Güncelleme Tarihi:
DOKTORLARIN EYLEMİNDEN FOTOĞRAFLAR
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Vehbi Koç Acil Tıp Merkezi önünde toplanan yaklaşık 200 doktor ve sağlık çalışanı, üzerinde "İnsanca yaşam için nitelikli ücret" , "Performans dayatması değil, güvenceli gelir istiyoruz" , "İyi hekimlik puanlanamaz", "Numune dönercisi, yarım ekmek ve tabakta servis, afiyet olsun" cümlelerinin yazılı olduğu döviz ve pankartları açtı.
"Performans değil, insanca ücret", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir", "Sağlık haktır satılamaz" sloganları atan topluluk, hastane içinde yürümeye başladı. Eylemci doktorların arısında Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Süheyla Ağkoç’un da bulunduğu gözlendi.
Zaman zaman alkışlarla AK Parti’yi ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı protesto eden topluluğa, vatandaşlar da destek verdi. Hastane içinde yaklaşık 15 dakika süren yürüyüşün ardından kalabalık Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimlik Binası önüne ulaştı.
SİSTEM HEKİMİ EZİYOR
Topluluk adına basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Süheyla Ağkoç yaptı. Sağlık sisteminin siyasi iktidar tarafından uygulanan politikalarla vahşi piyasa koşullarına açıldığını belirten Ağkoç, "Sağlıkta Dönüşüm Programı, birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan aile hekiminden üniversitedeki öğretim üyesine kadar bütün hekimlere performans sistemini dayatmaktadır. Bu sistem, sağlık çalışanlarını puan toplama telaşına yöneltirken, çalışma barışını bozmakta, asistan eğitim ve nitelikli sağlık hizmetini geri plana atmakta; ucuz işgücüyle, güvencesiz olarak çalışmayı getirmektedir" dedi.
Doktorların bu sistemde yoğun işgücü altında ezildiğini, 9 saatlik mesainin ardından asistan doktorların 15 saat nöbet tutmak zorunda kaldığını iddia eden Ağkoç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun iş yükü altında ezilen uzman hekim, eğitime ve bilimsel çalışmalara zaman bulamayan klinik şefi emeğinin karşılığını alamamakta, nitelikli sağlık hizmeti sunamamaktadır. Eğitim araştırma hastanelerinde tüm faaliyetler hizmet sunumu üzerinden kurulmakta, bir doktor günde 80 – 100 hasta bakmak zorunda kalmaktadır. Bütün bu çalışmalarının karşılığında ise emekliliğine yansımayan güvencesiz ücretler ödenmektedir. Hizmete endeksli çalışan, eğitimle desteklenmeyen ya da kendi başlarına öğrenmeye terk edilen asistanlar için hata yapma riski fazlasıyla artmaktadır. Sağlık ortamında yaşanan her türlü aksaklık, yoğunluk ve yorgunluğun sonuçlarından doktorlar sorumlu görülmektedir."
BAKANLIK ALGI YARATMIŞTIR
Tam Gün Yasası ve çıkarılan döner sermaye yönetmelikleriyle doktorların çalışma yaşamının çekilmez hale getirildiğini savunan Ağkoç, "Sağlık Bakanlığı tarafından kamuoyunda doktorların ücretlerinin çok yüksek olduğu algısı yaratılmıştır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, doktorlar ‘paragöz’ , ‘tuzu kuru’ , ‘aç gözlü’ olarak lanse edilmiştir. Doktorlar son günlerde artan oranlarda sözel ve fiziksel şiddete uğramaktadır" diye konuştu.
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kullanılan bilgisayar programlarında yaşanan sorunlar nedeniyle nitelikli ücret gaspının yaşandığı savunan Ağkoç, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu sorun nedeniyle hastalar ve sağlık çalışanları da mağdur edilmiştir. Program ve şirketten kaynaklanan muhasebe ve faturalandırma sorunları nedeniyle sağlık çalışanları ek ödeme alamamıştır. Sorunun programdan kaynaklandığı bilinmesine rağmen, yöneticiler bir kez daha doktorları ve sağlık çalışanlarını yeterince çalışmamakla suçlamakta ve sorumluluktan kurtulmak istemektedirler."
Siyasi iktidarın 8 yıldır uygulamaya çalıştığı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın çöktüğünü anlatan Ağkoç, "Bugün burada çöken, yandaşlara Pazar yaratma çabasıdır. Sağlık alanını piyasaya peşkeş çekme, doktor emeğini ucuz işgücü haline getirme planlarıdır. Haklarımızı alıncaya, taleplerimiz yerine getirilinceye kadar mücadele edeceğiz" dedi. Topluluk açıklamanın ardından olaysız dağıldı.