Güncelleme Tarihi:
Hakim, sanık Kuşhan'ın 2 yıl süreyle bu hekimlik meslek ve sanatını yapmaktan yasaklanmasına, yasaklamanın hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe girmesine hükmetti
Hakim ayrıca, aldığı ceza miktarını da dikkate alarak Muzaffer Kuşhan'a yurtdışına çıkış yasağı koydu
Kuşhan daha önce 1 yıl 8 ay ceza almış, ancak Yargıtay cezayı az bularak kararı bozmuştu
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Muzaffer Kuşhan katılmazken, taraf avukatları hazır bulundu. Öte yandan hayatını kaybeden Dila Kurt'un annesi ve babası duruşmaya izleyici olarak katıldı. Duruşma savcısı Uğur Koç, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, olayda ruhsatı iptal edilmiş bulunan sağlık kuruluşunu sanık Muzaffer Kuşhan'ın yataklı konaklama tesisi olarak ruhsatlandırdığı belirtildi. Sanık Kuşhan'ın zayıflama merkezinde tedavi gören Dila Kurt'un 44 günlük süreçte 13,8 kg zayıflamasına ve buna bağlı olarak tedavi gören mevcut kronik kalp damar hastalığının aktif hale geçmesi sonucu ölümüne neden olduğu belirtilen mütalaada, sanığın uyguladığı tedavi yönteminin tıbbi standartlara uymadığı vurgulandı. 9 Şubat 2012 tarihinde Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda fizyolojik kilo verme hızının ayda 2-4 kg olması gerektiği, obez kişilerde hızlı kilo vermenin kronik kalp rahatsızlığını aktif hale geçirebileceğinin tıbben bilindiğinin anlatıldığı mütalaada, hayatını kaybeden Dila Kurt da hızlı kilo kaybı tespit edilmiş olmasına rağmen diyet, egzersiz programlarının yeniden değerlendirilmemesi ve tetkiklerin eksik yaptırılması nedeniyle sanığın kusurlu bulunduğu ifade edildi. Kusurlu davranışın ölüme etkisinin olduğu, ölümle sanığın eylemi arasında illiyet bağının bulunduğu, meydana gelen ölüm sonucunun sanık tarafından da öngörülmesinin mümkün olduğu anlatılan mütalaada, buna rağmen tedavi yönteminin sanık tarafından değerlendirilmemesi ve yeni tetkiklerin yapılmaması nedeniyle sanığın tecrübesine dayanarak zararlı bir sonucun meydana gelmeyeceğine duyduğu güvenle kayıtsız kaldığı ve eyleminin 'bilinçli taksirle öldürme' suçu kapsamında değerlendirildiği anlatıldı. Mütalaada, sanığın 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan 3 yıl 9 aydan, 7 yıl 6 aya kadar cezalandırılmasını talep edildi.
"MÜVEKKİLİMİN BERAATİNİ TALEP EDERİZ"
Sanık Muzaffer Kuşan'ın avukatı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, savcının mütalaasına karşı şunları söyledi: "Müvekkilimin kronik kalp rahatsızlığını bilip bilmediği belirlenmesi gerekmektedir. Müvekkil sanığın kronik kalp rahatsızlığını bildiğine dair dosyada somut bir kanaate ulaşılmamış, bilebileceğine dair ihtimal raporlar dava dosyasında mevcuttur. İhtimal durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince müvekkil sanığın kronik kalp rahatsızlığını bilmediği ortaya çıkmaktadır. Öncelikle müvekkilimin beraatine mahkeme aksi kanaatteyse basit taksirden hüküm kurulmasını talep ederiz." Kurt ailesinin avukatı Murat Kaan Oral ise sanığın cezalandırılmasını talep etti.
3 YIL 6 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Hakim Tekin Karaca, sanık Muzaffer Kuşhan'ın eylemini bilinçli taksirle işlediği anlaşıldığını belirterek, sanığı 4 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın fiilinden sonraki tutum ve davranışlarını dikkate alan hakim Karaca, cezayı 3 yıl 6 ay hapis cezasına indirdi.
2 YIL HEKİMLİK MESKEĞİNDEN YASAKLANDI
Sanık Kuşhan'ın taksirli suçtan mahkum olduğunu belirten hakim, sanık Kuşhan'ı 2 yıl süreyle bu hekimlik meslek ve sanatını yapmaktan yasaklanmasına, yasaklamanın hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe girmesine ve sürenin cezanın infazından itibaren işlenmesine hükmetti. Hakim ayrıca aldığı ceza miktarını da dikkate alarak sanık Muzaffer Kuşhan'ın yurtdışına çıkış yasağı koydu. Sanığın bu adli tedbir kararına uymaması halinde derhal tutuklanmasına karar verileceğine hükmetti.
İDDİANAMEDE VE YARGITAY'IN BOZMA KARARI
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'nca 6 Ekim 2009'da hazırlanan iddianamede, Muzaffer Kuşhan'ın "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 yıldan 6 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılması isteniyordu. Kuşhan'a 9 Kasım 2012 tarihinde karara bağlanan davada "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi de eylemin 'bilinçli taksirle öldürme' suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken Kuşhan'ın 'taksirle öldürmeden' sorumlu tutulmasını hukuka aykırı bulduğunu kaydetti. Kararında, "Meydana gelen ölüm sonucunun sanık tarafından öngörülmesinin mümkün olduğu, ancak buna rağmen tedavi yönteminin değerlendirilmediği ve tetkiklerin yapılmadığı" ifadelerine yer veren Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozmuş, Kuşhan'ın 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanmasına karar vermişti.