Doktor cinayetine ekonomik gerekçe

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, olayda bir kolunu ve bazı parmaklarını kaybeden sanık Engin Vural, savunmasını oturarak yaptı.

“Eylemi Nihat Doğruel ile birlikte kararlaştırıp gerçekleştirdiklerini” anlatan Vural, “15 ve 20 Kasım'daki bombalı saldırılarda masum insanların ölümünün kendilerini etkilediğini” söyledi. Vural, şunları kaydetti:

“Bir eylem yapılacaksa, Masonlara yönelik olması gerektiğini düşündük. Eylem için dinamit bulamadık. Adem Çetinkaya'ya, ne için kullanacağımızı söylemeden bomba yaptırdık. Karşılığında 500 milyon lira verdim. Malzemeleri ormanda denedikten sonra eylemi gerçekleştirdik.

Nihat Doğruel beni fark edemediği için üzerindeki düzeneği patlatınca, bazı uzuvlarımı kaybettim. Üzerimdeki bombayı patlatamadım.”

Sanık Vural, “Topluma Kazandırma Yasası'ndan faydalanmak istediğini” ifade etti.

-YASEF YAHYA CİNAYETİ-

Sanıklardan Hasan Dağ ise “diş hekimi Yasef Yahya'nın öldürüldüğü olaya katılmasının tamamen parasal amaçlı olduğunu” kaydederek, şöyle konuştu:

“Adem Çetinkaya, borçlarım olduğunu biliyordu. 'Türkiye'de çok zengin Yahudilerin olduğunu, gasp yaparak borçlarımı ödeyebileceğimi' söyledi. Doktorun muayenehanesinden büyük bir para gasp edebileceğimiz, yüz binlerce doları alırken kimsenin burnunun bile kanamayacağının söylenmesi üzerine, Hamza ile birlikte kabul ettik. Tanınmamak için başımıza kadın çorapları geçirecektik. Plan gerçekleşti. Doktoru bağlayıp banyoya götürdük. Ben dışarıdayken silah sesi duyuldu. Adem, 'doktorun kendisini çözmeye çalıştığını görünce silahla ona ateş ettiğini' söyledi.”

Yasef Yahya'nın çantasından çıkan 250 milyon lirayı 3 kişi paylaştıklarını, kalan eşyayı ise Adem Çetinkaya'nın aldığını kaydeden Dağ, “Siyasi, ideolojik, dini amacım yoktu. Doktorun ailesine başsağlığı diliyorum. Olaydan dolayı çok pişmanım, verilecek cezaya da razıyım. Bir hata yaptım. Bunu samimi bir şekilde itiraf ediyorum” dedi.

“Yahya'nın öldürüldüğü olaya ekonomik sıkıntısı nedeniyle karıştığını” anlatan Hamza Ali Temiz de, “Çetinkaya'nın doktoru vurduğunu olaydan sonra Maltepe'de 250 milyon lirayı paylaşırken öğrendiğini” bildirdi.

Sanık Temiz, “Bir insanın hayatı parayla ölçülemez. Yaptığım şeylerden dolayı pişmanım. Vereceğiniz cezaya da razıyım” diye konuştu.

-ADEM ÇETİNKAYA'NIN DİLEKÇESİ-

Duruşmada daha sonra Mahkeme Heyeti Başkanı Nurettin Ak, sanıklardan Adem Çetinkaya'nın önceden verdiği dilekçeyi okudu.

Çetinkaya, dilekçesinde, 'Yasef Yahya'yı öldürdüğünü, Kartal'daki saldırı olayında da bombayı yapıp karşılığında 500 milyon lira aldığını, Elmalı Barajı yakınlarında ormanlık alanda malzemeleri denediklerini, ancak eylemin nerede yapılacağını bilmediğini' belirtti.

Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklardan Nevzat Karakaya ise suçlamaları kabul etmedi.

Tutuklu sanıklardan Halil Ekşi, Bektaş Kukku, Mehmet Şifa Yeşil ve Enes Özer'in tahliyesine karar veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı erteledi.

-İDDİANAMEDEN-

İlgili yasa değişiklikleri sonucunda kaldırılan İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 9 Mart 2004 tarihinde Kartal Koruyolu Caddesi'ndeki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği Yakacık Şubesi'ne silahlı ve bombalı saldırı düzenlendiği, olayda “canlı bomba” Nihat Doğruel ile garson Hüseyin Kurugöl'ün öldüğü, diğer “canlı bomba” Engin Vural'ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin yaralandığı belirtiliyor.

Uluslararası terör örgütü El-Kaide'nin hücre tipi yapılanması da anlatılan iddianamede, hücrelerin örgüt tarafından özel eğitim verilmiş ve dünyanın birçok ülkesine dağılmış gruplardan oluştuğu kaydediliyor.

Bağımsız eylem yapabilen bu hücrelerin, diğer hücrelerde faaliyet gösteren örgüt üyelerinin kimliklerini bilmediği, bunun amacının da bir hücrede faaliyet gösteren örgüt üyeleri yakalandığında diğerlerine ulaşılmasını engellemek olduğu vurgulanan iddianamede, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği Yakacık Şubesi'ne düzenlenen silahlı ve bombalı intihar eyleminin, uluslararası terör örgütü El-Kaide'nin Türkiye'deki bir hücre birimince gerçekleştirildiği anlatılıyor.

Diş Hekimi Yasef Yahya'nın öldürülmesi, 4 kişinin telefon ve e-maille tehdit edilerek para istenmesi, 2 Ocak 2003'te Kartal'da bir kişi ile ablasının kaçırılıp ailelerinden 30 bin dolar fidye istenmesi olayını da aynı hücrenin gerçekleştirdiği kaydedilen iddianamede, ”canlı bombalar” Engin Vural ve Nihat Doğruel'in, saldırı öncesi ailelerine verilmek üzere birer vasiyetname yazdıkları da yer alıyor.

Engin Vural, Adem Çetinkaya, Hasan Dağ, Hamza Ali Temiz ve Hakan Çalışkan'ın “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Mehmet Şifa Yeşil, Nevzat Karakaya, Birol Kayaalp, Enes Özer, Yusuf Şengül, Halil Ekşi ve Bektaş Kukku'nun, “yasadışı örgüte üye olmak” suçundan 15 ile 22.5'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.

İddianamede, sanıklar Mehmet Akkoyun, İrfan Güneş, Sinan Güneş, Halis Güneş, Halim Taş, Celal Görgün ve Cemil Kızılkaya'nın da, ”yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek” suçundan 4.5 ile 7.5'ar yıl arasında ağır hapisle cezalandırılması isteniyor.