Güncelleme Tarihi:
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören İsmail Ç., geçen yıl 21 Aralık gecesi fenalaştı. Yoğun bakımda görevli Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu'nun tüm müdahalesine rağmen İsmail Ç., saat 05.30 sıralarında, yaşamını yitirdi. Dr. Celepoğlu, yoğun bakım uzmanı Dr. Özlem Çakın'ı arayıp, durum hakkında bilgi verdi. Babalarının ölüm haberini alan kardeşler Hanife Y., Sema Ü. ve Semiha Ç., içeri girmek istedi. 3 kardeş, Yoğun Bakım Ünitesi'nin şifreyle açılan kapısını zorlayıp, açtı. Kardeşler, iddiaya göre babalarının ölümünden yoğun bakımdaki Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu ve diğer sağlık çalışanlarını sorumlu tuttu. 3 kardeş, sağlık çalışanlarına saldırdı. Dr. Celepoğlu'na tokat attığı öne sürülen hasta yakınlarının yoğun bakım odasındaki hemşire Esma Yel'e de "Babamı bu ellerle mi öldürdün?" diye bağırarak, defalarca tokat atıp, parmaklarını büktüğü iddia edildi.
3 kadın, 'Beyaz kod' (Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum yönetim aracı) vermek isteyen klinik destek personeli Buket Buse Var'a ise "Kimi arıyorsun sen?" diyerek, saçını çekip başını beton zemine vurdu. Buket Buse Var aldığı darbeler nedeniyle bayıldı. Hemşire Esra Gedikli'yi de döven 3 kadın, bir süre sonra olay yerine gelen hastane güvenliğince güçlükle dışarı çıkarıldı.
SALDIRI ANI KAMERADA
Olaydan sonra darp raporu alan Dr. Celepoğlu ve hemşireler, güvenlik kameralarına anbean kaydedileh saldırıyla ilgili hasta yakınları hakkında şikayetçi oldu. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Hanife Y. hakkında 'kamu görevlisinin kasten yaralanması', 'tehdit', 'kamu görevlisine hakaret' suçlarından toplam 38 yıl 6 aya kadar, Sema Ü. hakkında aynı suçlardan toplam 20 yıla kadar, Semiha Ç. hakkında ise 'tehdit' ve 'kamu görevlisine hakaret' suçlarından toplam 12 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Antalya 22'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Hanife Y., şikayetçiler Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu, klinik destek personeli Buket Buse Var, hemşireler Esma Yel ve Esra Gedikli ile taraf avukatları katıldı, diğer sanıklar Semiha Ç. ve Sema Ü. ise katılmadı.
Duruşmada ifade veren Hanife Y., babasının rahatsızlığı ve vefatı üzerine çok etkilendiğini belirterek, "İddianamede okunan üzerime atılı suçlar ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyordum. Ancak güvenlik kamerası kayıtlarını izledikten sonra, üzerime atılı kasten yaralama suçunu kabul ediyorum. Bunun dışında tehdit ve hakaret suçlarını işleyip işlemediğimi, olay günü yaşadığım sıkıntılar ve babamın vefatı gibi ağır olaylar nedeniyle hatırlamıyorum" dedi.
ÖZÜR DİLEDİ
Hanife Y. ifadesinde şunları kaydetti:
"Okunan kayıtlara bir diyeceğim yoktur. Müştekilerden ayrıca özür diliyorum, haklarını helal etmelerini istiyorum. Olay günü şuurumu kaybetmiştim aksi halde yapılan şeyler bana yakışan şeyler değildir, ben herhangi birisine sinkaflı bir şeyler söyleyecek yapıda bir insan da değilim. Ailemiz de öyledir. Tekrar özür diliyorum. Babamın defninden sonra başhekimliğe giderek özürlerimi bildirdim. Başhekim bey de 'mahkemede görüşürüz' dedi. Sonuç itibarıyla ceza verilecekse hakkımdaki hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını talep ediyorum."
Sanık avukatı Hakan Sil ise diğer sanıklar Sema Ü. ve Semiha Ç.'nin rahatsızlıkları nedeniyle duruşmaya katılamadıklarını söyledi.
'ÖNCE DIŞARI ÇIKTILAR SONRA SALDIRDILAR'
Müştekilerden Fahri Doğukan Celepoğlu, hastanın ölümünün ardından 15 dakika sonra hasta yakınlarına haber verildiğini, kendisinin haber vermediğini söyledi. Dr. Celepoğlu'nun avukatı Onur Bilge Özdemir ise sanıkların, babalarının öldüğünü öğrendikten sonra dışarı çıktığını, bir süre sonra gelerek müştekilere saldırdığını belirtti.
'SİNKAFLI SÖZLER SÖYLEDİLER'
Şikayetçilerden Buket Buse Var da olay sırasında ellerini yıkamak için lavaboya gittiğini anlatıp, "Döndüğümde, sanıkların Yoğun Bakım Ünitesi'nin şifreli kapısını açmaya çalıştıklarını gördüm. Şifreyi bilmedikleri için kapıyı zorlayarak içeri girdiler. Peşlerinden koşarak diğer personelle içeri girmelerine engel olmaya çalıştık. Ancak bu arada arbede yaşanıyordu. Sanıklar elimizden sıyrılarak içeri girdi. Kolumda meydana gelen sıyrığın hangi sanık tarafından yapıldığını bilmiyorum. Ancak her üç sanığın da bize karşı hakaret ve tehdit içeren sözleri vardı. Sanık Hanife Y.'nin Dr. Fahri Dorukhan'a sinkaflı sözler söylediğini duydum" dedi.
'HEMŞİRENİN PARMAKLARINI BÜKTÜ, YÜZÜNE TOKAT ATTI'
Şikayetçi Esma Yel ise ifadesinde sanıkların Yoğun Bakım Ünitesi'ne zorla girdiklerini belirterek, "Sanıklardan Hanife Y., 'Babamı bu ellerinle mi öldürdün' diyerek parmaklarımı kırmaya çalıştı. Yüzüme birkaç kez tokat attı" dedi.
Şikayetçi Esra Gedikli de benzer şekilde ifade verdi.
Sanıklardan Hanife Y.'nin yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar veren mahkeme, diğer sanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.