım'ı, daha fazla para alabilme kaygısıyla gereksiz ameliyat yapmakla suçladılar. Kepoğlu ise,‘‘Şiddetli ağrıları vardı. Kanser olduğunu bilmiyordum, akciğer filmini incelemedim. Bilmiş olsaydım da yine ameliyat kararı alırdım. Tıp literatürü de bunu emreder. Başarılı bir doktorum. Hasta yakınları yanlış bilgilendirildiği için duygusal davranıyor’’ diyerek kendini savunmuştu.